Mektubat

Mektubat, Dördüncü Risale Olan Dördüncü Kısım, 578. sayfadasınız.

Dördüncü Risale olan Dördüncü Kısım
Bu Üçüncü Kısmın mütebâki meseleleri ile Dördüncü Kısım tevafukata dair olduğu için, tevafukata dair olan Fihriste ile iktifâ edilerek, burada yazılmamışlardır. Yalnız Dördüncü Kısma ait bir ihtar ile Üçüncü Nükte yazılmıştır.
İHTAR: Lâfz-ı Resul'deki nükte-i azîmenin beyanında yüz altmış âyet yazıldı. İşbu âyetlerin hâsiyeti pek azîm olmakla beraber, mânâ cihetiyle birbirini ispat ve tekmil ettiğinden, çok mânidar olduğu için, muhtelif âyâtı hıfz etmek veya okumak arzusunda bulunanlara bir hizb-i Kur'ânî olduğu gibi, Kur'ân kelimesindeki nükte-i azîmenin beyanında, altmış dokuz âyât-ı azîmenin derece-i belâğati pek fevkalâde ve kuvvet-i cezâleti pek ulvîdir. Bu da ikinci bir hizb-i Kur'ânî olarak ihvâna tavsiye edilir. Yalnız Kur'ân kelimesi, yedi silsile-i Kur'ân'da mevcut olup, umum o kelimeyi tutmuş, hariç iki kalmış. O iki de "kıraat" mânâsında olduğundan, o huruç, nükteye kuvvet vermiştir. Resul lâfzı ise, o kelime ile en ziyade münasebettar sûreler içinde Sûre-i Muhammed ile Sûre-i Fetih olduğundan, o iki sûreden çıkan silsilelere hasrettiğimizden, hariç kalan Resul lâfzı şimdilik derc edilmemiştir. Vakit müsaade etse, bundaki esrar yazılacaktır inşaallah.
ÜÇÜNCÜ NÜKTE: Dört Nüktedir.
NÜKTE: Lâfzullah, mecmu-u Kur'ân'da 2806 (iki bin sekiz yüz altı) defa zikredilmiştir. Bismillâh'takilerle beraber lâfz-ı Rahmân 159 (yüz elli dokuz) defa, lâfz-ı Rahîm 220 (iki yüz yirmi), lâfz-ı Gafûr 61 (altmış bir), lâfz-ı Rab 846 (sekiz yüz kırk altı), lâfz-ı Hakîm 86 (seksen altı), lâfzı Alîm 126 (yüz yirmi altı), lâfz-ı Kadîr 31 (otuz bir), Lâ ilâhe illâ 'daki 26 (yirmi altı) defa zikredilmiştir.Haşiye

Dördüncü Risale olan Dördüncü Kısım Bu Üçüncü Kısmın mütebâki meseleleri ile Dördüncü Kısım tevafukata dair olduğu için, tevafukata dair olan Fihriste ile iktifâ edilerek, burada yazılmamışlardır. Yalnız Dördüncü Kısma ait bir ihtar ile Üçüncü Nükte yazılmıştır. İHTAR: Lâfz-ı Resul'deki nükte-i azîmenin beyanında yüz altmış âyet yazıldı. İşbu âyetlerin hâsiyeti pek azîm olmakla beraber, mânâ cihetiyle birbirini ispat ve tekmil ettiğinden, çok mânidar olduğu için, muhtelif âyâtı hıfz etmek veya okumak arzusunda bulunanlara bir hizb-i Kur'ânî olduğu gibi, Kur'ân kelimesindeki nükte-i azîmenin beyanında, altmış dokuz âyât-ı azîmenin derece-i belâğati pek fevkalâde ve kuvvet-i cezâleti pek ulvîdir. Bu da ikinci bir hizb-i Kur'ânî olarak ihvâna tavsiye edilir. Yalnız Kur'ân kelimesi, yedi silsile-i Kur'ân'da mevcut olup, umum o kelimeyi tutmuş, hariç iki kalmış. O iki de "kıraat" mânâsında olduğundan, o huruç, nükteye kuvvet vermiştir. Resul lâfzı ise, o kelime ile en ziyade münasebettar sûreler içinde Sûre-i Muhammed ile Sûre-i Fetih olduğundan, o iki sûreden çıkan silsilelere hasrettiğimizden, hariç kalan Resul lâfzı şimdilik derc edilmemiştir. Vakit müsaade etse, bundaki esrar yazılacaktır inşaallah. ÜÇÜNCÜ NÜKTE: Dört Nüktedir. NÜKTE: Lâfzullah, mecmu-u Kur'ân'da 2806 (iki bin sekiz yüz altı) defa zikredilmiştir. Bismillâh'takilerle beraber lâfz-ı Rahmân 159 (yüz elli dokuz) defa, lâfz-ı Rahîm 220 (iki yüz yirmi), lâfz-ı Gafûr 61 (altmış bir), lâfz-ı Rab 846 (sekiz yüz kırk altı), lâfz-ı Hakîm 86 (seksen altı), lâfzı Alîm 126 (yüz yirmi altı), lâfz-ı Kadîr 31 (otuz bir), Lâ ilâhe illâ Hû'daki Hû 26 (yirmi altı) defa zikredilmiştir.Haşiye