Birinci Söz

   Besmelenin anlam ve önemi. Çeşitli varlıkların dilinde besmele. Allah'ın adını anmak ve Onun adıyla hareket etmek neler kazandırır?

    On Dördüncü Lem'a'nın İkinci Makamı

      Bismillâhirrahmânirrâhîm'in binler esrarından altı sırrına dairdir.

      Birinci Sır

         Kâinat, yer ve insan simasında üç rububiyet sikkesi vardır.

      İkinci Sır

         Vahidiyet içinde ehadiyet cilvesini izah eder.

      Üçüncü Sır

         Kâinatı şenlendiren rahmettir.

      Dördüncü Sır

         Rahmaniyet içinde ehadiyet sikkesini gösteriyor.

      Beşinci Sır

         "Allah insanı Rahman sûretinde yaratmıştır" hadisinin izahı.

      Altıncı Sır

         Rahmetin kıymetini anlatır.

  İkinci Söz

   İnananların ve inkâr edenlerin bakış açıları arasında bir karşılaştırma. Cennet hayatını insan bu dünyada yaşamaya başlayabilir mi?

  Üçüncü Söz

   Allah'a kulluk görevlerini yerine getiren ve getirmeyenler arasında bir karşılaştırma. Tevekkülün tanımı ve kazandırdıkları.

  Dördüncü Söz

   Namaz kılan ve kılmayanların kazanç ve kayıpları arasında bir karşılaştırma. Bir saatlik ibadetle günün yirmi dört saatini ibadet haline getirmenin yolu.

  Beşinci Söz

   Dünya işleri namaza engel olabilir mi? Rızk için çalışmak ne zaman ibadet olur, ne zaman ibadete engel teşkil eder?

  Altıncı Söz

   "Allah, inananlardan, mallarını ve canlarını, Cennet karşılığında satın almıştır" mealindeki âyetin bir açıklaması. Yetenek ve organlarımızın Allah için nasıl kullanılabileceğine dair pratik örnekler.

  Yedinci Söz

   Namaz kılmaya ve büyük günahlardan kaçınmaya dair. Sabır, tevekkül, şükür, kanaat nedir? Allah'tan korkmak nasıl olur?

  Sekizinci Söz

   "Fenalığı kendinden, iyiliği Allah'tan bil" mealindeki âyetin bir açıklaması. İnananların ve inanmayanların dünya hayatındaki kazanç ve kayıplarına dair bir karşılaştırma.

  Dokuzuncu Söz

   Namaz niçin günde beş vakit kılınır? Her vaktin ayrı ayrı açıklaması.

    Birinci Nükte

      Namazın anlamı. Namaz tesbihatındaki sözlerin namazla ilişkisi.

    İkinci Nükte

      İbadetin anlamı. Namaz içindeki sözlerin ve hareketlerin dile getirdiği mânâlar

    Üçüncü Nükte

      Bütün ibadetlerin özeti olarak namaz

    Dördüncü Nükte

      İnsanın, dünyanın ve kâinatın ömründe, beş namaz vaktinin karşılıkları ve bu vakitler arasındaki ilişkiler

    Beşinci Nükte

      Herbiri insan ve kâinat ömründe belirli devrelere işaret eden vakitlerde namaz kılan bir kul, bu hareketiyle hangi mânâları dile getirir?

  Onuncu Söz

   Öldükten sonra dirilme, âhiret âlemi, Cennet ve Cehennem. İçinde yaşadığımız dünyada, âhiretin varlığını gösteren deliller. Giriş Bölümünde temsilî bir hikâye yer alır ve bunu izleyen "Suret"ler ile bir sonraki bölümün "Hakikat"leri, bu temsildeki önemli unsurları açıklar.

    Birinci Suret

      Dünyada eseri görünen bir egemenliğin, başka bir dünyadaki ödül ve cezaya işareti.

    İkinci Suret

      Egemenlik sahibinin ikram arzusunun ödüllendirmeye, adaletinin ise zalimleri cezalandırmaya işareti ve "Mahkeme-i Kübrâ"ya delil teşkil edişi.

    Üçüncü Suret

      Varlıklarda görünen hikmet ve düzenin adalete, adaletin ise "Mahkeme-i Kübrâ"ya işareti.

    Dördüncü Suret

      Dünyada sergilenen eserlerin ortaya koyduğu cömertlik ve güzelliğin, daha geniş ve devamlı bir sergiye işareti.

    Beşinci Suret

      Her yerde eseri görünen bir şefkatin başka bir âleme işareti. Özellikle, Âhirzaman Peygamberinin bu konudaki duaları ve Allah'ın ona karşı olan şefkat ve sevgisi.

    Altıncı Suret

      Dünyanın her yanında görülen sürekli faaliyet ve değişikliklerin bir başka âleme işareti.

    Yedinci Suret

      İnsan hafızası ile Levh-i Mahfuz arasındaki ilişki. Dünyada olup bitenlerin kayda geçirilişi ve "Mahkeme-i Kübrâ"ya işareti.

    Sekizinci Suret

      Temsildeki Padişahtan gelen mesajda bir ödül ve ceza yerine dair vaadler ve bu vaadlere inanmayı gerektiren nedenler.

    Dokuzuncu Suret

      Temsildeki Padişahla teması bulunan bazı önemli kişilerin, Sekizinci Surette geçen vaadleri doğrulayan haberleri.

    Onuncu Suret

      Temsildeki ülkede herşeyin sürekli olarak yıkılıp yerine yenisinin yapılmakta oluşunun, bâki bir âleme işareti.

    On Birinci Suret

      Ortalıktaki faaliyetlerde eseri görünen hikmet, merhamet ve adaletin başka bir âleme işareti.

    On İkinci Suret

      Temsildeki Padişahın ordusundaki en yüksek rütbeli subaylara verilen görev ve donanımların ebedî bir âleme işareti. Padişahın en yüksek rütbeli yaverinin ondan getirdiği mesaj.

    Mukaddime

    Birinci İşaret

      Birinci bölümdeki hikâyede yer alan kahramanların açıklaması. Kâinatın, mutlak egemenlik sahibi bir Yaratıcıya işareti.

    İkinci İşaret

      Temsilde en yüksek rütbeli yaver olarak işaret edilen Âhirzaman Peygamberinin görevleri ve doğruluğunun delilleri.

    Üçüncü İşaret

      Temsilde yüksek rütbeli subaylar olarak işaret edilen insanların önemi ve âhiretin varlığına işareti.

    Dördüncü İşaret

      Temsildeki padişahın şu geçici memleketi çok özenle icad etmesi, ama bunun yerine daimi bir memleket icad etmemesinin o padişahın şanına yakışmayacağının izahı.

    Birinci Hakikat

      Malikiyet ve egemenlik hakikatlerinin ve İlâhî isimlerden Rab isminin âhirete işareti.

    İkinci Hakikat

      Kerem, rahmet, izzet ve celâl hakikatleri ile Kerîm ve Rahîm isimlerinin âhirete işareti.

    Üçüncü Hakikat

      Hikmet ve adaletin dünyadaki delilleri ve Hakîm ve Âdil isimlerinin âhirete işareti.

    Dördüncü Hakikat

      Dünyada eserleri görünen cömertlik ve güzellik hakikatleri ile Cevad ve Cemîl isimlerinin âhirete işareti.

    Beşinci Hakikat

      Canlılar dünyasında eserlerini gösteren şefkat hakikatinin, Hz. Muhammed'in (a.s.m.) ve Mücîb ve Rahîm isimlerinin âhirete işareti.

    Altıncı Hakikat

      Dünyada sürüp giden ve sürekli olarak değişen faaliyetlerin ortaya koyduğu haşmet ve sürekliliğin ve Celîl ve Bâkî isimlerinin âhirete işareti.

    Yedinci Hakikat

      Tohum, çekirdek ve hafıza gibi varlıkların ortaya koyduğu bir "saklama ve koruma" fiilinin ve Hafîz ve Rakîb isimlerinin âhirete işareti.

    Sekizinci Hakikat

      Bir büyük ödül ve ceza gününe dair Kâinat Yaratıcısının peygamberlerle bildirdiği vaadlerin ve Cemîl ve Celîl isimlerinin âhirete işareti.

    Dokuzuncu Hakikat

      Canlılar dünyasında, özellikle kış ve bahar mevsimlerinde görünen "öldürme" ve "diriltme" fiillerinin ve Muhyî ve Mümît isimlerinin âhirete işareti.

    Onuncu Hakikat

      Varlıkların ve olayların, herşeyi kuşatan bir hikmet, inayet, rahmet ve adalete; bu hakikatlerin ve Hakîm, Kerîm, Âdil ve Rahîm isimlerinin âhirete işareti.

    On Birinci Hakikat

      İnsanın yaratılış, yetenek ve görevlerinin ve Hak isminin âhirete işareti.

    On İkinci Hakikat

      Peygamberimizin, Kur'ân'ın ve Bismillâhirrahmânirrahîm'in âhirete işareti.

    Hatime

      "Hepinizin yaratılması ve diriltilmesi, tek bir kişinin yaratılıp diriltilmesi gibidir" meâlindeki âyetin açıklaması.

    Onuncu Sözün Mühim Bir Zeyli ve Lâhikasının Birinci Parçası

      Öldükten sonra dirilmeye ve âhirete îman, insanın hem şahsî, hem de cemiyet hayatının huzuru için ne kadar gereklidir? Bu hususu, öldükten sonra dirilmenin delilleriyle beraber açıklayan ve ispat eden önemli bir tefsirdir.

    Mukaddime

    Birinci Nokta

      Ahiret inancı, toplumsal ve ferdî hayatın saadetinin esasıdır.

      Birincisi

         İnsanlığın yarısını teşkil eden çocuklar için ahiret inancının faydası.

      İkinci Delil

         İhtiyarlar için ahiret inancının dünyevi faydalarını izah eder.

      Üçüncü Delil

         Gençler için faydasını izah eder.

      Dördüncü Delil

         Aile hayatı için faydasını izah eder.

    İkinci Nokta

      Haşre imanı, diğer iman hakikatlerinin ispatı ele alınıyor.

    Zeylin İkinci Parçası

      Hayat, imanın altı erkânına bakıp ispat ediyor.

    Zeylin Üçüncü Parçası

      "Korkunç bir ses onlara yetti" (Yâsin Sûresi, 36:29); "Kıyametin gerçekleşmesi ise göz açıp kapayıncaya kadar" (Nahl Sûresi, 16:77) âyetleri kıyametin kopmasının zamansız olacağını haber veriyor. Aklı bu hususta ikna etmek için örnekler veriliyor.

      Birinci Mesele

         Ruhların cesetlerine gelmesinin örneği dağılmış ordunun düdük sesiyle toplanması misaliyle ispatlanır.

      İkinci Mesele

         Cesetlerin yeniden diriltilmesinin örneği büyük bir şehrin karanlık bir gecede bir merkezden bir anda aydınlatılması ile ispatlanır.

      Üçüncü Mesele

         Cesetlerin yeniden diriltilmesiyle ilgili örneği baharda birden sayısız çiçek ve bitkilerin açılıp gelişmesiyle ispatlanır.

      Dördüncü Mesele

         Dünyanın ölümü ve Kıyamet kopması bir anda bir gezegen ve kuyruklu yıldızın çarpmasıyla izah edilir.

    Zeylin Dördüncü Parçası

      Kur'ân'ın, âhirete ait İlâhî fiilleri anlatırken, dünyada gözlenen fiillerle kalb ve zihinleri ikna etmesi.

    Zeylin Beşinci Parçası

      Ahirete imanda kuvvetli bir ümit ve teselli vardır.

  On Birinci Söz

   Namazın dile getirdiği anlamlar. Duygu ve yeteneklerin yaratılış amaçları. İnsan hayatının dokuz gayesi.

  On İkinci Söz

   Kur'ân ile din dışı felsefe arasında bir karşılaştırma ve Kur'ân'ın bütün kelâmlar üzerindeki yeri.

    Birinci Esas

      Kur'ân ve felsefenin evrene bakış açıları. "Mânâ-yı ismî" ve "mânâ-yı harfî" kavramlarının açıklaması.

    İkinci Esas

      Kur'ân ve felsefenin, bireylerin hayatı üzerindeki etkileri.

    Üçüncü Esas

      Kur'ân ve felsefenin toplum hayatı üzerindeki etkileri.

    Dördüncü Esas

      Vahiy ve ilhamın tanım ve karşılaştırması. "Ağaçlar kalem, denizler mürekkep olsa, Rabbinin kelimelerini yazmakla bitiremezdi" meâlindeki âyetin bir açıklaması

  On Üçüncü Söz

   Kur'ân, alışılagelmiş olaylardaki olağanüstülüğü nasıl ortaya çıkarıyor? Kur'ân'ın üslûbundan zevk almanın yolları.

    İkinci Makam

      Kabir, gençlik, tutuklulular ve kan dâvâsı ile ilgili bazı parçalar.

      Meyve Risalesinden Altıncı Mesele

         İlimlerin diliyle Allah'ı tanıma.

      Hüve Nüktesi

         Hava zerrelerindeki İlâhî ilim, irade ve kudret tecellîsi.

  On Dördüncü Söz

   Anlaşılmasında güçlük çekilen bazı âyet ve hadisler: Yer ve göklerin altı günde yaratılışı; yaş ve kuru herşeyin bir kitapta yazılmış olması; kırk bin başlı melek; Allah'ın birtek emirle herşeyi yaratması.

    Hatime

      Dünya hayatı ve ölüm.

    On Dördüncü Sözün Zeyli

      Deprem; İlâhî bir takdir olarak sebep ve sonuçları. Felâketlerdeki hikmetler. Tabiat kanunları ve İlâhî irade.

  On Beşinci Söz

   Uzaydaki canlılar, melekler, cin ve şeytanlar. "Dünya semâsını kandillerle süsledik ve onları şeytanlar için taş yaptık" meâlindeki âyetin açıklaması.

    Birinci Basamak

      Meleklerin varlığı ve yaratılış sebebi.

    İkinci Basamak

      Gökten yere inenler ve yerden göğe çıkanlar.

    Üçüncü Basamak

      İnsanın önemi ve yeryüzünün gökler kadar değer kazanmasının nedeni.

    Dördüncü Basamak

      Melekler ve şeytanlar arasındaki çarpışmalar.

    Beşinci Basamak

      Şeytanların melekler tarafından taşlanması.

    Altıncı Basamak

      Şeytanların taşlanmasında İlâhî egemenliğin haşmetine işaret eden yönler.

    Yedinci Basamak

      Şeytanların taşlanmasındaki üç mânâ.

    On Beşinci Sözün Zeyli

      Şeytan ve ona tabi olanların Kur'ân'a yönelik vesvesesine karşı verilmiş bir cevaptır.

    Şeytanın İkinci Küçük Bir İtirazı

      Şeytanın bir itirazı üzerine, Kur'ân'ın mu'cizelik esasının en mühimlerinden biri olan îcâz yönünü açıklar.

  On Altıncı Söz

   "Birşeyin olmasını dilediği zaman, Onun işi sadece ‘Ol!' demektir; o da oluverir" meâlindeki âyetin açıklaması.

    Birinci Şua

      Allah'ın her yerde birden hazır bulunması ve herşeye herşeyden yakın bulunması; vahidiyet ve ehadiyet.

    İkinci Şua

      Varlıkların yaratılışındaki san'at, kudret ve kolaylık.

    Üçüncü Şua

      Herşey Ondan sonsuz derecede uzak iken, Allah'ın herşeye sonsuz derecede yakın olması.

    Dördüncü Şua

      Namazda ve hacda Allah'ın huzuruna çıkmak.

    Küçük Bir Zeyl

      Tabiat kanunlarının işleyişinde İlâhî iradenin tecellîsi. Yağmur ve rızık.

  On Yedinci Söz

   Dünyadaki ölüm ve ayrılıklar, herşeyi kuşatan bir rahmetle nasıl açıklanabilir?

    On Yedinci Sözün İkinci Makamı

      Tevekküle dair bir nazım.

      Siyah Dutun Bir Meyvesi

         Ölüm ve âhirete Kur'ân'ın ışığında bakış.

      Kalbe Farisî olarak tahattur eden bir münacat

         Dünyanın faniliğine dair bir nazım: önce gafletle bakış ve yakınma, sonra tevekkülle sükûna eriş.

      Birinci Levha

         Gaflet ehlinin dünyaya bakışı.

      İkinci Levha

         Hidayet ehlinin dünyaya bakışı.

      Barla Yaylası, çam, katran, ardıç, karakavağın bir meyvesi

         Farsça bir tefekkürname ve açıklaması.

      Yıldızları konuşturan bir yıldızname

         Göklerin ve yıldızların tasvirini şiirsel bir tarzda dile getirir.

  On Sekizinci Söz

    Birinci Nokta

      Başarılarda insan nefsinin payı; gurur ve şükür.

    İkinci Nokta

      Çirkin görünen varlık ve olaylardaki güzellikler.

    Üçüncü Nokta

      Kâinattaki san'at eserlerinin seyircisi olarak insan; ve insanlık içinde Hz. Muhammed'in (a.s.m.) yeri

    Firkatli ve gurbetli bir esarette, fecir vaktinde ağlayan bir kalbin ağlayan ağlamalarıdır

      Seher vaktinde tevbeye dair bir manzume.

  On Dokuzuncu Söz

   Hz. Muhammed'in (a.s.m.) peygamberliği.

    Birinci Reşha

      Rabbimizi bize anlatan üç büyük tanıtıcıdan biri olarak Hz. Muhammed (a.s.m.).

    İkinci Reşha

      Semavî kitapların verdiği haberler, irhasat ve mucizeler, ahlâk ve takvâsının ışığı altında Hz. Muhammed'in (a.s.m.) peygamberliği.

    Üçüncü Reşha

      Bütün varlıklara hitap eden ve kâinatın yaratılış sırrını açıklayan bir hatip olarak Hz. Muhammed (a.s.m.).

    Dördüncü Reşha

      Onun yaydığı ışıkla evrenin aldığı yeni şekil.

    Beşinci Reşha

      Onun yaydığı ışıkla varlıkların kazandığı değer.

    Altıncı Reşha

      Kulluk ve elçilik yönleriyle Hz. Muhammed (a.s.m.).

    Yedinci Reşha

      Onun akıl, kalb, ruh ve nefisler üzerindeki etkisi.

    Sekizinci Reşha

      Onun kötü âdet ve gelenekleri kaldırıp güzel ahlâkı yerleştirmekteki benzersiz başarısı.

    Dokuzuncu Reşha

      Onun görev başındaki cesareti.

    Onuncu Reşha

      Kıyamet ve âhiret gibi, gelecekteki çok önemli olaylara dair verdiği haberler.

    On Birinci Reşha

      Onun Kâinat Yaratıcısından getirdiği haberlerin doğruluğu ve önemi.

    On İkinci Reşha

      Onun, insanlığın en önemli ihtiyacı için ettiği dualar.

    On Üçüncü Reşha

      Onun, ebedî bir mutluluk ve Cennet için ettiği duaların kabulündeki kesinlik.

    On Dördüncü Reşha

      Kur'ân'ın tanımı; Kur'ân'daki tekrarların hikmeti; Kur'ân ile felsefenin varlıklara bakışındaki fark.

  Yirminci Söz

   Kur'ân ile ilgili bazı sorulara cevaplar ve Kur'ân'ın mucizelerinden bazı örnekler.

    Birinci Makam

      Kur'ân ile ilgili bazı itiraz ve vesveselere cevaplar.

      Birinci Nükte

         Cüz'î ve bireysel olaylarda büyük ve kapsamlı yasalara Kur'ân nasıl işaret ediyor? Meleklerin Âdem'e secdesi.

      İkinci Nükte

         İsrailoğullarının ineği kesmesine dair kıssadaki dersler.

      Üçüncü Nükte

         Taşlar hakkındaki âyetin verdiği dersler.

    İkinci Makam

      Peygamber mucizeleri hakkındaki âyetlerde geleceğe ve teknolojik gelişmelere dair işaretler.

      Mukaddime

         Tabiat kanunlarına uymak suretiyle, peygamber mucizelerine teknoloji yoluyla yaklaşabileceğine dair örnekler.

      Bir nükte-i mühimme ve bir sırr-ı ehem

         Bilim branşları ile İlâhî isimler arasındaki ilişki.

      İki mühim suale karşı iki mühim cevap

         Teknolojik gelişmelerin haberleri Kur'ân'da nicin açık bir şekilde yer almıyor? Kur'ân niçin kâfirleri de tasdike mecbur bırakacak bir şekilde bu haberleri vermiyor?

  Yirmi Birinci Söz

   "Hergün beş vakit namaz usanç veriyor" şeklindeki bir itiraza cevap.

    Birinci Makam

      Birinci İkaz

         Usançlığa yol açan bir aldanma: "tevehhüm-ü ebediyet."

      İkinci İkaz

         Kalbin günlük ihtiyaçlarını karşılamakta namazın rolü.

      Üçüncü İkaz

         Sabır nereye ve nasıl harcanmalı? Üç çeşit sabır.

      Dördüncü İkaz

         Kulluk görevlerine verilen ücretle dünyaya ait işlerin ücreti arasında bir karşılaştırma.

      Beşinci İkaz

         İnsanı oyalayarak kulluk görevlerinden uzaklaştıran nedenler. Dünya işleri nasıl ibadete çevrilir?

    İkinci Makam

      Vesvese; tanımı ve kurtuluş çareleri.

      Birinci Vecih

         Vesvesenin yol açtığı telâş ve ümitsizlikten korunmanın çaresi.

      İkinci Vecih

         Mânâların insan hayalinde aldığı şekiller ve bunların vesvese ile ilişkisi.

      Üçüncü Vecih

         Kavramlar arasındaki çağrışımlar ve vesvese ile ilişkisi.

      Dördüncü Vecih

         Dindeki aşırılığın yol açtığı vesvese.

      Beşinci Vecih

         İman ile ilgili konularda vesvese.

  Yirmi İkinci Söz

   Evrende Allah'ı tanıtan san'at eserleri; bunlardaki birlik tecellîlerini ve san'at inceliklerini çözmenin ve tahkikî bir imanı kazanmanın yolları.

    Birinci Makam

      Dünyada olup biten sıradan olayların ardındaki olağanüstülüklere dikkati çeken bir temsil.

      Birinci Burhan

         Ağaçların yaratılış ve yaşayışındaki olağanüstülük ve birlik tecellîsi.

      İkinci Burhan

         Tohumlardaki ve canlıların yaratılışındaki olağanüstülük ve birlik tecellîsi

      Üçüncü Burhan

         İnsan ve hayvanların yaratılış ve yaşayışındaki olağanüstülük ve birlik tecellîsi.

      Dördüncü Burhan

         Ağaçların çevre ile ilişkilerindeki olağanüstülük ve birlik tecellîsi.

      Beşinci Burhan

         Ağacın sonucu olan meyve ile evrenin sonucu olan insanın, üzerlerindeki san'atla bir San'atkâra işareti.

      Altıncı Burhan

         Bahar ve yaz mevsimindeki değişikliklerde görünen olağanüstülük ve birlik ve kudret tecellîsi.

      Yedinci Burhan

         Varlıklar arasındaki yardımlaşma ve dayanışmada görünen olağanüstülük ve birlik tecellîsi.

      Sekizinci Burhan

         Bütün varlıkların yaratılış ve işleyişinde rol alan hava, su, ışık, toprak gibi unsurların yerine getirdiği görevlerdeki olağanüstülük ve birlik tecellîsi.

      Dokuzuncu Burhan

         Bütün eserlerin sahibi ve san'atkârı olarak birtek zatı tanımanın kolaylığı.

      Onuncu Burhan

         Varlıkların gelip geçmesinde, onları değiştirenin değişmezliğini gösteren işaretler.

      On Birinci Burhan

         Hz. Muhammed'in (a.s.m.) getirdiği haberlerin, evrendeki varlıklar tarafından doğrulanması.

      On İkinci Burhan

         Kâinat Yaratıcısı hakkında Kur'ân'ın verdiği haberler.

    İkinci Makam

      Evrendeki varlıkların, Allah'ın varlık ve birliğine işaretleri.

      Birinci Lem'a

         Allah'ı bir olarak tanımakta hakikî ve zahirî tevhidin farkları. Evrendeki olayların sebeplere bağlanmasındaki hikmetler.

      İkinci Lem'a

         Hayat üzerinde, Allah'ın varlık ve birliğini gösteren damga. Birşeyden herşeyin, herşeyden birşeyin yapılması.

      Üçüncü Lem'a

         Canlılar üzerinde Allah'ın varlık ve birliğine işaret eden damgalar.

      Dördüncü Lem'a

         "Hayat verme" fiili üzerinde, Allah'ın varlık ve birliğini gösteren damgalar. Herbir zerrede Allah'ın varlık ve birliğine açılan üç pencere. Zerrelerdeki "ehadiyet" ve "samediyet" damgaları.

      Beşinci Lem'a

         Allah'ın birliğine inanmanın kolaylığı.

      Altıncı Lem'a

         Bahar mevsiminde Allah'ın varlık, birlik ve kudretini gösteren damgalar ve âhirete işaretler.

      Yedinci Lem'a

         Varlıklar arasındaki yardımlaşmalarda Allah'ın varlık ve birliğini, hikmet ve rahmetini gösteren işaretler.

      Sekizinci Lem'a

         Varlıkların yaratılışında kullanılan temel unsurların birliğinde ve bir varlıkla bütün varlıklar arasındaki ilişkilerde Allah'ın varlık ve birliğine işaret eden deliller.

      Dokuzuncu Lem'a

         Türlerin yaratılışındaki benzerlik ve kolaylığın, Allah'ın varlık ve birliğine işareti.

      Onuncu Lem'a

         Ölüm üzerindeki birlik ve devamlılık damgası. Eserden fiile, fiilden isim, sıfat ve zâta geçiş.

      On Birinci Lem'a

         Allah'ın varlığının ve birliğinin şâhidi olarak Seyyidimiz Muhammedü'l-Emîn (a.s.m.).

      On İkinci Lem'a

         Allah'ın varlık ve birliğinin şahidi olarak Kur'ân.

      Hâtime

         Marifetullahın arşına çıkmak ve tevhidi ilan etmek.

  Yirmi Üçüncü Söz

   İnsan ve iman ilişkileri; insanın kuvvetli ve zayıf yönleri ve tekâmül yolları.

    Birinci Mebhas

      İmanın güzellikleri ve insana kazandırdıkları.

      Birinci Nokta

         İnsanın, Yaratıcısına mensup olmakla kazandığı değer. İnsanın yaratılışında, iman ışığında okunan mânâlar.

      İkinci Nokta

         İman ışığı altında geçmiş ve geleceğe bakış.

      Üçüncü Nokta

         İman ve tevekkülün verdiği kuvvet. Tevekkülün tanımı.

      Dördüncü Nokta

         İnsanın yaratılışındaki tekâmül amacı; âcizlik ve güçsüzlüğünden aldığı kuvvet.

      Beşinci Nokta

         Duanın gücü, anlamı, çeşitleri, cevaplandırılması ve kabulü.

    İkinci Mebhas

      İnsanın sonsuz yükseliş ve sonsuz alçalış sırları. "Ahsen-i takvim," "âlâ-yı illiyyîn," "esfel-i sâfilîn" kavramlarının açıklanması.

      Birinci Nükte

         İnsanın evrensel ihtiyaçları; iyilik ve kötülük yönündeki yeteneği; Allah'a kul olmakla kazandığı güç. "Allah onların kötülüklerini iyiliklere çevirir" meâlindeki âyetin bir açıklaması.

      İkinci Nükte

         İnsanın dünyaya ve âhirete bakan yönleri; duygu ve yeteneklerinin ayrı ayrı kulluk görevleri.

      Üçüncü Nükte

         İnsan duygu ve yeteneklerini sadece dünya hayatına yöneltmekle ne kazanır, ne kaybeder? Dünya hayatından alınan lezzetlerin bir kulluk görevine dönüştürülmesi.

      Dördüncü Nükte

         İnsanın âcizliğiyle kazandığı güç; bütün varlıkların insana hizmetkâr olmasındaki sır.

      Beşinci Nükte

         İnsanı, yaratılmışların en üst mertebesine çıkaran tefekkür ve kulluk görevlerinin iki yönü.

  Yirmi Dördüncü Söz

   "En güzel isimler (Esmâ-i Hüsnâ) Allah'ındır" meâlindeki âyetin hakikatlerine dair bazı açıklamalar.

    Birinci Dal

      Farklı varlıklarda ve varlık âleminin değişik mertebelerinde, farklı isimlerin tecellîsi.

    İkinci Dal

      İlâhî isimlerin tecellîsinde mertebeler: herşeyi kapsayan umumî tecellî; topluluklara yönelik tecellî; fertlere yönelik tecellî.

    Üçüncü Dal

      Kıyamet alâmetleri gibi bazı konularda yanlış anlaşılan hadislerin doğru bir şekilde anlaşılabilmesini sağlayan On İki Asıl.

      Birinci Asıl

         Kıyamet alâmetlerinin üstü kapalı bir şekilde bildirilmesinin nedeni.

      İkinci Asıl

         Dinî meselelerde delil gerektiren ve gerektirmeyen konular.

      Üçüncü Asıl

         Bazı hurafelerin İslâma girişi.

      Dördüncü Asıl

         Hadise dair yorumların hadisle karıştırılmasından doğan sonuçlar.

      Beşinci Asıl

         Evliya ilhamının hadisle karıştırılmasından doğan sonuçlar.

      Altıncı Asıl

         Hadisteki temsil ve kinayelerin, kelimelerin gerçek anlamlarıyla karıştırılmasından doğan sonuçlar.

      Yedinci Asıl

         Hadisteki teşbih ve temsillerin, cahillerin eline düşmesiyle gerçek sanılması. "Yetmiş yılda Cehennemin dibine düşen taş" ve "öküz ile balık" hadisinin açıklaması.

      Sekizinci Asıl

         Kıyamet vaktinin ve bazı önemli kişilerin gizli bırakılmasının sebepleri. Mehdî, Süfyan, Deccal, Ye'cüc ve Me'cüce dair bazı açıklamalar.

      Dokuzuncu Asıl

         Dünyanın önemsizliğine ve bazı sûrelerin fazilet ve sevabına dair rivayetlerde mübalâğa olarak görülen hususların açıklaması.

      Onuncu Asıl

         Bazı işlerin fazilet ve sevabına, yahut kötülüğüne dair rivayetlerde mübalâğa olarak görülen hususların açıklaması.

      On Birinci Asıl

         Hadislerde, yorumlanmayı ve tabir edilmeyi gerektiren benzetmeler.

      On İkinci Asıl

         Kur'ân ve felsefenin bakış açılarındaki farklılık ve bu farklılığın doğurduğu sonuçlar.

    Dördüncü Dal

      Bütün varlıkların Allah'a secde ettiğine dair âyetin açıklaması. Varlıkların kendilerine özgü ibadetleri.

    Beşinci Dal

      Birinci Meyve

         Sevginin varlık âlemindeki yeri; sevgi ve korkunun yöneltilmesi gereken hedefler. Allah korkusu nedir, nasıl olur?

      İkinci Meyve

         İbadetin sebebi; niyetin önemi; bütün varlıkların ibadetini kendi ibadeti olarak Allah'a sunmanın yolu.

      Üçüncü Meyve

         Sünnetin önemi ve Sünnete uymanın sonuçları.

      Dördüncü Meyve

         Dinden uzaklaşma konusunda Müslümanlar ile ecnebîler arasındaki fark.

      Beşinci Meyve

         İnsanın çokluk ve birlik âlemlerine bakan yönleri.

  Yirmi Beşinci Söz

   Kur'ân'ın mucizeliğine dair.

    Mukaddime

      Kur'ân'ın üç ayrı tanımı.

    Birinci Şule

      Birinci Şua

         Kur'ân'ın mucize derecesindeki ifade üstünlüğü.

        Birinci Suret

            Kur'ân'ın meydan okuyuşuna karşılık, onun benzerini kimsenin getirememesi.

        İkinci Suret

          Birinci Nokta

               Kur'ân'ın kelime ve cümlelerindeki düzen ve birbiriyle ilişkileri.

          İkinci Nokta

               Kur'ân'ın mânâsındaki üstünlük.

          Üçüncü Nokta

               Kur'ân'ın üslûbundaki benzersizlik ve olağanüstülük.

          Dördüncü Nokta

               Kur'ân'ın lâfzındaki olağanüstülük; tekrar tekrar okunmasına rağmen usandırmaması.

          Beşinci Nokta

               Kur'ân'ın, konuları açıklamasındaki olağanüstülük.

      İkinci Şua

         Kur'ân'ın kapsamlılığındaki olağanüstülük.

        Birinci Lem'a

            Kur'ân'ın lâfzındaki kapsamlılık; bir sözün pek çok anlamı içine alışı.

        İkinci Lem'a

            Kur'ân'ın mânâsındaki kapsamlılıkla birbirinden farklı pek çok topluluklara rehber oluşu.

        Üçüncü Lem'a

            Kur'ân'ın içerdiği bilimlerin kapsamlılığı.

        Dördüncü Lem'a

            Kur'ân'ın konuları ele alışındaki kapsamlılık.

        Beşinci Lem'a

            Kur'ân'ın üslûp ve özlü ifadesindeki kapsamlılık.

          Birinci Işık

               Bir âyette bir sûreyi, bir sûrede Kur'ân'ı ve kâinatı toplayan kapsamlılık.

          İkinci Işık

               Herkesin her ihtiyacına cevap veren kapsamlılık.

          Üçüncü Işık

               Kur'ân'ın mucize derecesindeki özlülüğü.

          Dördüncü Işık

               Kur'ân'ın, cüz'î olaylarda kapsamlı kanunları dile getiren özlülüğü.

          Beşinci Işık

               Kur'ân'ın gerek içerik, gerekse üslûp itibarıyla bütün üstünlükleri, hiçbir karışıklığa yol açmadan kendisinde toplayan kapsamlılığı.

      Üçüncü Şua

         Kur'ân'ın gaybdan verdiği haberler; her zaman gençliğini koruması ve herkese birden hitap etmesi.

        Birinci Cilve

            Kur'ân'ın gayba dair haberleri.

          Birinci Şavk

               Kur'ân'ın geçmişe dair haberleri.

          İkinci Şavk

               Kur'ân'ın geleceğe dair haberleri.

          Üçüncü Şavk

               Kur'ân'ın İlâhî hakikatlere, yaratılışa ve âhiret âlemine dair haberleri.

        İkinci Cilve

            Kur'ân'ın her çağda süregelen gençliği; hakikatlerinin ve kanunlarının eskimeyişi; Kur'ân medeniyeti ile beşer medeniyeti arasında bir karşılaştırma.

        Üçüncü Cilve

            Kur'ân'ın, her çağdaki insan tabakalarından herbirine aynı dersi ayrı ayrı vermesindeki olağanüstülük.

    İkinci Şule

      Birinci Nur

         Kur'ân'ın bütünlüğü.

      İkinci Nur

         Kur'ân'ın, âyetleri özetlerken ve İlâhî isimlere dikkat çekerken ortaya koyduğu olağanüstülük.

        Birinci Meziyet-i Cezalet

            Kur'ân'ın, dünya üzerindeki eser ve fiillerde İlâhî hakikatleri gösterişi.

        İkinci Nükte-i Belâgat

            Kur'ân'ın İlâhî san'at eserlerini tasvir ederek İlâhî isimlerle özetlemesi.

        Üçüncü Meziyet-i Cezalet

            Kur'ân'ın İlâhî fiilleri ayrıntılandırması ve özetlemesi.

        Dördüncü Meziyet-i Cezalet

            Kur'ân'ın, yaratılmışlardaki düzeni, ardında İlâhî isimleri gösterecek bir şeffaflıkla ortaya koyması.

        Beşinci Meziyet-i Cezalet

            Kur'ân'ın, cüz'î veya sıradan olaylardaki İlâhî hakikatleri göstermesi ve tefekküre ufuk açması.

        Altıncı Nükte-i Belâgat

            Kur'ân'ın, varlık âleminde, çok geniş bir alanda cereyan eden olayları birlik içinde yahut kapsamlı bir kanun altında göstermesi.

        Yedinci Sırr-ı Belâgat

            Kur'ân'ın, sebeplerin arkasında İlâhî tasarrufları ve İlâhî isimlerin tecellîlerini göstermesi.

        Sekizinci Meziyet-i Cezalet

            Kur'ân'ın, âhirete ait İlâhî fiilleri anlatırken, dünyada gözlenen fiillerle kalb ve zihinleri ikna etmesi.

        Dokuzuncu Nükte-i Belâgat

            Kur'ân'ın, cüz'î olaylarda, İlâhî isimler vasıtasıyla, kapsamlı hakikatleri göstermesi.

        Onuncu Nükte-i Belâgat

            Kur'ân'ın, ümit ve korku arasındaki dengeyi korumasındaki olağanüstülük.

      Üçüncü Nur

         Kelâmın sahibi, muhatabı, amacı ve içeriği yönünde Kur'ân'ın üstünlüğü.

    Üçüncü Şule

      Birinci Ziya

         Kur'ân'ın , varlık âleminin hakikatlerine ve İlâhî fiil, isim ve sıfatlara dair ifadelerindeki düzen, âhenk ve olağanüstülük.

      İkinci Ziya

         Kur'ân ile felsefenin dünyaya bakış açısı.

      Üçüncü Ziya

         Kur'ân'dan ders alan ilim ve kalem sahiplerinin eserleriyle Kur'ân'ın karşılaştırması

      Hatime

         Kur'ân'ın ve Hz. Muhammed'in (a.s.m.) birbirlerine karşı mucize oluşları.

    Birinci Zeyl

      Kur'ân'ın vech-i i'câzı ve Allah kelamı olduğunun delilleri.

    Emirdağ Çiçeği

      Kur'ân'daki tekrarlara edilen itirazlara cevap.

      Bu Onuncu Meseleye Bir Hatime Olarak İki Haşiye

        Birincisi

            Kur'ânın hakikî tercümesi mümkün değil.

        İkinci Haşiye

            Hz. Muhammed'in (a.s.m.) getirdiği nur, kâinatın, yokluk, vazifesizlik, anlamsızlık perdesini kaldırır.

  Yirmi Altıncı Söz

   Kader Risalesi

    Birinci Mebhas

      Kader; cüz'î irade; hayır ve şerrin yaratılması; insanın sorumluluğu.

    İkinci Mebhas

      Kader ve cüz'î iradenin birbirine uyumuna dair Yedi Vecih.

      Birincisi

         Hikmet ve adalet açısından cüz'î irade.

      İkincisi

         Cüz'î iradenin varlığı.

      Üçüncüsü

         İlâhî ilim, kader ve cüz'î irade.

      Dördüncüsü

         İlim ve malûm (bilgi ve bilinen); ezeliyetin tanımı.

      Beşincisi

         Kader, sebep ve müsebbep konusunda Cebriye, Mutezile ve Ehl-i Sünnet anlayışının farkları.

      Altıncısı

         Fiillerin yaratılışı ve kulun sorumluluğu.

      Yedincisi

         Kulun iradesi ile İlâhî irade arasındaki ilişki ve kulun sorumluluğu.

    Üçüncü Mebhas

      Varlık âleminde kader; Kitab-ı Mübîn ve İmam-ı Mübîn; bedihî kader ve nazarî kader; hürriyet ve kader.

    Dördüncü Mebhas

      Sıkıntı ve musibetlerin hayırlı yönleri ve İlâhî rahmetle uyumluluğu.

    Hatime

      Nefsin gururuna karşı Allah'ın birlik ve mutlak egemenliğini dile getiren ve mutluluğu Ona teslim olmakta gösteren Beş Fıkra.

    Zeyl

      Rahmân, Rahîm ve Hakîm isimlerine ulaştıran, Kur'ân'dan alınma "acz, fakr, şefkat ve tefekkür" yolu; bu yolun şartları ve tarikatten farkları.

      Birinci Hatve

         Nefsi temize çıkarmamak.

      İkinci Hatve

         Ölüm ve hizmette nefsi düşünmek, zevk ve arzularda unutmak.

      Üçüncü Hatve

         Kusuru kendinde görüp, eriştiği iyilikleri, kudret ve zenginliği Allah'tan bilmek.

      Dördüncü Hatve

         Benliği unutup, kendi varlığını, Allah'ın tecellîsine bir ayna olarak bilmek.

      Hatime

         "Acz, fakr, şefkat ve tefekkür" yolunun vahdet-i vücut ve vahdet-i şuhuddan farkı; herşeyde Allah'a bir yol bulmanın ve huzur-u daimîyi kazanmanın çaresi.

  Yirmi Yedinci Söz

   İçtihad (dinî konularda Kur'ân âyetlerinden ve Peygamberimizin hadislerinden hüküm çıkarmak) ile ilgili olarak tartışılan bazı meseleler. İçtihadın önündeki altı engel.

    Birincisi

      Bu zamanın şartları karşısında yeni içtihadların sakıncaları.

    İkincisi

      İçtihada konu teşkil eden nazariyattan önce, içtihad gerektirmeyen ve kesinlik ifade eden dinin temel konuları üzerinde yoğunlaşmanın gerekliliği.

    Üçüncüsü

      İçtihad yeteneğini geliştiren koşullar açısından, Peygamberimizin zamanı ile günümüz arasında bir karşılaştırma.

    Dördüncüsü

      İçtihadda hakim olması gereken bakış açısı: dünya mı, âhiret mi?

    Beşincisi

      "Arzî" ve "semavî" içtihad nedir? Bu zamanın içtihadını "arzî" yapan üç sebep.

      Birincisi

         Hükümlerde illet ve hikmetin farkı.

      İkincisi

         Bakış açısında âhiret mutluluğu yerine dünya mutluluğunun öncelik kazanmış olması.

      Üçüncüsü

         Zamanımızda bağımlılık derecesine varan bazı kötü alışkanlıkların, dinin bazı kesin yasaklarına yaklaşma tarzını etkilemesi.

    Altıncısı

      Doğruluk ve yalan açısından Peygamberimizin zamanı ile günümüzün karşılaştırması.

    Hatime

      Farklı mezheplerin varoluşundaki nedenler. Hakikat birden fazla olabilir mi?

    Yirmi Yedinci Sözün Zeyli

      Sahabenin (Peygamberimizle beraber bulunan ve bizzat ondan ders alan Müslümanlar) derecesine diğer insanlar niçin yetişemez?

      Birinci hikmet

         Peygamber sohbetinin etkisi.

      İkinci sebep

         Sahabe zamanında doğru ile yalanın birbirinden uzaklığı ve Sahabenin doğruluğu. İslâmın meydana getirdiği inkılâbın Sahabe zamanındaki tazeliği ve etkisi.

      Üçüncü sebep

         Nübüvvet ile velâyet, evliya makamı ile Sahabenin makamı arasındaki fark.

        Birinci vecih

            Sahabe zamanındaki sosyal çevrenin yetenekler üzerindeki etkisi.

        İkinci vecih

            Allah'a yakınlık ve "zahirden hakikate geçme" konusunda Sahabenin yolu ile tasavvuf arasındaki fark.

        Üçüncü vecih

            İslâmın başlangıcındaki hizmetleri yönünden Sahabenin üstünlüğü.

          Sual

               Peygamberimizi görmeden ona inananların imanı, onu görerek inanan Sahabenin imanından üstün olmaz mı?

          İkinci sual

               Dünya hayatının içinde bulunan Sahabe, dünyayı terk eden evliyadan nasıl üstün olabilir?

          Üçüncü sual

               Allah'tan başka herşeyi terk edenler, niçin Sahabeye yetişemiyor? Nefis ve diğer duyguların, insanı Allah'a yaklaştırmadaki rolü ve önemi.

          Dördüncü sual

               Sahabeye üstünlük iddiasının çıkış nedenleri.

  Yirmi Sekizinci Söz

   Cennet ile ilgili bazı soruların cevapları. Cennette maddî lezzetler ve nikâh lezzeti var mı? Yetenek ve düzeyleri çok farklı insanlar, Cennette nasıl bir arada bulunarak aynı lezzetlerden yararlanacak? Cennette bir kişiye dünya kadar yer verilecek mi?

    Cennet Sözüne küçük bir zeyl

      Cehennemin varlık sebebi.

  Yirmi Dokuzuncu Söz

   Ruhlar, melekler ve ölümden sonra dirilişe dair.

    Mukaddime

      Melekler ve ruhanî varlıkların kulluk görevleri ve çeşitleri hakkında genel açıklamalar.

    Birinci maksat

      Melekler hakkında.

      Birinci esas

         Varlık âleminde hayatın önemi. Madde dışı hayatın varlık âlemindeki yaygınlığı.

      İkinci esas

         Tabiat kanunları ile melekler arasındaki ilişkiler.

      Üçüncü esas

         Kur'ân'ın, Peygamberimizin ve daha önceki peygamberlerin, meleklerin varlığı hakkındaki ittifakı.

      Dördüncü esas

         Varlıkların zikir ve tesbihleriyle ilgili olarak meleklerin görevleri. "Kırk bin başından herbirinin kırk bin ağzında kırk bin tesbihat yapan melek" ile ilgili açıklama.

    İkinci maksat

      Kıyamet ve âhiret hakkında.

      Mukaddime

         Kıyamet ve âhiretin kanıtlanmasıyla ilgili üç soru: Kâinat tahrip edilecek mi? Tahripten sonra yeniden kurulacak mı? Bunları yapacak olanın, kâinatı yıkıp yapmaya gücü yeter mi?

      Birinci esas

         Ruhun ölümsüzlüğü hakkında.

        Mukaddime

            Ruhun ölümsüzlük için yaratılmış olduğuna ve ölülerin ruhlarının yok olmayıp korunduğuna dair deliller.

        Birinci menba

            Ruhun cesetten bağımsızlığı.

        İkinci menba

            Ruhun varlık ve ölümsüzlüğüne dair dış dünyadaki deliller.

        Üçüncü menba

            Bir kanun ve bir hakikat olarak ruhun varlığı ve ölümsüzlüğü.

        Dördüncü menba

            Varlıklardaki sürekli değişime rağmen kanunların değişmezliği; tabiat kanunlarından daha güçlü bir kanun olarak ruhun ölümsüzlüğü.

      İkinci esas

         Âhiretteki sonsuz mutluluğun delilleri.

        Birinci medar

            Kâinattaki düzenin sonsuz mutluluğa tanıklığı.

        İkinci medar

            Varlıkların yaratılışında gözlenen hikmet ve faydaların sonsuz mutluluğa tanıklığı.

        Üçüncü medar

            İnsanın yetenek ve duygularının sonsuz mutluluğa tanıklığı.

        Dördüncü medar

            Kâinattaki ölüm ve dirilişlerin kıyamet ve yeniden dirilişe tanıklığı.

        Beşinci medar

            İnsanın yaratılışındaki sonsuz mutluluk isteğinin, sonsuz mutluluğa tanıklığı.

        Altıncı medar

            Varlıklarda eserleri gözlenen rahmetin sonsuz mutluluğa tanıklığı.

        Yedinci medar

            Kâinatta görünen lütuf ve merhamet eserlerinin sonsuz mutluluğa tanıklığı

        Sekizinci medar

            Vicdanın sonsuz mutluluğa tanıklığı.

        Dokuzuncu medar

            Peygamberimizin sonsuz mutluluğa tanıklığı.

        Onuncu medar

            Kur'ân'ın sonsuz mutluluğa tanıklığı ve buna dair âyetlerden örnekler.

      Üçüncü esas

         Kıyamet ve âhireti vaad eden Kâinat Yaratıcısının kudret sıfatıyla ilgili üç özelliğin ve "Sizin yaratılışınız da, diriltilişiniz de tek bir kişinin yaratılıp diriltilmesi gibidir" (Lokman Sûresi, 31:28) meâlindeki âyetin açıklaması.

        Birinci mesele

            İlâhî kudretin zatî ve sınırsız oluşu.

        İkinci mesele

            Varlıkların içyüzünde büyük-küçük, az-çok gibi farkların olmayışı nedeniyle kudretin sınırsızlığı.

        Üçüncü mesele

            İlâhî kudret ile ilgili altı kanun: şeffafiyet, mukabele, muvazene, intizam, tecerrüt ve itaat.

      Dördüncü esas

         Kâinatın ölüm ve dirilişinin sebep ve delilleri.

        Birinci mesele

            Varlıklarda hükmeden tekâmül kanununun bir gereği olarak evrenin ölümü ve daha güzel bir şekilde tazelenmesi.

        İkinci mesele

            Semâvî dinlerin ve varlık âlemindeki değişimin, evrenin ölümüne tanıklığı

        Üçüncü mesele

            Âlemin yeniden dirilişi ve bu dünyada karışık halde bulunan iyilik ve kötülüklerin yeni âlemde birbirinden ayrılışı.

        Dördüncü mesele

            Evreni yeniden diriltmeye gücü yeten Yaratıcının, bunu yapacağına dair vaadleri ve bu vaadlerin doğruluğu.

  Otuzuncu Söz

   İnsandaki "Ene"nin (benlik) mahiyeti. Tahavvülât-ı zerrat olarak tabîr edilen atomların ve moleküllerin çeşitli maddelerin oluşumundaki görevleri.

    Birinci Maksat

      Ene'nin (benlik) mahiyeti

    İkinci Maksat

      Atomların ve moleküllerin çeşitli maddelerin oluşumundaki görevleri.

  Otuz Birinci Söz

   Peygamber Efendimizin Mi'rac mu'cizesinin hakikati, lüzumu ve tahakkuku.

    Birinci Esas

      Mi'racın sırr-ı lüzûmu

    İkinci Esas

      Mi'rac hakikatı.

    Üçüncü Esas

      Mi'racın hikmeti.

    Dördüncü Esas

      Mi'racın faydaları

    On Dokuzuncu ve Otuz Birinci Sözlerin Zeyli

      Şakk-ı Kamer Mu'cizesine dairdir.

  Otuz İkinci Söz

   Cenâb-ı Hakkın Vahdâniyetinin ispatı. Vahdet ve Ehâdiyet-i İlâhiyeye dâir gelen şüphe ve îtirazlara cevap. Ehl-î dalâlet ve ehl-i hidayetin dünya hayatına bakış açıları.

    Birinci Mevkıf

      Cenâb-ı Hakkın Vahdâniyetinin ispatı.

      Birinci Mevkıfın Küçük bir zeyli

         "Üstlerindeki göğe bakmazlar mı, onu nasıl bina edip süsledik..." (Kaf Sûresi, 50:6) âyetinin tefsiri.

    İkinci Mevkıf

      Vahdet ve Ehâdiyet-i İlâhiyeye dâir gelen şüphe ve îtirazlara cevap.

      Birinci Maksat

         Tevhidin ispatı

      İkinci Maksat

         Bir tek zat sonsuz sayıdaki işleri nasıl yapabilir? Hatime ve iki sorunun cevabı

      Üçüncü Maksat

         Ahsenü'l Hâlikîn ve Erhâmü'r-Rahimîn gibi ayetlerin açıklanması ve İlahî kemal hakkındaki bir soruya cevap.

    Üçüncü Mevkıf

      Ehl-î dalâlet ve ehl-i hidayetin dünya hayatına bakış açıları.

  Otuz Üçüncü Söz

   Herşeyde Cenâb-ı Hakka açılan bir pencere bulunduğunu otuz üç örnekle açıklar.

  Lemeât

   Nazma benzer şekilde kaleme alınmış, Risâle-i Nur Külliyatının çekirdeği hükmünde olan bir risale.

  Konferans

   1950'de Ankara Üniversitesinde profesörler, meb'uslar, Pakistanlı misafirler ve muhtelif fakülte talebelerinin huzurunda, Fakülte Mescidinde gece yarısına kadar devam eden bir mecliste verilen ve büyük bir alâka ve ehemmiyetle dinlenmiş olan bir konferanstır.

  Fihrist

   Risale-i Nur Külliyatından On Beşinci Lem'a olan Fihrist Risalesinin Sözler'e ait kısmı.

  Birinci Mektup

   Dört farklı sualin cevabıdır:

    Birinci Sual

      Hazret-i Hızır'ın hayatta olup olmadığını ve hayatın beş mertebesinin neler olduğunu açıklar.

    İkinci Sual

      Ölümün bir nimet olduğunu Kur'ân ayetleriyle açıklar.

    Üçüncü Sual

      Cehennemin nerede olduğuna dair gayet makul bir açıklamadır. Cehennemin Büyük ve Küçük diye iki çeşit olduğunu mantıkla ispat eder; bunların Allah'ın lütuf ve kahrının iki tecellisi, kâinat ağacının iki meyvesi ve bu dünyanın iki ürünü olduğunu ortaya koyar.

    Dördüncü Sual

      Mecazi aşktan hakiki aşka geçişin yolunu gösterir.

  İkinci Mektup

   Dini tebliğle görevli insanların zaruret olmadıkça sadaka ve hediyeleri kabul etmemeleri gerektiğini ve mümkün olduğu kadar kanaatle hareket etmelerini altı sebeple izah eder.

  Üçüncü Mektup

   Kur'ân-ı Kerimin, yıldızların doğuş ve batışı üzerine ettiği kasemin i'caz ve belağatini gösteren bir tasvir ile imansızlık yolunda nihayetsiz zorluklar olduğunu; iman ve tevhid yolunda ise sonsuz kolaylıklar bulunduğunu açıklar.

  Dördüncü Mektup

   Risale-i Nur'un, Cenâb-ı Hakkın Rahîm ve Hakîm isimlerine mazhar olduğunu; göklerin ve yıldızların tasvirini şiirsel bir tarzda dile getirir.

  Beşinci Mektup

   Velâyetin suğrâ, kübrâ ve vustâ olarak üç kısma ayrıldığını, tarikatlarda asıl maksadın, iman hakikatlerinin inkişafı ve sünnet-i seniyyeye uymak olduğunu, Risale-i Nur'un daha kısa bir zamanda o görevi gördüğünü açıklar.

  Altıncı Mektup

   Üstad Bediüzzaman'ın gurbetteki hâlini ve "Allah bize yeter. O ne güzel vekildir" meâlindeki âyetin verdiği teselliyi güzel bir şekilde ifade eder.

  Yedinci Mektup

   Hz. Muhammed'in (a.s.m.) birden fazla evliliğinin ve özellikle Hz. Zeyneb ile evlenmesinin hikmetlerini açıklar.

  Sekizinci Mektup

   Besmeledeki Rahmân ve Rahîm isimlerini tefsir ederek bu isimlerin bir vesilesi olan şefkatin aşktan daha yüce, daha parlak ve daha hâlis olduğunu anlatır.

  Dokuzuncu Mektup

   Kerâmet, ikram ve inayet hakkında önemli bir kuralı açıklar. Ayrıca İslâm ile iman arasındaki ilişkiyi ve bunların farklı yönlerini ilmî tarzda izah eder.

  Onuncu Mektup

   Kitâb-ı Mübin'le İmâm-ı Mübin'in tanımını yaparak kader, levh?i mahfuz gibi konulara açıklık getirir ve haşir meydanının nerede olacağı hususunda bilgi verir.

  On Birinci Mektup

   "Muhakkak ki, şeytanın hilesi pek zayıftır." (Nisâ Sûresi: 76.) ayetini tefsir ederek şeytanın verdiği vesveseye karşı manevî bir ilâç sunar. Ayrıca çağdaş uygarlığın Kur'ân'ın mucizeliği karşısında ne kadar aciz olduğunu ortaya koyar ve miras konusundaki Kur'ân prensiplerinin ne kadar adâletli olduğunu gösterir.

  On İkinci Mektup

   Hazret-i Âdem'in (a.s.) Cennetten çıkarılması, insanların bir kısmının Cehenneme girmesi, Şeytanın ve kötü şeylerin yaratılması, musibet ve belâların mâsum insanlara ve hayvanlara musallat edilmesinin hikmetlerini izah eder.

  On Üçüncü Mektup

   Üstad Bediüzzaman'ın sürgün hayatındaki durumuna; izin belgesi için neden müracaat etmediğine ve siyasetten niçin uzak durup ilgilenmediğine dair soruların cevapları yer alır.

  On Dördüncü Mektup

   Telif edilmemiştir

  On Beşinci Mektup

   Sahabeler zamanında ve daha sonraki devirlerde cereyan eden Cemel ve Sıffin hadiseleriyle hilâfet ve saltanat mücadeleleri, Kerbela Olayı hakkında yapılan izahlar ile ahirzaman ve kıyamet alametleriyle ilgili sorulan altı suale verilen cevapları içerir.

    Birinci Sual

      "Sahâbîler, velilerden büyük oldukları hâlde aralarındaki bozguncuları neden velâyet gözüyle bulup ortaya çıkarmadılar ve sonuçta dört halifeden üçü şehit oldu?"

    İkinci Sual

      "Hz. Ali'nin (r.a.) zamanında başlayan savaşların mahiyeti nedir? O savaşlarda ölen ve öldürülenler nasıl açıklanır?"

    Üçüncü Sual

      "Âl-i Beyte yapılan acımasız muamelelerin hikmeti nedir?"

    Dördüncü Sual

      "Âhir zamanda Hz. İsâ'nın (a.s) yeryüzüne ineceği, Deccal'ı öldüreceği, bütün insanların hak dini kabul edecekleri, ama buna karşılık Kıyamet Gününde "Allah! Allah!" diyen kimse kalmayacağını söylüyorlar"

    Beşinci Sual

      "Kıyamet günü olaylarından bâki ruhlar da etkilenecek mi?"

    Altıncı Sual

      "Herşey helâk olup gidicidir - Ona bakan yüzü müstesna." (Kassas Sûresi, 28:88.) âyeti âhiret, Cennet ve Cehennemi de ihtiva ediyor mu?"

  On Altıncı Mektup

   Tek parti dönemindeki, sosyal hayat ve siyaset konularında yöneltilen sorulara Üstad Bediüzzaman'ın beş nokta halinde verdiği cevaplardır.

    Birinci Nokta

      Kur'âna hizmet etme maksadının Bediüzzaman'ı siyasetten menettiğine dairdir.

    İkinci Nokta

      İhlâs ve sadakatle hizmet-i imaniye ve ebedî hayat için ciddi bir şekilde çalışmak siyasetten uzak durmayı gerektirir.

    Üçüncü Nokta

      Üstad Bediüzzaman'a yapılan ağır baskılara karşı tahammülünün önemli bir sebebini iki misalle anlatır.

    Dördüncü Nokta

      Ehl-i dünyanın şüpheli sorularına karşı verilen cevaptır. Bu cevapta onun Kur'ân hizmetine ait bir keramet olarak hiçbir şekilde inkâr edilemeyen İlâhî inâyeti açıklar.

    Beşinci Nokta

      Ehl-i dünyanın adaletsiz bir şekilde Üstad Bediüzzaman'a teklif ettikleri kurallara ve bid'alara karşı onları susturacak bir cevaptır.

    On Altıncı Mektubun Zeyli

      Ehl-i dünyanın ve dinsizlerin dünya ve siyasetlerinden tamamen çekildiği hâlde, Üstad Bediüzzaman hakkında gösterdikleri esassız şüphe ve telaşları def etmek ve ilmin değerini korumak için Eski Said'in diliyle yazılmıştır.

  On Yedinci Mektup

   Çocuk Taziyenamesi: Küçük yaşta çocuğu ölenlere bir tesellidir. Ergenlik çağına gelmeden vefat eden çocukların ebedî âlemde yine sevimli bir çocuk olarak anne ve babalarının kucağına verileceği hakkında bir müjdedir.

  On Sekizinci Mektup

   Vahdetü'l-vücud meselesi, kâinatta devam eden faaliyetin hikmeti ve varlığın sırları gibi konuları işler.

    Birinci Mesele-i Mühimme

      Evliyaların keşifle gördükleri ve gözlemledikleri hâdiselerin, şehadet âleminde bazan gerçeklerle çelişmesindeki sırrı örneklerle açıklar.

    İkinci Mesele-i Mühimme

      Tartışma konusu olan Vahdetü'l-Vücud meselesine dair önemli bir açıklamadır.

    Üçüncü Mesele

      Kâinattaki hayret verici faaliyet ve değişmelerin hikmetini açıklar.

  On Dokuzuncu Mektup

   Hz. Muhammed'in (a.s.m.) peygamberliğinin delilleri olan üç yüzden fazla mu'cizeyi zevkli ve akıcı bir üslup ile açıklar. On dokuz işaretten oluşuyor:

    Birinci Nükteli İşaret

      Kâinatın Sahibi olan Yüce Allah, insanların en mükemmeli olan Hz. Muhammed (a.s.m.) ile konuşmuş ve onu tüm insanlığa rehber yapmıştır.

    İkinci Nükteli İşaret

      Hz. Muhammed'in (a.s.m.) peygamberliğine dairdir

    Üçüncü Nükteli İşaret

      Hz. Muhammed'in (a.s.m.) elçiliğinin umumiliğine dair gösterilen deliller.

    Dördüncü Nükteli İşaret

      Yüce Peygamberin (a.s.m.) Ashabı, ailesi ve ümmetiyle ilgili önceden haber verdiklerinin tam olarak anlaşılmasını sağlamak amacıyla yazılmış 6 prensipten oluşuyor.

    Beşinci Nükteli İşaret

      Âl-i Beytin başına hangi olayların geleceğini haber verir. "Hz. Ali (r.a.) halifeliğe herkesten daha fazla lâyık olduğu hâlde neden ona öncelik verilmedi?" "Neden onun halifeliği süresince İslâm'da birçok karışıklık oldu?" "Mübarek İslâmiyet ve nuranî Saadet asrının başına gelen o dehşetli kanlı fitnenin hikmeti nedir?"

    Altıncı Nükteli İşaret

      Geleceğe ait haberlerle ilgili Hz. Muhammed'in (a.s.m.) mu'cizeleri. Ayrıca Şiilerin Hz. Ali'ye (r.a.) olan muhabbetlerine dair bir sorunun cevabıdır.

    Yedinci Nükteli İşaret

      Yemek bereketiyle ilgili Peygamber Efendimizin (a.s.m.) mu'cizelerini on altı örnekle anlatıyor.

    Sekizinci İşaret

      Peygamber Efendimizin elinden çeşme gibi suyun akması ve ağız suyunun temasıyla sulardaki bereket mu'cizesini açıklar.

    Dokuzuncu İşaret

      Ağaçlarla ilgili Peygamber mu'cizeleridir. Ağaçların insanlar gibi Peygamber Efendimizin emirlerini dinlemeleri ve yerlerinden çıkıp onun yanına gelmeleri, ona olan sevgi ve bağlılıklarını dile getirmeleri gibi mu'cizeleri anlatıyor.

    Onuncu İşaret

      Kuru bir direğin inlemesiyle ilgili mu'cizeyi anlatıyor.

    On Birinci İşaret

      Kayalar, dağlar gibi cansızların Peygamber mu'cizelerini gösterdiklerine işaret eder.

    On İkinci İşaret

      On birinci işaretle ilgili olan ve çok önem arz eden üç mu'cizeyi anlatır.

    On Üçüncü İşaret

      Peygamber Efendimizin (a.s.m.) hastaları ve yaralıları iyileştirmesiyle ilgili mu'cizeleri anlatıyor.

    On Dördüncü İşaret

      Peygamberimizin Efendimizin (a.s.m.) dualarıyla ortaya çıkan mu'cizelerden bahseder.

    On Beşinci İşaret

      Üç şûbeden oluşuyor:

      Birinci Şûbesi

         Bir mu'cize olarak hayvan türlerinin, Peygamber Efendimizi (a.s.m.) nasıl tanıyıp tasdik ettiklerini açıklar

      İkinci Şûbe

         Ölülerin (cesetlerin), cinlerin ve meleklerin Peygamberimizi (a.s.m.) nasıl tanıyıp tasdik ettiklerini açıklar.

      Üçüncü Şûbe

         Peygamber Efendimizin (a.s.m.) Allah (c.c.) tarafından korunmasıyla ilgili engin bir mu'cizedir

    On Altıncı İşaret

      Efendimize Peygamberliğin gelmesinden önce ortaya çıkan, fakat peygamberlikle ilgili olan ve "İrhasat" denilen harikalardan bahseder. Üç kısımdır:

      Birinci Kısım

         Tevrat, İncil, Zebur ve diğer kutsal kitapların Hz. Muhammed (a.s.m.) hakkında verdikleri haberlerdir.

      İkinci Kısım

         Kâhinlerin ve bir nevi evliya hükmünde olan bazı insanların Hz. Muhammed'in (a.s.m.) geleceğini haber vermeleri.

      Üçüncü Kısım

         Hz. Muhammed'in (a.s.m.) dünyaya teşrifleri anında meydana gelen bazı olağanüstü hadiseler.

    On Yedinci İşaret

      Peygamber Efendimizin (a.s.m.) kendi zatının mu'cize olması hakkındadır.

    On Sekizinci İşaret

      Resulullahın (a.s.m.) en büyük mu'cizesi olan Kur'ân-ı Kerim hakkındadır. Kur'ân'ın mu'cizeliğini anlatan üç nükteden oluşuyor:

      Birinci Nükte

         Kur'ân-ı Kerimin i'câzını anlamada insanların dereceleri.

      İkinci Nükte

         Kur'ân'ın irfan sahiblerine meydan okuyuşu.

      Üçüncü Nükte

         Kur'ân'ın mahiyetindeki gerçek tefekkür.

    On Dokuzuncu Nükteli İşaret

      Hz. Muhammed'in (a.s.m.) sıdkı ve bunun tevhide delâleti.

    Bir İlâhî İkram Ve İnayetin Eseri

    Mu'cizat-ı Ahmediye'nin Birinci Zeyli

      On Dokuzuncu Söz, Hz. Muhammed'in risâletine ve Ay'ın iki parça olması (Şakk-ı Kamer) mucizesine dairdir.

    Ay'ın iki parça olması (Şakk-ı Kamer) Mucizesine Dairdir

    Mucizat-ı Ahmediye (a.s.m.) Zeylinin bir parçasıdır: Mirac hakkında sorulan bir sualin cevabı.

    Ayetü'l-Kübra Risalesi'nin Risale-i Ahmediyeden bahseden On Altıncı Mertebesi

  Yirminci Mektup

   Allah'a iman ile tevhid mertebeleri hakkında müjdeli ve şifalı tesellilerin beyanı ile "Allah'tan başka ilâh yoktur" hükmünü ispat eder. İki makam ve mukaddimeden oluşuyor.

    Birinci Makam

      Kelime-i Tevhid'deki müjdeleri açıklar.

    İkinci Makam

      İsm-i Âzam noktasında, Tevhidin ispatına dair bir özettir.

    Yirminci Mektubun Onuncu Kelimesine Zeyl

      Vahdette sonsuz derecede kolaylık olduğunu ve şirkte de sonsuz derece zorluk olduğunu ortaya çıkarır.

  Yirmi Birinci Mektup

   İhtiyar anne ve babaya veya akrabalara karşı şefkat ve merhametle davranılmasının önemini açıklar.

  Yirmi İkinci Mektup

   İki mebhastan oluşuyor.

    Birinci Mebhas

      Müslümanlar arasındaki kardeşlik ve sevginin önemini vurgular. Nifak, kin ve düşmanlığın hem İslâmiyet açısından, hem de sosyal, ferdî ve manevî hayat açısından ne kadar zararlı olduğunu ikna edici bir üslûpla izah eder.

    İkinci Mebhas

      Düşmanlık kadar İslâmiyete zararlı olan hırstan korunma yollarını açıklar ve zekatın önemini beyan eder.

    Hatime

      Gıybet hakkındadır. "Sizden biri, ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı?" (Hucurât Sûresi: 12.) âyetine ait altı kelimenin her birine tek tek izah getirir.

  Yirmi Üçüncü Mektup

   Değişik konularda sorulan yedi suale verilen cevaptır.

    Birinci Sualiniz

      Mü'minin mü'mine en iyi duası nasıl olmalıdır?

    İkinci Sualiniz

      Sahabelerin adı geçince söylenen "radıyallâhu anh" ifadesini başka insanlar için de kullanabilir miyiz?

    Üçüncü Sualiniz

      "Müçtehidlerin büyükleri mi daha üstün, yoksa hak tarikatlerin reisleri mi?"

    Dördüncü Sualiniz

      "Allah sabredenlerle beraberdir" âyetinin hikmeti ve gayesi nedir?

    Beşinci Sualiniz

      Peygamberlik makamı verilmeden önce Hz. Muhammed (s.a.v) nasıl ibadet ederdi?

    Altıncı Sualiniz

      Hz. Muhammed'e (a.s.m.) peygamberliğin olgunluk yaşı olarak kabul edilen 40 yaşında gelmesinin hikmeti nedir?

    Yedinci Sualiniz

      "Gençlerinizin hayırlısı ihtiyarlarınıza benzemeye çalışanlar; ihtiyarlarınızın kötüsü de gençlerinize benzemeye çalışanlardır.." Bu bir hadis midir ve hikmeti nedir? Ayrıca Hz. Yusuf'un (a.s.) "Allahım, benim canımı Müslüman olarak al ve beni salihlere kat." (Yusuf Sûresi: 101.) demesinin hikmetini de açıklar.

  Yirmi Dördüncü Mektup

   Kâinatın anlaşılması zor olan sırlarından önemli bir sırrını ve Esmâü'l-Hüsnâdan olan Rahîm, Kerîm, Vedûd isimlerinin tecellilerinin hikmetlerini açıklar. İki makamdan oluşur

    Yirmi Dördüncü Mektubun Birinci Zeyli

      "Ey insanlar! Duanız olmazsa ne ehemmiyetiniz var?" meâlindeki âyetin tefsirini beş nüktede açıklayarak duanın önemini belirtir ve çeşitlerini açıklar.

    Yirmi Dördüncü Mektubun İkinci Zeyli

      Hz. Muhammed'in (a.s.m.) Mirâcı ve Mevlîdi hakkında kısa bir açıklama. Mevlidin anlamı, mevlid okutmanın lüzumu.

  Yirmi Beşinci Mektup

   Yâsin Sûresine dair, 25 nükteden oluşan bir risaledir. Telif edilmemiştir.

  Yirmi Altıncı Mektup

   Dört Mebhastır:

    Birinci Mebhas

      Şeytan ve ona tabi olanların Kur'ân'a yönelik vesvesesine karşı verilmiş bir cevaptır.

    İkinci Mebhas

      Üstad Bediüzzaman'ın üç değişik şahsiyetini açıklar.

    Üçüncü Mebhas

      Milliyetçilik ve toplumdaki yardımlaşmayla ilgili yedi meseleden oluşuyor:

      Birinci Mesele

         "Ey insanlar! Biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık; sonra da birbirinizi tanıyıp kaynaşasınız ve aranızdaki münasebetleri bilesiniz diye sizi milletlere ve kabilelere ayırdık" (Hucurât Sûresi: 13.) âyetinin ifade ettiği yüce hakikati Eski Said'in diliyle açıklar.

      İkinci Mesele

         Söz konusu âyetin "birbirini tanıma ve yardımlaşma" düsturunu açıklar.

      Üçüncü Mesele

         Milliyetçilik fikrini olumsuz bir şekilde İslâma sokmaya çalışanlara verilen bir cevaptır.

      Dördüncü Mesele

         Toplumsal hayatı canlandıran müspet milliyetçilikten bahseder.

      Beşinci Mesele

         Asya ve Avrupa milletlerinin farklı yapılarda olmaları.

      Altıncı Mesele

         Menfi milliyetçilikte ifrat edenlere bir hitap ve İslâm hamiyetinin önemini dile getirir.

      Yedinci Mesele

         Menfi milliyetçilikte fazla hamiyet gösterenlere bir çağrı.

    Dördüncü Mebhas

      Altı sorunun cevabı olan, birbirinden bağımsız on meseleden oluşur:

      Birincisi

         "On sekiz bin âlem" ifadesinin hikmetinden bahseder.

      İkinci Mesele

         Muhyiddin Arabî, Fahreddin Râzî'ye yazdığı mektubunda şöyle diyor: "Allah'ı bilmek, varlığını bilmenin gayrıdır" Bu ne demektir?

      Üçüncü Mesele

         "Şüphesiz Biz insanoğlunu şerefli kılmışızdır" (İsrâ Sûresi: 70.) âyetinin "Şüphesiz o çok zalim ve çok cahildir" (Ahzâb Sûresi: 72.) âyetiyle uyumu nedir?

      Dördüncü Mesele

         "Lâilâhe illallah ile imânınızı tazeleyiniz" hadîs-i şerifinin hikmeti nedir? İman nasıl yenilenir?

      Beşinci Mesele

         "Lâ ilâhe illallah" diyen fakat "Muhammedur-Resulullah" demeyen kurtulur mu?

      Altıncı Mesele

         "Şeytanla Münâzara" adlı Birinci Mebhastaki konunun açıklaması.

      Yedinci Mesele

         Çeşitli nedenlerle hizmetlerine ara vermiş ve bu yüzden şefkat tokadı yemiş olanların korkularını gidermek ve onlara moral vermek amacıyla yazılmıştır.

      Sekizinci Mesele

         Kur'ân'ın ve zikir cümlelerinin tercümesi mümkün müdür?

      Dokuzuncu Mesele

         "Ehl-i Sünnetin dışında velâyet yolu olabilir mi?"

      Onuncu Mesele

         Bediüzzaman'ı ziyaret etmek isteyenlere ait bir düstur.

  Yirmi Yedinci Mektup

   Barla, Kastamonu, Emirdağ Lâhikaları olup müstakil olarak neşredilmiştir.

  Yirmi Sekizinci Mektup

   Birbirinden farklı konuları ihtiva eden sekiz meseledir:

    Birinci Risale olan Birinci Mesele

      Rüya tabirlerine ait gerçekler.

    İkinci Mesele olan İkinci Risale

      "Hz. Mûsâ (a.s.), Hz. Azrail'in (a.s.) gözüne tokat vurmuş..." mealindeki hadisin açıklaması.

    Üçüncü Mesele olan Üçüncü Risale

      Risale-i Nur bu zamanda önemli bir irşat görevi îfa ediyor.

    Dördüncü Risale olan Dördüncü Mesele

      Kardeşleri uyaracak cüz'î bir meseleye ait bir sorunun cevabı.

    Beşinci Risale olan Beşinci Mesele

      Şükür Risalesi

    Altıncı Risale olan Altıncı Mesele

      Vehhâbîler hakkındadır

    Yedinci Risale olan Yedinci Mesele

      "Onlara söyle ki: Allah'ın lütfuyla ve rahmetiyle—ancak bununla ferahlansınlar. Bu, onların dünyada toplayıp durduklarından daha hayırlıdır" (Yunus Sûresi, 10:58.) âyetinin, Risale-i Nur talebeleri hakkındaki önemli bir sırrını, yedi İlâhî yardımı açıklar.

      Mahrem bir suale cevaptır

         Risale-i Nur'un tesiri hakkında sorulan bir sualin cevabı.

      Yedinci Meselenin Hâtimesidir

         İlâhî yardım şeklinde gelen gaybî işaretler hakkındaki şüphelerin dağıtılması.

    Sekizinci Risale olan Sekizinci Mesele

       Altı soruya cevaben yazılmış olan "Sekiz Nüktedir".

      Birinci Nükte

         Gaybî işaretlere dair

      İkinci ve Üçüncü Nükteler dahil edilmemiştir

      Dördüncü Nükte

         Kıyamet Günü ve Haşir meydanına dair.

      Beşinci Nükte

         Fetret Devrinde, Hz. Muhammed'in ecdadı (a.s.m.) hangi dine mensuptu?

      Altıncı Nükte

         Hz. Muhammed'in (a.s.m) ecdadlarından peygamber gelmiş midir?

      Yedinci Nükte

         Hz. Muhammed'in (a.s.m) annesi, babası ve dedesinin imanı hakkında en doğru olan haber hangisidir?

      Sekizinci Nükte

         "Amcası Ebu Talib'in imanı hakkındaki en doğru söz." nedir?

  Yirmi Dokuzuncu Mektup

   Yirmi Dokuz önemli nükteyi içeren dokuz kısımdan oluşuyor.

    Birinci Risale olan Birinci Kısım

      Kur'ân'ın esrarına dair dokuz nükte

      Birinci Nükte

         "Kur'ân'ın sırları bilinmiyor. Tefsir edenler Kur'ân'ın hakikatini anlamamışlar" diyenlere verilen cevap

      İkinci Nükte

         "Yemin olsun güneşe ve aydınlığına." (Şems Sûresi, 91:1.) gibi âyetlerde Cenab-ı Hakkın bir çok şeye yemin etmesinin hikmeti.

      Üçüncü Nükte

         Kur'ân-ı Kerimde sûrelerin başlarında bulunan harflerin (hurûfü'l-mukattaa) hikmetine dair.

      Dördüncü Nükte

         Kur'ân-ı Kerimin manevî i'câzındaki üslubun neden tercüme olunamayacağını açıklar

      Beşinci Nükte

         Kur'ân-ı Kerimin lâfızlarını tercüme etmek mümkün değildir. "Elhamdulillah" örneğinde olduğu gibi

      Altıncı Nükte

          "Ancak Sana kulluk eder, ancak Senden yardım isteriz." (Fâtiha Sûresi, 1:5) bir mânâsına dair.

      Yedinci Nükte

         "Bizi doğru yola ilet—kendilerine nimet ve ihsanda bulunduklarının yoluna." (Fâtiha Sûresi, 1:6-7) âyetinin hikmetine dair.

      Sekizinci Nükte

         İslâm şeriatındaki hukukun iki çeşidi ve şeair-i İslâmiye hakkında

      Dokuzuncu Nükte

         Şeriat meseleleri iki kısma ayrılır: Bir kısmı Allah emrettiği için yapılır, diğer kısmı da aklîdir

    İkinci Risale olan İkinci Kısım

      Ramazan orucuna dairdir. Ramazan-ı Şerifin pek çok hikmetlerinden dokuz hikmeti. "O Ramazan ayı ki, insanlara doğru yolu gösteren, apaçık hidayet delilleri taşıyan ve hak ile batılın arasını ayıran Kur'ân, o ayda indirilmiştir." âyetinin açıklaması.

    Üçüncü Risale olan Üçüncü Kısım

      "Allah" kelimesi (Lafzullah) hakkında.

    Dördüncü Risale Olan Dördüncü Kısım

    Beşinci Risale olan Beşinci Kısım

      "Allah göklerin ve yerin nurudur." (Nur Sûresi, 24:35.) âyetine dair.

    Altıncı Risale olan Altıncı Kısım

      (Şeytanın desiseleri ve Kurtuluş Çareleri): Kur'ân-ı Kerim talebeleri ve hadimlerinin uyarılmaları ve aldanmamaları için.

      Birinci Desise

         Şöhret tutkunluğu.

      İkinci Desise

         Korku damarı.

      Üçüncü Desise-i Şeytaniye

         Tamah

      Dördüncü Desise-i Şeytaniye

         Irkçılık.

      Beşinci Desise-i Şeytaniye

         Bencillik ve gurur.

      Altıncı Desise-i Şeytaniye

         Rahata düşkünlük ve görevi ihmâl.

    Kudsi bir Tarihçe

      Altıncı Risale olan Altıncı Kısmın Zeyli

         İstikbâlde bize gelebilecek nefret ve hakaretten sakınmak için yazılmıştır.

      Yedinci Kısım (İşârat-ı seba)

         "Allah'a Ve resulüne iman edin ki, o ümmî peygamder de Allah'a ve onun sözlerine iman etmiştir. Ve ona uyun—tâ ki doğru yolu bulmuş olasınız." (A'râf Sûresi, 7:158.) ve "Allah'ın nurunu üflemekle söndürmek isterler. Allah ise nurunu tamamlamaktan başka bir şeye razı olmaz—kâfirler isterse hoşlanmasınlar." (Tevbe Sûresi, 9:32.) âyetlerinin bir sırrını ve hakikatini yedi işaretle açıklıyor. Yedi mühim suale verilen cevaplardan oluşuyor.

      Birinci Sual

         "Hidayete eren ecnebîler ezan ve kamet gibi çok şeyleri kendi dillerine tercüme ediyorlar. İslâm âleminin onlara karşı itiraz etmemesi, şeriatın buna cevaz vermesi anlamına geldiğini göstermez mi?" diye soran bid'at ehline verilen bir cevap

      İkinci

         Avrupa'da devrimciler ve filozoflar, katolik mezhebinde devrim yapmakla gelişmişler; acaba İslâmiyette de böyle bir dinî devrim olamaz mı?" diyen bid'at ehlinin sualine karşı verilen cevaptır.

      Üçüncüsü

         "Avrupa, taassubu bıraktıktan sonra ilerlemiş, biz de taassubu bıraksak daha iyi olmaz mı?" diyen bid'at ehlinin sualine karşı verilen cevaptır

      Dördüncüsü

         İslâmiyetin milliyetçilik yoluyla güçlendirilebilineceğini iddia edenlere karşı verilen bir cevaptır.

      Beşincisi

         "Dinî hislerin zayıfladığı ve toplumun bu kadar bozulduğu bir zamanda Mehdî birkaç sene zarfında dünyayı nasıl ıslah edecek?" sorusunun cevabı.

      Altıncısı

         "Hz. Mehdî'nin Süfyan komitesine zaferi; Hz.İsa'nın (a.s.) Deccal komitesini dağıtması ve İslâmiyete tabi olmasına dairdir.

      Yedincisi

         "Senin eski zamandaki İslamîyetle ilgili savunma ve çalışmaların şimdiki tarzda değil. Hem de Avrupa'ya karşı İslâmiyeti savunan düşünürlerin yoluyla gitmiyorsun. Neden Eski Said'in vazifesini değiştirdin?" diye soranlara verdiği cevap

      Sekizinci Kısım olan Rumuzat-ı Semaniye

      Dokuzuncu Kısım (Telvihat-ı Tis'a)

         Velâyet ve tarikatler hakkındadır.

      Birinci Telvih

         Tasavvuf, tarikat, velâyet ve seyr ü sülûkun açıklanması.

      İkinci Telvih

         Allah'ı zikretme ve tefekkür.

      Üçüncü Telvih

         Velâyet, peygamberliğin, tarikat de şeriatın bir delilidir.

      Dördüncü Telvih

         Velâyet mesleğinin çok kolay olmakla beraber çok zor, çok kısa olmakla beraber uzun, çok kıymetli olmakla beraber çok tehlikeli olduğunu açıklar.

      Beşinci Telvih

         Vahdetü'l-vücud ve vahdetü'ş-şühudun mahiyetini açıklar.

      Altıncı Telvih

         Velâyet yolları içinde en güzelinin, sünnet-i seniyeye tabi olmak olduğunu; velâyetin en önemli esasının ihlâs ve en keskin kuvvetinin muhabbet olduğunu belirterek bu dünya mükâfat ve ücret değil, hizmet kapısı olduğundan, tarikatın zevk ve kerametlerini talep etmemek gerektiğini açıklar.

      Yedinci Telvih

         Tarikat ve hakikâtin şeriata hizmet etmesi gerektiğini; ve daima şeriata tabi olmaları gerektiğini belirtir ve "Sünnet-i seniye ve şeriat hükümleri dışında evliya bulunabilir mi?" sorusuna cevap verir.

      Sekizinci Telvih

         Tarikattaki sekiz önemli tehlikeden bahseder.

      Dokuzuncu Telvih

         Tarikatın faydaları.

      Zeyl

         Nefsin temizlenmesinin ve ruhun geliştirilmesi yolları.

  Otuzuncu Mektup

   Orijinali Arapça yazılmış olan İşârâtü'l-İ'caz adında tefsirdir. Müstakil kitap olarak basılmıştır

  Otuz Birinci Mektup

   Müstakil olarak yayınlanan Lem'alar adlı eserdir.

  Otuz İkinci Mektup

   Kendi kendine manzum şeklini alan Lemeât risalesidir. Aynı zamanda Otuz İkinci Lem'a olup, Sözler mecmuasının sonunda yazılmıştır.

  Otuz Üçüncü Mektup

   Yaratıcıyı tanıtan ve otuz üç pencere şeklinde yazılmış bir risaledir. Aynı zamanda Otuz Üçüncü Söz olduğundan ve Sözler mecmuasının sonunda yazıldığından buraya dâhil edilmemiştir.

    İşârât-ı Gaybiyye Hakkında Bir Takriz

    Hakikat Çekirdekleri

      İlk defa 1920 senesinde yayınlanmış Hakikat Çekirdekleri isimli risaleden vecizelerdir.

  Fihrist

  Hakikat Işıkları

  Gönüller Fatihi Büyük Üstada

  Birinci Lem'a

   Hz. Yunus'un (a.s.) kıssası anlatılarak, her insanın dünya ve âhiret hayatı için nefsiyle karşı karşıya kaldığı mücâdeleyi açıklar.

  İkinci Lem'a

   Hz. Eyyûb'un (a.s.) duasını anlatan âyet-i kerimenin bir tefsiri olup, musibet ve hastalıklara karşı sabrın önemini açıklar, asıl musîbetin küfür ve sapıklık olduğunu ispat eder.

    Birinci Nükte

      Hz Eyyûb'un (a.s.) maddî hastalıklarına karşılık bizim ahiret hayatımızı tehdit eden manevî hastalıklarımız, günahlarımız olduğunu anlatır.

    İkinci Nükte

      Musibet ve hastalıklardan insanların şikâyete hakkı olmadığı anlatılır.

    Üçüncü Nükte

      Musibetin kısa zamanı nasıl uzun zamana dönüştürdüğü îzâh edilir

    Dördüncü Nükte

      Sabır kuvveti dağıtılmazsa her musibete yetebilir.

    Beşinci Nükte

      Üç meseledir.

      Birinci Mesele

         Asıl musibet dine gelen musibettir.

      İkinci Mesele

         Maddî musibetler büyük görülürse büyür, küçük görülürse küçülür.

      Üçüncü Mesele

         Bu zamanda musibet, bir lütf-u İlâhîdir.

    Hatime

      Musibetler ve elemler insan makinesinin çarklarını harekete geçirir.

  Üçüncü Lem'a

   Bekà için yaratılan ve bekàya aşık olan insan ruhunun, Cenâb-ı Hakka karşı hakikî görevini bilmekle, hem dünyada, hem de ebedî hayatında huzur ve saadeti kazanacağını açıklayan bir tefsirdir.

    Birinci Nükte

      Fâni sevgililerden alâkayı kesmek ve onları terk etmeye dairdir.

    İkinci Nükte

      İnsan bekàya aşıktır, onun için Bâkî'ye alâka peyda etmek ve isimlerine yapışmak en önemli görevdir.

    Üçüncü Nükte

      Fâni, kısa, faydasız ömrü, baki, uzun faydalı yapmanın çaresi anlatılır.

  Dördüncü Lem'a

   Ehl-i Sünnet ve Cemaat ile ehl-i Şia olan Alevîler arasındaki meselelerin hakikatini açıklar.

    Birinci Nükte

      Peygamber Efendimizin (a.s.m.) ümmetine karşı olan eksiksiz şefkât ve merhameti anlatılır.

    İkinci Nükte

      Peygamber Efendimizin (a.s.m.) Hz. Hasan ve Hüseyin'e (r.a.) olan sevgisi küllîdir.

    Üçüncü Nükte

      Peygamber Efendimiz Âl-i Beytin İslâm'a yapacağı büyük hizmete karşılık bizden onlara sevgi göstermemizi istiyor

    Dördüncü Nükte

      Şialarla, Ehl-i Sünnet arasındaki anlaşmazlığı kaldıracak bir îzâh

    İkinci Makam

      11. Lem'a olarak te'lif edilmiştir

  Beşinci Lem'a

   On Birinci Lem'aya dahil edilmiş olduğundan ayrıca te'lif edilmemiştir

  Altıncı Lem'a

   Yirmi Dokuzuncu Lem'ada Arapça olarak telif edilmiş olup, bu Lem'a boş kalmıştır

  Yedinci Lem'a

   Fetih Sûresinin son üç âyetinin bir tefsiri olup, Kur'ân'ın mu'cizeliğini gösterir şekilde, geleceğe dair verdiği haberleri anlatır

    Birincisi

      Mekke Fethini haber verir.

    İkincisi

      Hudeybiye antlaşmasının dış görünüş itibariyle İslâm aleyhinde, gerçekte ise lehinde olduğunu belirtir.

    Üçüncüsü

      Hz. Peygamber (a.s.m.) ve Ashabının Kâbe'yi emniyet içinde tavaf edeceklerini belirtir.

    Dördüncüsü

      İslâm'ın bütün dinlere galebe çalacağı anlatılır.

    Beşincisi

      Peygamber Efedimizden (a.s.m.) sonra gelecek halifelerin özelliklerini haber verir.

    Altıncısı

      Tevrat'ın Sahabeye işaretleri anlatılır.

    Yedincisi

      İncil'in Sahabe hakkındaki haberlerini anlatır.

    Bir tetimme

      Fetih Sûresinin son âyetinin haberini teyit eden âyet-i kerimenin îzâhıdır.

    Birinci Nükte

      Kur'ân sarih mânâsıyla olduğu gibi işarî mânâsıyla da hakikat ifade eder.

    İkinci Nükte

      İnsanlık içinde doğru yoldan ayrılmayan beş taifeyi ele alır. Peygamberler, sıddıklar, şehidler, salihler, tabiinler ve onların reislerini anlatır.

    Hatime

      Bu tetimmeye ikinci bir îzâh. Hz. Hasan'a (r.a.) beşinci halife olarak işaret eden âyeti ele alır. Bismillâhın ebced hesabıyla sırlarını açıklar.

  Sekizinci Lem'a

   Hûd Sûresi 105. ve 112. âyetlerinin tefsiri mâhiyetinde olan bu risale, Gavs-ı Âzam Abdülkadir Geylanî'nin kerâmet-i gaybiyesiyle Kur'ân'ın esrârına âit olan Risale-i Nur'un makbuliyetini gösterir ve bu zamanın Kur'ân hizmetkârlarına işaretle beraber onların mânevî güçlerini ve şevklerini artıran, sıkıntılarını gideren lem'adır.

  Dokuzuncu Lem'a

   Üç önemli sorunun cevabında ruha ait bir meseleyi, ilm-i cifirle ilgili açıklamaların yalnız bir işaretle bırakılmasının hikmetini ve Vahdetü'l-Vücud meselesini açıklar ve ispat eder.

    Birinci Sualiniz

      Hulûsi'nin nesebi hakkında bir açıklama.

    Senin İkinci Sualinin Hülasası

      Ruh ve Vahdet-i Vücudla ilgili ince bir mesele.

    Üçüncü Sualiniz

      İlm-i cifirle ilgili bir ders.

    Dördüncü Sualiniz

      Hz. İsa'nın (a.s.) babasız yaratılışı hakkında bir îzâh.

      Muhyiddin-i Arabî hakkındaki sualin cevabına zeyldir

    Birinci Nükte

      Vahdet-i Vücud meşrebine girmeye sebep olan konuları açıklar.

  Onuncu Lem'a

   Kur'ân hizmetinde bulunan Nur talebelerinin yanlış ve hatâlarına mukabil yedikleri şefkat tokatlarını anlatır.

    Birincisi

      Üstad kendisinin tokadını anlatır.

    İkincisi

      Öz kardeşi Abdülmecid'in tokadını anlatır.

    Üçüncüsü

      Hulûsi Beyin tokadını anlatır.

    Dördüncüsü

      Muhacir Hafız Ahmed'in tokadını anlatır.

    Beşincisi

      Hakkı Efendidir.

    Altıncısı

      Bekir Efendidir.

    Yedincisi

      Şamlı Hafız Tevfik'tir.

    Sekizincisi

      Seyrânî'dir.

    Dokuzuncusu

      Büyük Hafız Zühtü'dür.

    Onuncusu

      Hafız Ahmet'tir.

    On Birincisi

      Rızası olmadığı için yazılmadı.

    On İkincisi

      Muallim Galip'tir.

    On Üçüncüsü

      Hafız Halid'dir.

    On Dördüncüsü

      Üç Mustafa'nın ayrı ayrı tokatlarıdır.

  On Birinci Lem'a

   Sünnet-i Seniyenin ve ona uymanın önemini anlatır.

    Birinci Nükte

      Ümmetin bozulduğu bir zamanında Sünnete sarılmanın önemi belirtilir.

    İkinci Nükte

      İmam-ı Rabbanî'den Sünnetin önemine ait bir sözü açıklar.

    Üçüncü Nükte

      Üstad Bediüzzaman bizzat kendini misal alarak Sünnetin kendi hayatındaki etkisini anlatır.

    Dördüncü Nükte

      Üç mühim cenazenin başında Üstadın tefekkürü

    Beşinci Nükte

      Allah'a muhabbetin yolunun Habibullahtan geçtiğinin îzâhı.

    Altıncı Nükte

      Sünnet-i Seniyenin mertebelerinin îzâhı.

    Yedinci Nükte

      Sünnet-i Seniyenin edeb oluşunun îzâhı.

    Sekizinci Nükte

      Sünnet-i Seniyenin maddî mânevî hastalıklara karşı hikmetleri

    Dokuzuncu Nükte

      Sünnete tümüyle uymak olmasa da niyet, kast ile taraftar olunması gerekir.

    Onuncu Nükte

      Allah'a muhabbetin, Habibullaha tabi olmak suretiyle olacağını îzâh eder.

      Birinci Nokta

         İnsanın yaratılışındaki muhabbet ve gayesi.

      İkinci Nokta

         Allah'a muhabbet, Sünnete uymayı gerekli kılar.

      Üçüncü Nokta

         Cenâb-ı Hakkın merhameti ve sevgisi sonsuzdur.

    On Birinci Nükte

      Üç meseledir.

      Birinci Mesele

         Sünnet-i Seniyenin kısımlarını anlatır.

      İkinci Mesele

         Sünnete önem vermeyenlerin bedbahtlığı nazara verilir.

      Üçüncü Mesele

         Efendimizin (a.s.m.) bütün hallerinde ifrat ve tefritten uzak istikamet üzere oluşu anlatılır.

  On İkinci Lem'a

   İlim adamları tarafından eleştirilen, astronomi ile ilgili bazı âyetler tefsir edilir.

    Birinci Nükte

      İki noktadır.

      Birinci Nokta

         Rızkın doğrudan Allah'ın elinde oluşu anlatılır.

      İkinci Nokta

         Mantıkta imkânın çeşitleri nazara verilir.

      Birinci Mesele-i Mühimme

         Gökler gibi yerin de yedi tabaka oluşu îzâh edilir.

      İkinci Mesele-i Mühimme

         Göklerin yedi tabaka oluşu ispat edilir.

  On Üçüncü Lem'a

   Şeytanların ve çirkinliklerin kâinatta yaratılmasının hikmetini ve şeytana karşı Allah'a sığınmanın önemini tefsir eden bir risâledir.

    Birinci İşaret

      Şeytan taraftarlarının çoğu kez hakikat ehline galip gelmelerinin sırrı nedir?

    İkinci İşaret

      Sırf kötülük olan şeytanların yaratılıp mü'minlere musallat edilmesi ve bu yüzden Cehenneme düşülmesi İlâhî rahmetle nasıl bağdaşır

    Üçüncü İşaret

      Kur'ân'da ehl-i dalâletten aşırı şikâyet edilmesinin hikmeti anlatılır.

    Dördüncü İşaret

      Şer tahrip, hayır tamirdir.

    Beşinci İşaret

      Şeytanların işi tahrip olduğundan, az işle büyük zarar verirler.

    Altıncı İşaret

      Şeytan vesvese verir, küfrün hayalini, tasdikle karıştırır.

    Yedinci İşaret

      Şerrin icadını Allah'a vermeyen Mutezile görüşünün hatâ olduğunu izah eder..

    Sekizinci İşaret

      İki kısım küfür ve dalâlet olduğunun îzâhı.

    Dokuzuncu İşaret

      Ehl-i imanın, ehl-i dalâlete mağlup düşmelerinin hikmeti nedir?

    Onuncu İşaret

      İblisin en mühim desisesi kendini inkâr ettirme hilesidir. Buna karşı ne yapılması gerekir.

    On Birinci İşaret

      İnsanların isyanları kâinat unsurlarını kızdırıp harekete geçiriyor.

    On İkinci İşaret

      Dört sual ve cevaptır.

      Birinci Sual

         Sınırlı bir hayat ve sınırlı günahlara karşı ebedî Cehennem adalet mi

      İkinci Sual

         Cehennem amellerin cezası, Cennet fazl-ı İlâhî olduğunun îzâhı

      Üçüncü Sual

         Neden kötülük bir yazılırken, iyilik on ve bin yazılır?

      Dördüncü Sual

         Dalâlet ehlinin hak ehline bazen galip gelmesinin sırrı nedir?

    On Üçüncü İşaret

      Üç noktadır.

      Birinci Nokta

         Şeytan, bir olan Allah'ın yalnız kendisi atomlardan yıldızlara kadar kâinatı nasıl idare ettiğini sorup imâna şüphe vermek istiyor.

      İkinci Nokta

         Şeytan, insana kusurunu itiraf ettirmez.

      Üçüncü Nokta

         Şeytan, bir mü'minin bir kusuru ile tüm iyiliklerini örttürür.

  On Dördüncü Lem'a

   Birinci Makamında "dünyanın öküz ile balık üzerinde olduğuna" dair hadislerin mâhiyet ve hakiki anlamları, İkinci Makamında ise Bismillâhirrahmânirrahîm'in altı sırrı açıklanır

    Birinci Esas

      İsrail alimleri müslüman olunca eski bilgileri de onlarla birlikte Müs-lüman oldu.

    İkinci Esas

      Benzetmeler, ehlinin elinden halkın eline düşünce, yanlış anlamaya sebep olur.

    Üçüncü Esas

      Kur'ân ve hadis, derin meseleleri anlatmak için müteşabih üslûbunu kullanır.

      Birincisi

         Gök ve yerin müekkel melekleri vardır.

      İkinci Vecih

         "Devlet, kılıç ve kalem üstünde durduğu gibi insanlar da ziraat ve denizcilik ile geçimini sağlarlar" benzetmesi.

      Üçüncü Vecih

         Burçların biri balık, biri de öküz burcudur.

      İkinci Sual

         Âl-i Âba hakkındadır.

    İkinci Makam

      Bismillâhirrahmânirrâhîm'in binler sırrından altı sırrına dairdir

      Birinci Sır

         Kâinat, yer ve insan simasında üç Rububiyet sikkesi vardır

      İkinci Sır

         Vâhidiyet içinde ehadiyet cilvesi îzâh edilir.

      Üçüncü Sır

         Kâinatı şenlendiren rahmettir.

      Dördüncü Sır

         Rahmâniyet içinde ehadiyet sikkesi gösterilir.

      Beşinci Sır

         "Allah insanı Rahmân sûretinde yaratmıştır" hadisinin îzâhı yapılır.

      Altıncı Sır

         Rahmetin kıymeti anlatılır.

  On Beşinci Lem'a

   Risale-i Nur Külliyatından Sözler, Mektubat, Lem'alar'ın On Dördüncü Lem'asına kadar olan kısmın fihristesi olup, her eserin sonunda derç edilmiştir.

  On Altıncı Lem'a

   Bazı önemli meselelere dair suallerin cevaplarıdır.

    Birincisi

      Ramazanda beklenen mânevî fetihlere engel olan sebebin îzâhı.

    İkinci Meraklı Sual

      Kendine zulmedenlere bile taraftarlık göstermenin sebebi.

    Üçüncü Meraklı Sual

      Savaş aleyhinde bulunma gerekçesinin îzâhı.

    Dördüncü Meraklı Sual

      Nur hizmetinde neden ihtiyat tavsiye ediliyor?

    Hatime

      Sakal-ı şerifle ilgili bir açıklama.

      Birincisi

         Mülhitlerin tenkit ettiği "Güneşin çamurlu bir çeşmede batması" âyetinin açıklaması

      İkincisi

         Zülkarneyn Seddinin nerede olduğu.

      Üçüncüsü

         Hz. İsa'nın ahirzamanda gelip, Deccalı öldüreceğinin îzâhı

      İkinci Sualiniz

         Sedd-i Zülkarneyn nerede, Ye'cüc Me'cüc kimlerdir?

      Üçüncü Sualiniz

         Hz. İsa'nın inmesiyle ilgili açıklama

  On Yedinci Lem'a

   Notalar sûretinde yazılmış çeşitli konuları içeren bir Risaledir. Ele alınan konulardan bazıları şunlardır: İnsanın mahiyeti ve dünyaya ait şeylerin kaybolmasına üzülmenin yetersizliği, Allah'tan başkasını büyük görmeme, dünyanın geçiciliği ve ömrün faniliği, haşirde insanın cismiyle tekrar dirileceği, Avrupa medeniyeti ve fenleri, insanın kıymeti ve buna bağlı olarak kâfirlerin çokluğunun önemsizliği, v.s.

    Birinci Nota

      Âlemin fenasından sonra, insanı terk edecek şeyle kalbi bağlamak akıl kârı değil.

    İkinci Nota

      Varlıklar, Mabudiyetten uzaklıkta eşit olduğu gibi, yaratık olarak da eşittirler.

    Üçüncü Nota

      His yanılması ile çevrenin bir nebze sabit olmasını, fâni nefsin devâmı ile karıştırıyor.

    Dördüncü Nota

      Allah önemli şeyleri ayniyle tekrar yaratıyor

    Beşinci Nota

      Avrupa ikidir diyerek yapılan uzun bir tahlil.

    Altıncı Nota

      Kıymet kemiyette değil keyfiyettedir, kâfirlerin çokluğunun önemi yoktur.

    Yedinci Nota

      Müslümanları dünyaya çağıranlara esaslı bir cevap.

    Sekizinci Nota

      Çalışmadaki lezzet ve saadeti îzâh eder.

    Dokuzuncu Nota

      Peygamberliğin, insanlıktaki kemalâtın esası olduğunun îzâhı

    Onuncu Nota

      Marifetullahın (Allah'ı tanımanın) üç türlü şahitleri olduğunun îzâhı.

    On Birinci Nota

      Kur'ân ifadesi halkı nazara alan bir şefkat üslûbundadır.

    On İkinci Nota

      "Ey Rabb-ı Rahimim" şeklinde kalbin içli niyazlarına yer verir.

    On Üçüncü Nota

      Birbirine karıştırılan beş meseledir.

      Birincisi

         Kendi vazifesini yapıp, vazife-i İlâhiyeye karışmanın gereği

      İkinci Mesele

         Kulluk, Allah'ın emrine ve rızasına bakar.

      Üçüncü Mesele

         Kullukta haddini bilmek nasıl olur?

      Dördüncü Mesele

         Zâhirî sebep eliyle gelen nimetleri, Cenâb-ı Hak hesabına almak gerektir.

      Beşinci Mesele

         Cemaatin malı bir adama verilse zulüm olur.

    On Dördüncü Nota

      Tevhide dair dört remizdir.

      Birinci Remiz

         İnsan İlâhî bir saraydır, maddî ve manevî cihazları başka başka âlemlerden getirilmiştir.

      İkinci Remiz

         İnsanın kalb aynasındaki muhabbet kendisine ait değil.

      Üçüncü Remiz

         İnsanın mahiyetindeki duygular, kâinatı içine alabilir.

      Dördüncü Remiz

         Geniş sanılan dünya dar kabir hükmündedir.

    On Beşinci Nota

      Üç meseledir.

      Birinci Mesele

         Hafîz isminin tam tecellisine işaret eden âyetin îzâhıdır.

  On Sekizinci Lem'a

   Gizli kalmış mühim bir Peygamber (a.s.m.) mu'cizesini açıklayan ve evliyânın kerametlerinin hak olduğuna kesin bir delil teşkil eden Hz. Ali'nin (r.a.) gaybî bir kerametini açıklayan Birinci Keramet-i Aleviye Risâlesi isminde bir lem'adır.

  On Dokuzuncu Lem'a

   İsraftan men edip, iktisat ve kanaati emreden âyetleri tefsir eden İktisat Risâlesidir.

    Birinci Nükte

      Yaratıcı, insanlara verdiği nimetlere karşı şükür ister.

    İkinci Nükte

      Yaratıcı, insan vücudunu mükemmel bir saray şeklinde yaratmıştır.

    Üçüncü Nükte

      Dil bir kapıcıdır, sadece maddî cesede değil, ruha da bakar.

    Dördüncü Nükte

      İktisat eden geçim derdi çekmez.

    Beşinci Nükte

      Allah en fakire de en zengin gibi nimetinin lezzetini hissettirir.

    Altıncı Nükte

      İktisatla cimriliğin farkı tevazu ile tezellülün farkı gibidir.

    Yedinci Nükte

      İsraf, hırsı netice verir.

  Yirminci Lem'a

   İslâmiyette ihlâsın en mühim bir esas olduğunun sırlarını anlatır.

    Birinci Nokta

      Dalâlet ehlinin ittifak etmesi, hidayet ehlinin ayrılığa düşmesinin sebepleri nelerdir?

      Birincisi

         Hidayet ehlinin vazifesi umuma bakar, makam ve ücretler belirlenmemiştir.

      İkincisi

         Hidayet ehlinin izzetli oluşları, hak yolda müstakil gitmelerine sebep oluyor.

      Üçüncüsü

         Sevap hırsı hidayet ehline ayrılık sebebi oluyor.

      Dördüncü Sebep

         İhlâs muhafaza edilemediğinden ehl-i hak ihtilaf ediyor.

      Beşinci Sebep

         Ehl-i hidayetin ittifaksızlığı kâmil imanın verdiği güvenden kaynaklanıyor.

      Altıncı Sebep

         Ehl-i hak çok geniş meseleler sebebiyle himmeti dağıldığında ittifak edemiyor.

      Yedinci Sebep

         Rekabetten dolayı ehl-i hak ihtilaf eder.

  Yirmi Birinci Lem'a

   İhlâs Hakkındadır. Hayırlı amellerde ve özellikle uhrevî hizmetlerde muvaffak olmanın sırlarını açıklar.

    Birinci Düsturunuz

      Amelde rıza-i İlâhî olmalıdır.

    İkinci Düsturunuz

      Kardeşleri tenkit etmemek, faziletfüruşluk yapmamak.

    Üçüncü Düsturunuz

      Tüm kuvveti hakta ve ihlâsta bilmektir.

    Dördüncü Düsturunuz

      Kardeşlerin meziyetleriyle iftihar etmektir.

      İhlâsı Kıran Sebeplerden; Birincisi

         Maddî menfaatten gelen rekâbet.

      İhlâsı kıran ikinci mâni

         Makam sevgisinden gelen şöhret duygusu.

      Üçüncü mani

         Korku ve tamâ.

  Yirmi İkinci Lem'a

   Risale-i Nur ve hizmeti üzerine yöneltilen bir kısım suallerin cevabıdır.

    Birinci İşaret

      Sen ehl-i dalâletin dünyasına karışmadığın halde onlar neden senin ahiretine karışıyorlar.

    İkinci İşaret

      Tenkitkârane suale cevaptır.

    Üçüncü İşaret

      Mugalatalı bir suale cevaptır.

    Hatime

      Ehl-i dünya enaniyeti sezip karşı çıkıyorlar.

  Yirmi Üçüncü Lem'a

   Her şeyin Allah tarafından yaratıldığını, ikna edici delillerle anlatan Tabiat Risâlesidir.

    Mukaddime

      İnsanların ağzından şuursuzca çıkan ve dinsizliği ima eden kelimelerden söz eder.

    Birinci Mesele

      Sebeplerin tesiriyle varlıkların yaratılmasının imkansızlığının üç halle îzâhı yapılmaktadır.

    İkinci Mesele

      Varlıkların kendi kendine oluşmasının üç muhalle îzâhı yapıl-maktadır.

    Üçüncü Mesele

      Tabiatın gereği olarak varlıkların oluştuğu iddiası üç muhalle anlatılır.

    Hatime

      Tabiatçılık fikrinden kurtulup imana gelen kişinin sorularını içerir.

      Birinci Sual

         Cenab-ı Hakkın bizim ibadetimize ne ihtiyacı var

      İkinci Sual

         Her varlığın tüm halleriyle Cenab-ı Hakkın kontrol ve tedbiri altında kolayca idaresinin sırrı nedir?

      Üçüncü Sual

         "Hiçten bir şey yaratılmıyor ve yok edilmiyor" diyenlerin iddialarına cevap veriliyor.

  Yirmi Dördüncü Lem'a

   Tesettür (örtünme) Hakkındadır. Tesettür Risâlesi olup, Kur'ân'ın tesettürü emreden hükümlerini açıklayan bir tefsirdir. Tesettürün insan yaratılışına da son derece uygun olduğunu, kadın fıtratının tesettürü gerektirdiğini, hem âile, hem cemiyet saadetinin bozulmasında tesettürsüzlüğün ne kadar büyük rol oynadığını açıklar.

    Birinci Hikmet

      Tesettürün kadınlar için doğuştan gelen bir özellik olduğu ispat e-dilir..

    İkinci Hikmet

      Kadın-erkek arasındaki alâkanın ebedî olduğu ispat edilir.

    Üçüncü Hikmet

      Aile mutluluğu kadın-erkek arasındaki samimî saygı ve sevgi ile devâm eder.

    Dördüncü Hikmet

      Açık saçıklık neslin çoğalması hikmetine terstir.

    Kadınlar taifesiyle bir muhavere

      Birinci Nükte

         Risale-i Nurun bir esası şefkattir. Kadınların şefkat kahramanı olması ile Nur'a ilgileri daha çok artar.

      İkinci Nükte

         Aile hayatından gelen şikâyetlerin sebebi.

      Üçüncü Nükte

         Meşrû daire dışındaki zevklerin zahmeti ve elemi daha çoktur.

  Yirmi Beşinci Lem'a

   Hastalar Risalesidir. Ehl-i imâna gelen musibetlerin aslında birer musibet olmadığını, belki Cenâb-ı Hakkın bir hatırlatması ve şefkatli bir iltifatı olduğunu gösteren, şifâ hakkındaki âyetlerin bir tefsiridir.

    Birinci Devâ

      Hastalık dert değil, bir nevi devâ olduğundan sabredilmesi gerektiğini îzâh eder.

    İkinci Devâ

      Hastalık her bir ömür dakikasını, birer saat ibadet hükmüne geçirdiğinden şükredilmeli.

    Üçüncü Devâ

      İnsan bu dünyaya keyif sürmek, lezzet almak için gelmediğinin ispatıdır

    Dördüncü Devâ

      İnsanın vücud ve âzâları kendi malı değil, onların mâliki onlarda dilediği gibi tasarruf eder.

    Beşinci Devâ

      Hastalık bazıları için bir ihsan-ı ilâhidir.

    Altıncı Devâ

      Geçmiş sefalı ve elemli günlerin tahlilidir

    Altıncı Devâ haşiye

      Bu devâ ikinci kez ama farklı olarak yazılmıştır.

    Yedinci Devâ

      Hastalığın elemi sıhhatin lezzetini arttırır.

    Sekizinci Devâ

      Hastalık sabun gibi günahların kirlerini yıkar, temizler.

    Dokuzuncu Devâ

      Hasta olma korkusu ölüme sebebiyet vermesinden kaynaklanır

    Onuncu Devâ:

      Merak hastalığı ağırlaştırır.

    On Birinci Devâ

      Geçmiş hastalığın elemi gitmiş, sevabı kalmıştır.

    On İkinci Devâ

      Hastalık zamanı yapılamayan ibadet sevabı, hastalığın meşakkatinden dolayı aynen verilir.

    On Üçüncü Devâ

      Hastalık bir define, bir hediye-i İlâhiyedir.

    On Dördüncü Devâ

      Göz hastası olanlara bir müjde verir.

    On Beşinci Devâ

      Hastalığın mânâsı güzel olmasaydı, Allah en sevdiği kullarına hastalık verir miydi?

    On Altıncı Devâ

      Hastalık insanlar arasında hürmet ve merhameti telkin eder.

    On Yedinci Devâ

      Hastalık, hastaya ve ona bakanlara sevap kapısıdır.

    On Sekizinci Devâ

      Hastanın şikâyete hakkı yoktur.

    On Dokuzuncu Devâ

      Hastalık Esma-i Hüsnânın ortaya çıkmasına sebep olur.

    Yirminci Devâ

      Hastalık iki kısımdır; Hakikî ve vehmî...

    Yirmi Birinci Devâ

      Hastalık, yakınların ilgisini hastanın üzerine odaklar.

    Yirmi İkinci Devâ

      Mü'min için nüzûl hastalığı mübarektir.

    Yirmi Üçüncü Devâ

      Allah'ın rahmeti yalnızlığa devâdır.

    Yirmi Dördüncü Devâ

      Hasta çocuklara, çocuk tabiatlı yaşlılara hizmet edenlerin mükâfatı vardır

    Yirmi Beşinci Devâ

      Hakikî devâ imanı inkişaf ettirmektir.

    Yirmi Beşinci Lem'anın Zeyli

      On yedinci Mektup olup, Mektubat mecmuasına dahil edilmiştir.

  Yirmi Altıncı Lem'a

   İhtiyarlar Risâlesi. Cemiyetin ve insan hayatının önemli bir kısmını teşkil eden ihtiyarlar ve ihtiyarlık hakkında çok lüzumlu ve güzel tesellileri ifade eden âyetlerin bir tefsiridir.

    Birinci Rica

      İhtiyarlık zamanında bulduğum ricaların madenî çeşmesi imandır.

    İkinci Rica

      İhtiyarlığımızda en büyük rica Rahmet-i İlâhiyedir.

    Üçüncü Rica

      Berzah memleketi, ahbabların toplandığı yerdir. Başta Şefaatçimiz oradadır.

    Dördüncü Rica

      Kur'ân her zulmete bir ziya, her ye'se bir ricadır.

    Beşinci Rica

      Âhiret imanında kuvvetli bir rica ve teselli vardır.

    Altıncı Rica

      Rahîm bir Yaratıcımız var, bize gurbet yoktur.

    Yedinci Rica

      Madem iman ehliyiz, imanda çok nurlu, lezzetli, şirin defineler vardır

    Sekizinci Rica

      Gençliğin gitmesi, tehlikelerinden uzaklaşma sonucunu verir.

    Dokuzuncu Rica

      Bediüzzaman'ın esarette Volga kenarındaki camideki ruhî intibahıdır

    Onuncu Rica

      Bediüzzaman'ın esaretten geldikten sonra Eyüp Kabristanındaki tefekkürüdür

    On Birinci Rica

      Bediüzzaman'ın esaretten geldikten sonra Çamlıca'daki tefekkürüdür.

    On İkinci Rica

      Bediüzzaman'ın Barla'da iken yeğeni Abdurrahman'ın vefatını haber alması.

    On Üçüncü Rica

      Bediüzzaman'ın Van Kalesinde savaşta yıkılan bölgeyi izlerken tahassürüdür

    On Dördüncü Rica

      "Allah bize yeter" âyetinin nurlu mertebeleri.

    On Beşinci Rica

      Bediüzzaman'ın Emirdağ'da hapsi özleten sıkıntılı tecriddeki vaziyetidir.

    On Altıncı Rica

      Bediüzzaman'ın Kastamonu'da polis karakolu karşısında nezaret altındaki hayatdır.

    Yirmi Altıncı Lem'anın Zeyli

      Yirmi Birinci Mektup'tur.

  Yirmi Yedinci Lem'a

   Eskişehir Mahkemesi müdafaası olup, Tarihçe-i Hayat'ta neşredildiğinden buraya yazılmamıştır.

  Yirmi Sekizinci Lem'a

   Eskişehir hapishanesinin hatırası olup Yirmi Sekiz Nüktedir.

    Birinci Nükte

      Risale-i Nurdan haber veren İkinci Keramet-i Aleviye Risalesidir. Sikke-i Tasdik-i Gaybî'de yer aldığından buraya konulmamıştır. Fihrist Risalesinin ilgili bölümü bu kitabın arkasında yer almaktadır.

    İkinci Nükte

      Risale-i Nur talebelerinin İlâhî kader doğrultusunda hapishaneye girmelerinin ardındaki hikmetler anlatılır.

    Üçüncü Nükte

      Sineğin yaratılışında gizli olan hikmetlerden bazıları izah edilir.

    Dördüncü Nükte

      Demirin gökten indirildiğini beyan eden âyet-i kerimeye yönelik itirazları susturan bir cevap ve gayet lüzumlu bir ilim ve Kur'ân'ın hikmetli dersini gösteren kıymetli bir nüktedir.

    Beşinci Nükte

      Sebe Sûresinin 25. âyetinde ifade edilen İlâhî sıfatları, san'atının ölçücüğü ile tarif eden Süleyman'ın (a.s.) Hüdhüd kuşu hakkındadır.

    Altıncı Nükte

      "Denizler mürekkep olsa Rabbimizin kelimelerini bitiremez" ayetinin îzâhında ezelî kelâmın sonsuzluğuna işaret edilir.

    Yedinci Nükte

      Vahdetü'l-vücud meşrebinin, bu zamanın maddî sebepler içinde boğulan insanlarına üç büyük zarar vereceği izah edilir. Son bölümde ise Hz. Muhyiddin hakkında yöneltilen bir itiraza cevap verilir

    Sekizinci Nükte

      "Binlerce salât ve selâm senin üzerine olsun ey Allah'ın Resulü" cümlesinin namaz tesbihatında inkişaf eden bir hakikatına dairdir.

    Dokuzuncu Nükte

      Uykunun gaylûle, feylûle ve kaylûle şeklinde üç tür olduğunu, faydalı ve zararlı vakitlerini Sünnet-i Seniyye dairesinde gösterir. Böylece insanın en mühim bir sermayesi olan ömrünün uzamasına ve mühim bir gayesi olan rızkının bereketine yardım eden vakitlerin dersini verir.

    Onuncu Nükte

      İnsanlığın ağlanacak gülmelerine ait gelecek endişesi ve akıbeti düşünme merceğiyle ve "Her gelecek yakındır" sırrıyla, hak ve hakikat muvazenesiyle görülen bir ümitsizlik durumu aktarılır. Buna karşılık edepli ve bekâya âşık insanların kalb ve ruhunu güldürecek ve sevindirecek meşrû dairede gafletsiz eğlencelerin ve sevap cihetiyle bâki kalan sevinçlerin olduğunu hatırlatan bir fıkradır.

    On Birinci Nükte

      Risale-i Nur Talebelerine yönelik Nur hizmetinin taşıdığı öneme dair Kur'an'dan ve Sünnetten övgü dolu ifadeler aktarılır. Risale-i Nur'un dışında onun talebelerinin, onu bırakıp başka yerde nur aramaması gerektiği, eğer aranırsa nur yerine zulmet ve manevî ticaret yerine hasarete uğranılacağı ihtar edilir.

    On İkinci Nükte

      Bir tenkid olmasından yazılmadı.

    On Üçüncü Nükte

      Risale-i Nur'un önde gelen beş talebesine yönelik hizmetle alâkalı bazı hatırlatmalar aktarılır.

    On Dördüncü Nükte

      Risale-i Nur, Kur'ân güneşinin ışığındaki yedi rengi ve yedi nuru kendi aynasında yansıttığı, bu yönüyle önceki dönemlerde telif edilen eserlerden çok daha ileride bir rehber ve mürşid olacağını müjde eder.

    On Beşinci Nükte

      Tutuklu bulunan yüz yirmi küsûr Nur Talebelerinin bazı tehlikelerden kurtulmalarının onların nasıl Rahmanî bir koruma altında bulunduklarını ve bu büyük ni'mete karşı tahdis-i ni'met olarak hakikat yoluna hayatımızı feda ve vakfetmemiz lâzım geldiğini beyan eden ve her şeyde rahmetin izini, yüzünü, özünü görmeye çalışmaya teşvik eden beliğ bir nüktedir.

    On Altıncı Nükte

      Risale-i Nur talebelerinin hapishane sıkıntısından dolayı birbirlerinin galiz sözlerine tahammülü tavsiye eder.

    On Yedinci Nükte

      ( ???????? ?????? ??? ????????? ????...????????????? ) âyetinin ehl-i isyan hakkında nazil olduğu halde, bir işaretle Risale-i Nur şakirtlerine sürekli ve ısrarla verilen ihlâs dersini unutup ayrı ayrı hatalarda bulunmalarından çıkarılacak ibretli dersler hakkındadır.

    On Sekizinci Nükte

      Her başa gelen şeyin iki yüzü olup biri kader-i İlâhiye, diğeri insanın kendi isteğiyle elde etmesine baktığını bildiren bir nüktedir.

    On Dokuzuncu Nükte

      "Kısa bir zamandaki küfre karşılık, hadsiz bir Cehennem nasıl adalet olur?" sorusuna insanların uyguladıkları kanunlar çerçevesinde adalet-i İlahiye ispat edilir.

    Yirminci Nükte

      "O bir şeyin olmasını dilediğinde, ‘Ol' der ve o şey hemen oluverir" âyet-i kerimesindeki yalnız bir emir ile icadı, sûrelerin başlarındaki mukattaa harflerinin özellikleri, faziletleri ve maddi tesirleriyle ilgili hadislerin akla yaklaştırılmasıyla ilgili bir nüktedir.

    Yirmi Birinci Nükte

      Risale-i Nur yazarının ve şakirtlerinin başına gelen musibetlerin bir dest-i inayetle tanzim edildiğini (beş mânidar tevafuk ile) ispat eder, gösterir.

    Yirmi İkinci Nükte

      Herkese lâzım olan ve herkesin daima kendi hayat aynasında hissedip görebileceği bir nüktedir.

    Yirmi Üçüncü Nükte

      Risale-i Nur'un bir talebesinin tarafgir bir şekilde ve Risale?i Nur'la rekâbet edercesine söylenen sözlere karşı, tatlı ve şirin bir şekilde karşılık verilmesine dair bir fıkradır.

    Yirmi Dördüncü Nükte

      Risale-i Nur'un müellifine işaret eden bir talebenin rüyasıdır.

    Yirmi Beşinci Nükte

      Risale-i Nur'dan tahkikî iman dersini alan bir talebenin fıkrasıdır.

    Yirmi Altıncı Nükte

      Koyun, keçi, manda ve deve gibi hayvanların her şeyin nimet olup, semâdan rahmet hazinesinden indirildiğini göstermekle; her açıdan nimeti nimet bilip şükür kapısını açan, herkese lâzım olan Kur'ânî bir mu'cizedir.

    Yirmi Yedinci Nükte

      İnsanın en zararlı düşmanı nefsi olduğunu gösteren çok mühim bir hakikat dersidir.

    Yirmi Sekizinci Nükte

      Bazı âyetler hakkında gelen şüpheler ve itirazları; bir soru-cevap ve mühim bir temsil ile tefsir ve izah eder.

  Yirmi Dokuzuncu Lem'a

   Arapça olarak yazılan bu Risâle tevhid delillerini gösterir. İmana dair yüksek bir tefekkürnâmedir.

    İfade-i Meram

      Akıl ve kalbin kaynaşmasıyla gelişen tefekkür mesleğinin özlü hülâsası

    Birinci Bab

      Sübhânallah'a dair üç fasıldır.

      Birinci Fasıl

         Göklerden, yere, bitkilere, çekirdeklere kadar her şeyin, Allah'ı tesbih ettiği anlatılır.

      İkinci Fasıl

         Bütün varlıkların diliyle Allah'ı tenzih ve tesbih ettiği anlatılır.

      Üçüncü Fasıl

         Celâl sahibi olan Allah'ın tenzih ve tesbih edilmesi

    İkinci Bab

      Elhamdü lillah hakkındadır.

      Birinci Nokta

         Altı cihetten iman gözlüğüyle nasıl bakılacağını anlatır.

      İkinci Nokta

         Altı noktayı aydınlatan iman nimetine de şükür lâzımdır.

      Üçüncü Nokta

         İmanın yardım noktası ile dayanak noktası olduğunu açıklar.

      Dördüncü Nokta

         İnsan ruhunu sıkan ayrılık acısıdır. İman o acıları giderir.

      Beşinci Nokta

         İnsan imansızken düşman gördüğü şeyleri iman nuruyla kardeş görür.

      Altıncı Nokta

         İman nuru dünya ve ahireti ayrı ayrı iki sofra görür.

      Yedinci Nokta

         İman nuru ile Allah'ın varlığına iman bütün nimetlerin üstünde bir nimettir.

      Sekizinci Nokta

         Kâinat kitabı Allah'a sayısız hamd delilleriyle doludur.

      Dokuzuncu Nokta

         Ezelden ebede her şeyden, her şeye olan hamd Allah'a mahsustur.

    Üçüncü Bab

      "Allahü Ekber"in mertebelerine dairdir.

      Birinci Mertebe

         Kâinatı ve insanı yaratan Allah her şeyden büyüktür.

      İkinci Mertebe

         Büyüklüğü, celâli tüm varlıklar üzerinde görülür.

      Üçüncü Mertebe

         Allah ilim ve kudretiyle her şeyden büyüktür.

      Dördüncü Mertebe

         Kâinat ağacının yaratılışındaki hikmet, inâyet, rahmet gibi tecellileriyle büyüklüğü anlaşılır.

      Beşinci Mertebe

         Allah, kudret sahibi bir yaratıcı, gören bir tasvirci olarak büyüktür.

      Altıncı Mertebe

         Allah adâlet, ilim, birlik, açısından her şeyden büyüktür.

      Yedinci Mertebe

         Büyüklüğü Hallâk, Fettah, Faal, Allam, Vehhab ve Feyyaz isimleri ile gösterilir.

    Dördüncü Bab

      İki fasıldır.

      Birinci Fasıl

         Hz. Hızır'ın altmış üç mertebeye işaret eden virdi esas alınıyor.

      İkinci Fasıl

         Hz. Gavs'ın yüceltme ve taziminden 99 tevhid ve marifet mertebesi çıkarılmış.

    Beşinci Bab

      Hasbünallah mertebelerine dairdir. Beş nüktedir.

      Birinci Nükte

         İnsan acz ve fakrını tedavi eden bir devâdır.

      İkinci Nükte

         Benim mûcidim, Hâlikım, Mâlikim bâkîdir. Ben de onun bekâsıyla bekâ bulurum.

      Üçüncü Nükte

         Bu mevcudat onun tecellisine aynadır.

      Dördüncü Nükte

         Beni ve emsalimi basit bir sudan yaratan bana yeter.

      Beşinci Nükte

         İnsanı yaratıp, hayata mazhar eden bana yeter.

    Altıncı Bab

      "Lâhavle velâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azim" hakkındadır.

  Otuzuncu Lem'a

   İsm-i Âzamın altı nüktesini altı isimle açıklar.

    Birinci Nükte

      Kuddüs isminin nüktesine dairdir. Kâinat fabrikasının bu cilve ile temizlenmekte olduğunu îzâh eder

    İkinci Nükte

      Adl isminin cilvesini gösterir.

    Üçüncü Nükte

      Birinci Noktası

         Hakem isminin en büyük tecellisini ele alır.

      Üçüncü Nüktenin İkinci Noktası

         İki meseledir.

        Birinci Meselesi

            Sonsuz kemâl ve cemâl sahibi kendini görmek ve göstermek ister.

        İkinci Noktanın İkinci Meselesi

            Kâinat sanatkârının mülkünde şirke yer yoktur.

      Üçüncü Nokta

         İnsanı kâinatın merkezi yapmıştır. Bütün ilimler ona hizmetkârdır.

      Dördüncü Nokta

         Bu sarayı binler hikmetlerle yapan usta, boş ve abes iş yapmaz.

      Beşinci Nokta

         İki meseledir.

        Birinci Mesele

            Sâni-i Hakîm, israf, abes ve faydasız yaratmaz.

        İkinci Mesele

            Sâni-i Hakîm, Resül-i Ekremin (a.s.m.) Risâletine delâlet ediyor

    Dördüncü Nükte

      Ferd isminin âzamî tecellisini anlatır.

      Birinci İşaret

         Ferd ismi kâinatın bütününe ve her bir ferdine bir tevhid mührü vuruyor.

      İkinci İşaret

         Kâinatın unsurları birbirine girifttir. Birine sahip olamayan hiçbirine sahip olamaz.

      Üçüncü İşaret

         Kâinat sayısız Samedanî mektuplardır.

      Dördüncü İşaret

         Ferd isminin açık oluşu üç noktada ele alınır.

      Beşinci İşaret

         Hâkimiyetin en esaslı özelliği istiklâldir, infiraddır.

      Altıncı İşaret

         Allah'ın ferdiyeti bütün kemâlâtın esasıdır.

      Yedinci İşaret

         Ferdiyeti en mükemmel ders veren Muhammed'dir (a.s.).

    Beşinci Nükte

      Hayy isminin azamî tecellisini anlatır.

      Birinci Remiz

         Hayat ve mahiyetini anlatır.

      İkinci Remiz

         Hayatın iki yüzü de şeffaf olduğu îzâh edilir

      Üçüncü Remiz

         Kâinatın neticesi hayat; hayatın neticesi de şükürdür.

      Dördüncü Remiz

         Hayat imanın altı erkânına bakıp ispat ediyor.

      Beşinci Remiz

         Hayat girdiği şeyi âlemle bütünleştirir.

    Hatime

      İsm-i Âzam hakkında bir değerlendirme.

    Altıncı Nükte

      İsm-i Kayyûma bakar

      Birinci Şua

         Kâinatın Yaratıcısı bizatihî kâimdir, dâimdir. Her şey onunla ayaktadır.

      İkinci Şua

         İki meseledir.

      Birinci Mesele

         İsm-i Kayyûm'un bir âzamî cilvesine işaret eder.

      İkinci Mesele

         Eşyanın kayyûmiyet sırrıyla oluşan faydalarına işaret eder.

      Üçüncü Şua

         Hâllakıyet ve faaliyet içindeki kayyûmiyet sırrını açıklar.

      Dördüncü Şua

         Kâinattaki hayret verici faaliyetin hikmetinin üçüncü şubesini anlatır.

      Beşinci Şua

         İki meseledir.

      Birinci Meselesi

         Kayyûm isminin cilve-i âzâmını gösterir.

      İkinci Meselesi

         Kayyûmiyetin insandaki cilvesini anlatır.

  Otuz Birinci Lem'a

   Şuâlar'da neşredilen On Dördüncü Şua olup, Afyon Mahkemesi müdafâasıdır.

  Otuz İkinci Lem'a

   Risale-i Nur'un çekirdeği hükmünde Lemeât adlı Risâle olup, Sözler mecmuasının sonunda yazılmıştır. Eski Said döneminin en son telifidir.

  Otuz Üçüncü Lem'a

   Kur'ân ve Hz. Muhammed'in (a.s.m.) eşsiz duâsı Cev-şen'den ilhâmen kaleme alınan ve Cenâb-ı Hakk'ın varlığına, birliğine bütün varlık âlemini kuşatan bin bir Esmâ-i Hüsnâsına, âhiret âlemlerine işaret eden sayısız delil ve şahitleri gösteren bir Risâledir.

  Münâcât

  Fihrist

  İkinci Şuâ

   Allah'ın birliğini, "Ehad" ismini açıklar. İsm-i Azamın altı nüktesinin yedincisi...

    Birinci Makam

      Gayet güzel ve çok şirin ve nihayet derecede lâtif üç meyve-i tevhid ve üç muktazîsi ve üç hüccetine dairdir.

      Birinci Makamın Birinci Meyvesi

         Tevhid ve vahdette cemâl-i İlâhî ve kemâl-i Rabbanî tezahür eder. Vahdet olmazsa o hazine gizli kalır.

      Tevhidin İkinci Meyvesi

         Kâinatın zatına ve mahiyetine bakar. Vahdet sırrıyla, kâinatın kemâlâtı gerçekleşir ve varlıkların ulvî vazifeleri anlaşılır, bu âlemdeki İlâhî maksatlar ortaya çıkar.

      Üçüncü Meyve

         Şuurlu varlıklara, özellikle insana bakar. Vahdet sırrıyla insan, kâinattaki bütün varlıkların en mükemmeli ve Alemleri Yaratan'ın muhatabı ve dostu olabilir

    İkinci Makam

      Tevhid ve Vahdâniyeti iktiza eden; şirki ve ortaklığı kesinlikle kabul etmeyen deliller.

      Birincisi

         Bu kâinattaki sanatlar, Hakîm olan Allah'ın sınırsız sıfat, isim, kudret ve ilmiyle yapılıyor.

      Vahdaniyetin İkinci Muktazisi

         Tevhid ve hidayet yolunda sonsuz kolaylıklar, şirk yolunda ise sonsuz zorluklar olduğunu açıklar.

      Tevhidin Üçüncü Muktazisi

         Bir çekirdeği yaratanla kâinatı yaratan aynı Zattır. Çünkü çekirdek kâinatın küçük bir örneğidir.

    Üçüncü Makam

      Tevhidin üç küllî alâmetini özet olarak açıklar.

      Birinci Alâmet ve Hüccet

         Her şeyde vahdet var. Vahdet ise, bir vâhide işaret eder... birliği olan eser, birden meydana gelir.

      İkinci Alâmet ve Hüccet

         Zerrelerden kâinatın en geniş dairesine kadar her şeydeki mükemmel düzen ve ölçü, yalnız bir vahdetle olabilir, çeşitli eller karışsaydı bu düzen bozulurdu.

      Sualin Birinci Şıkkı

         "Kâinatı güzellikler ve adalet kuşatmıştır. Gözümüz önündeki bu kadar çirkinliklere, hastalıklara, musibetlere, ölümlere ne diyeceksin?"

      Sualin İkinci Şıkkı

         "Sonsuz bir merhamet ve servet sahibi olan Allah, neden cüz'î varlıkları ve şahısları musibete, şerre ve çirkinliğe müptelâ ediyor? Bu sualin cevabı çok evhamı izale eder."

      Üçüncü Alâmet ve Hüccet

         "Mülk Onundur ve ezelden ebede her türlü hamd ve övgü, şükür ve minnet Ona mahsustur." ifadesi ile işaret edilen tevhid delilleridir

    Hatime

      Diğer iman esaslarına Tevhid sırrı içinde kısa işaretlerdir.

    Uzunca bir Haşiye

      "Korkunç bir ses onlara yetti." Yâsin Sûresi, 36:29. "Kıyametin gerçekleşmesi ise göz açıp kapayıncaya kadar." Nahl Sûresi, 16:77. âyetleri kıyametin kopmasının zamansız olacağını haber veriyor. Aklı bu hususta ikna etmek için örnekler veriliyor.

      Birinci Mes'ele

         Ruhların cesetlerine gelmesinin örneği dağılmış ordunun düdük sesiyle toplanması misaliyle ispatlanır.

      İkinci Mes'ele

         Cesetlerin yeniden diriltilmesinin örneği büyük bir şehrin karanlık bir gecede bir merkezden bir anda aydınlatılması ile ispatlanır.

      Üçüncü Mes'ele

         Cesetlerin yeniden diriltilmesiyle ilgili örneği baharda birden sayısız çiçek ve bitkilerin açılıp gelişmesiyle ispatlanır.

      Amma Bir Dördüncü Mes'ele

         Dünyanın ölümü ve Kıyamet kopması bir anda bir gezegen ve kuyruklu yıldızın çarpmasıyla izah edilir.

    Tevhidî Bir Münâcât ve Mukaddimesi

  Üçüncü Şuâ

   Allah'ın varlığının zorunluluğunu; birliğini ve kudretinin büyüklüğünü açıklar ve ispat eder.

    Münâcât

      "Göklerin ve yerin yaratılmasında, gecenin ve gündüzün değişmesinde, insanlara faydalı şeylerle denizde akıp giden gemilerde, Allah'ın gökten su indirip onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltmesinde, her türlü canlıyı yeryüzüne yaymasında, rüzgârları sevk etmesinde ve gökle yer arasında Allah'ın emrine boyun eğmiş bulutlarda, aklını kullanan bir topluluk için Allah'ın varlık ve birliğine, kudret ve rahmetine işaret eden nice deliller vardır." (Bakara Sûresi, 2:164.) âyetinin münâcât tarzında bir nevî geniş tefsiridir.

  Dördüncü Şuâ

   "Allah bize yeter; O ne güzel vekildir." (Âl-i İmrân Sûresi: 173.) âyetinin anlam, hikmet ve insan hayatındaki önemini açıklar.

    Birinci Mertebe-i Nuriye-i Hasbiye

      Bekà aşkının, Bakî-i Zülkemâl'e imanda ve Onu bilmede olduğunu izah eder.

    İkinci Mertebe-i Nuriye-i Hasbiye

      Aciz insanın Allah'a iman etmekle, hadsiz kuvvet ve kudrete dayanabileceği açıklanır.

    Üçüncü Mertebe-i Nuriye-i Hasbiye

      Sınırsız Kudretin faaliyeti ve insanın önemi

    Dördüncü Mertebe-i Nuriye-i Hasbiye

      İman bağı ile her mü'min kâinattaki varlıklar sayısınca varlığa kavuşur.

    Beşinci Mertebe-i Nuriye-i Hasbiye

      İman gözüyle hayata bakış

      Birinci Mesele

         Hayatın mahiyeti ve hakikati

      İkinci Mesele

         Hayatın gerçek hukuku

      Üçüncü Mesele

         Hayatın fıtrî vazifeleri

      Dördüncü Mesele

         Hayatın gerçek zevki ve saadeti

    Altıncı Mertebe-i Nuriye-i Hasbiye

      Varlıkların durmayarak gelip gitmesi ve onlarda görülen güzelliklerin ebedi bir güzelliğe ayna olmasını üç bürhanla izah eder.

  Altıncı Şuâ

   Namazda teşehhüdde okunan "Ettahhiyâtü" duasının bir tefsiri olup, namazın, mü'minin bir nevî miracı olduğu gerçeğinin iki nüktesini açıklar

  Yedinci Şuâ

   Yaratıcısını kâinattan soran bir seyyahın gözlemlerini anlatan temsilî bir ifade ile birçok tabiat olayları ve varlıkların diliyle Allah'ı tanıtan Risâledir.

    Âyetü'l-Kübra

      Birinci Makamın Birinci Basamağında

         Semavatın Allah'ın varlığına delâleti

      İkinci Mertebesinde

         Atmosfer ve içindekilerinin Allah'ın varlığına delâleti

      Üçüncü Mertebesinde

         Yer Küresi ve içindekilerinin Allah'ın varlığına delâleti

      Dördüncü Mertebesinde

         Deniz ve nehirlerin Allah'ın varlığına delâleti

      Beşinci Mertebesinde

         Dağların ve ovaların Allah'ın varlığına delâleti

      Altıncı Mertebesinde

         Ağaçların ve bitkilerin Allah'ın varlığına delâleti

      Yedinci Mertebesinde

         Hayvanların ve kuşların Allah'ın varlığına delâleti. Üç hakikatı var

      Sekizinci Mertebesinde

         Peygamberlerin Allah'ın varlığına delaleti

      Dokuzuncu Mertebesinde

         Alimlerin Allah'ın varlığına delaleti

      Onuncu Mertebesinde

         Kudsî mürşidlerin Allah'ın varlığına delaleti

      On Birinci Mertebesinde

         Meleklerin ve ruhî varlıkların Allah'ın varlığına delaleti

      On Üçüncü Mertebesinde

         Nurlu akılların ve selim nurâni kalplerin Allah'ın varlığına delâleti.

      On Dördüncü ve On Beşinci Mertebesi

         Vahiy hakikati gelecek şu beş hakikati netice veriyor: Cenab-ı Hakk'ın beşerin akıl seviyesine göre hitap etmesi. Cenab-ı Hakkın, yüce kelâmıyla Kendi Zâtını tarif etmesi. İnsanların dualarına cevap vermesi Onun yaratıcılığının şe'nidir. Kelâm sıfatı, ilim ve hayat sıfatının ayrılmaz bir gereğidir. Yüce kelamıyla insanları uyarması ulûhiyetinin gereğidir. Ve ilham ile vahyin arasındaki fark.

      Birinci Makamın On Altıncı Mertebesinde

         Fahr-i Âlem olan Muhammed'in (a.s.m.) Allah'ın varlığına delâleti

      On Yedinci Mertebesinde

         Kur'ân'ın vech-i i'câzı ve Allah kelâmı olduğunun delilleri.

      On Sekizinci Mertebesinde

         Kâinatın Allah'ın varlığına delâleti

      On Dokuzuncu Mertebesinde

         Allah'ın isim ve sıfatlarının Kendi varlığına delâleti.

    İhtar

    İkinci Bab

      Tevhid Delillerine Dairdir

    Birinci Hakikat

      Cenab-ı Allah'ın mutlak ulûhiyyetini açıklar.

    İkinci Hakikat

      Cenab-ı Hakkın mutlak Rububiyyetini açıklar.

    Üçüncü Hakikat

      Kemâlattır.

    Dördüncü Hakikat

      Hâkimiyettir. Beş kuşatıcı hakikatı içine alır.

      Birincisi

         Kibriya ve azamet hakikatidir.

      İkinci Hakikat

         Kâinatta tasarrufları görünen Rabbanî fiillerin nihayetsiz bir şekilde ortaya çıkmalarıdır.

      Üçüncü Hakikat

         Mevcudatın çok hızlı ve çoklukla yaratılmasına rağmen, son derece sanatlı ve intizamlı oluşu

      Birinci Sır

         Bir şey zâtî ise, zıttı ona arız olamaz.

      İkinci Sır

         Nuraniyet, şeffafiyet sırrıyla az çok birdir.

      Dördüncü Hakikat

         Kâinatı Rububiyet cihetiyle inkısam kabul etmez bir kül olduğunun izahı.

    Beşinci Hakikat

      Kainatın umumunda olan birlik hakikatın izahı dört kuşatıcı hakikatı içine alıyor.

      Birinci Hakikat

         Fettâhiyet hakikatidir.

      İkinci Hakikat

         Rahmâniyet hakikatidir.

      Üçüncü Hakikat

         Müdebbiriyet ve idare hakikatidir

      Dördüncü Hakikat

         Rahîmiyet ve rezzâkıyet hakikatidir.

    İhtar

  Dokuzuncu Şuâ

   Öldükten sonra dirilmeye ve âhirete îman, insanın hem şahsî, hem de cemiyet hayatının huzuru için ne kadar gereklidir? Bu hususu, öldükten sonra dirilmenin delilleriyle beraber açıklayan ve ispat eden önemli bir tefsirdir.

    Mukaddime

    Birinci Nokta

      Ahiret inancı, toplumsal ve ferdî hayatin saadetinin esasıdır.

      Birincisi

         İnsanlığın yarısını teşkil eden çocuklar için ahiret inancının faydası.

      İkinci Delil

         İhtiyarlar için ahiret inancının dünyevî faydalarını izah eder.

      Üçüncü Delil

         Gençler için faydasını izah eder.

      Dördüncü Delil

         Aile hayatı için faydasını izah eder.

    İkinci Nokta

      Haşre imanın, diğer iman hakikatlerini ispatı ele alınıyor.

  Onuncu Şuâ

   On Beşinci Lem'adan buraya kadar olan risâlelerin fihristesidir. Burada yazılmamıştır.

  On Birinci Şuâ

   Denizli Hapsinin bir nevî müdafaası hükmündeki meyvesi olup, aynı zamanda îman, ibadet ve Tevhîde dair önemli meseleleri açıklar ve ispat eder.

    Meyve Risâlesi

      On Bir Mes'eledir

    Birincisi

      Her gün 24 saatin bir saatini ahirete sarfetmeye vesile olan namaz ibadetinin önemi vurgulanıyor.

    İkinci Mes'elenin Hülâsası

      Ölümün karşısında takınılacak tavır.

    Üçüncü Mes'ele

      Eskişehir hapishanesinin penceresinden lise talebelerinin hâline ağlaması.

    Dördüncü Mes'ele

      Dünya savaşından daha önemli olan hakikat.

    Beşinci Mes'ele

      Gençliğin değerini bilip ona göre davranmak.

    Altıncı Mes'ele

      İlimlerin diliyle Allah'ı tanıma

    Yedinci Mes'ele

      Bize ahireti anlat diyen mahpuslara bir izah.

    Sekizinci Mes'elenin bir Hülâsası

      Ahiret inancının ferdî ve toplumsal hayata faydaları.

      Birincisi

         İnsanın mahiyeti ebediyetle fıtraten alakadardır.

      İkinci meyvesi ve hayat-ı şahsiyeye bakan bir faydası

         Âhirete imanla ölüm bir cennet kapısına dönüşür.

      Hayat-ı şahsiyeye ait üçüncü bir faydası

      Dördüncü bir faydası ki, insanın hayat-ı içtimaiyesine bakıyor

      Birinci Nükte

         Cehennemin varlığı hakkında bir değerlendirme.

      İkinci Nükte

         Cehennemin varlığının ve şiddetli azabının, rahmete ve adalete zıddiyeti yoktur.

    Dokuzuncu Mesele

      Cüz'î bir iman hakikatini inkâr etmek küfrü gerektirir. Çünkü iman bir bütündür.

      Birinci Nokta

         Cenab-ı Hakkın varlık delilleri aynı zamanda ahirete işaret ve delildir.

      İkinci Nokta

         Bütün peygamberler ve Kur'an'ın en esaslı unsuru Allah'a ve haşre imandır.

      Üçüncü Nokta

         Elhamdülillâh'ın mânâsını ifade eden bir cümle

    Onuncu Mes'ele

      Emirdağ çiçeği

      Kur'ân'daki tekrarlara ilgili edilen itirazlara cevap

      Bu onuncu meseleye bir hatime olarak İki Haşiye

      Birincisi

         Kur'ânın hakikî tercümesi mümkün değil

      Hâtimeden ikinci haşiye

         Muhammed (a.s.m.) ın getirdiği nur, kâinatın, yokluk, vazifesizlik, anlamsızlık perdesini kaldırır.

      Hüsrev'in Üstadına yazdığı mektup

    On Birinci Mes'ele

      Meleklere iman rüknünün pek çok meyvelerinden küçücük bir meyvesine işaret.

      Hatime

         Felâk suresinin bir yönüyle izahı.

    Bir ihtar

      Her bir âyetin çok mânâları vardır.

      Bu sureye ait bir nükte-i i'câziyenin haşiyesidir

      On Birinci Meselenin haşiyesinin bir lâhikasıdır

  On İkinci Şuâ

   Denizli Mahkemeleri müdafaalarından alınmış, Risâle-i Nur meslek ve meşrebiyle Nur cemaatinin mahiyetini açıklayan parçalardır.

    İddianameye karşı itiraznamenin tetimmesidir

    Bu gelen kısım çok ehemmiyetlidir

    Bu defaki küçük müdafaatımda demiştim

      Risale-i Nurdaki şefkat bizi siyasetten menetmiş.

  On Üçüncü Şuâ

   Bediüzzaman'ın talebelerine gönderdiği önemli mektuplardır.

    Ed-Daî

      Yıkılmış bir mezarım

    Burada başı yazılmayan zelzele hadisesinin maba'di Hüsrev'in mektubunda

    Güzel ve tam yerinde bir taziyename

  On Dördüncü Şuâ

   Bediüzzaman ve talebelerinin Afyon Mahkemesinde yaptığı müdafaalarla, o dönemde Bediüzzaman'ın talebelerine yazdığı mektuplardır.

    Afyon Müddeiumumisi ve Mahkeme Reisi ve azalarına Denizli adliyesine sunulan dokuz esaslı dilekçe tekrar sunuluyor.

    Afyon Mahkemesinin bizi itham etmesine karşı itiraznamenin tetimmesidir

    Afyon hükûmet ve mahkemesine ve zabıtasına daha birkaç nokta maruzatım var

    Ankara'nın altı makamatına ve Afyon Ağır Ceza Mahkemesine verilen müdafaanın itirazname tetimmesi ve lâhikasıdır

    İddianamede benim hakkımda dört iddiaya cevap.

    Lâhika

    Afyon Mahkemesine, iddianameye karşı verilen itirazname tetimmesinin bir zeylidir

    Son Sözüm

    Heyet-i Vekiliye gönderilmiş bir istidadır. İçinde üç nokta belirtiliyor

    Ehl-i Vukufun insaflı hocalarından üç sualim var

    Hata-Savab cetveli

    Hatalar ve cevapları

    Hata-Savab cetvelinin zeylidir

    Temyiz Mahkemesi Riyasetine: Haşirdeki Mahkeme-i Kübraya bir arzuhaldir

    Risâle-i Nur'un hakkaniyetine bir nümune; Tenbih

  On Altıncı Mektup

   Mektubat'ta yer almaktadır

    Gençlik Rehberi'nin küçük bir haşiyesi

      Gençlik darbesini yiyip ömrünü geçirenlere bir teselli.

    "Başta müdür olarak hapsin heyet-i idaresine sureten ehemmiyetsiz, fakat bence çok ehemmiyetli bir maruzatım var" başlığı altında tahammül edilmez işkenceleri şikâyet ediyor

    Müjdeli ve tabiri çıkmış latif bir rüya

    Başbakanlığa, Adliye Bakanlığına, Dahiliye Bakanlığına verilen geniş bir dilekçe

    Afyon Ağır Ceza Mahkemesine

      Hüsrev'in müdafasıdır

    Afyon Ağır Ceza Mahkemesine

      Tahiri'nin müdafasıdır

    Afyon Ağır Ceza Mahkemesine

      Zübeyir'in müdafasıdır.

    Afyon Ağır Ceza Mahkemesine

      Mustafa Sungur'un müdafaasıdır

    Afyon Ağır Ceza Mahkemesine

      Mehmed Feyzi'nin müdafaasıdır

    Afyon Ağır Ceza Mahkemesine

      Ahmed Feyzi'nin müdafaasıdır

    Afyon Ağır Ceza Mahkemesine

      Ceylan'ın müdafaasıdır

    Afyon Ağır Ceza Mahkemesine

      Mustafa Osman'ın müdafaasıdır

    Afyon Ağır Ceza Mahkemesine

      Hıfzı Bayram'ın müdafaasıdır

    Afyon Ağır Ceza Mahkemesine

      Emirdağlı Mustafa'nın müdafaasıdır

    Afyon Ağır Ceza Mahkemesine

      Halil Çalışkan'ın müdafaasıdır

    Afyon Ağır Ceza Mahkemesine

      Mustafa Gül'ün müdafaasıdır

    Afyon Ağır Ceza Mahkemesine

      Küçük İbrahim'in müdafaasıdır

  Beşinci Şuâ

   Âhirzamanla ilgili bazı hadis-i şerifler ve yorumları

    Mukaddime

      Âhirzamanla ilgili hadis-i şerifleri doğru yorumlamak için bazı prensipler.

    İkinci Makam

      Hz. Muhammed'in (a.s.m.) Kıyamet alâmetleri ve şartları hususunda buyurdukları hadislerin yorumları.

  On Beşinci Şuâ

   El-Hüccetü'z-Zehra ismindeki Tevhid hakikatine dair bir Risâledir.

    El-Hüccetü'z-Zehra

      İki makamdır

    Birinci Makam

      Üç kısımdır

      Birinci Kelime

         "Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur." Bunun delili Âyetül Kübra Risalesindedir.

      İkinci Kelime

         "O birdir." Bu delile kısa bir işaret.

      Üçüncü Kelime

         "Onun hiçbir şeriki yoktur." Bu delile kısa bir işaret.

      Dördüncü Kelime

         "Mülk umumen Onundur." Bundaki uzun hüccete kısa bir işaret.

      Beşinci Kelime

         Hamd ve sena, medih ve minnet Ona mahsustur." Geniş delile kısa işaret.

      Altıncı Kelime

         "Hayatı veren ve hayatı rızık ile devam ettiren Odur." Hüccetine kısa işaret

      Yedinci Kelime

         "Ölümü veren de Odur." Hüccetine kısa işaret

      Sekizinci Kelime

         "O, kendisine asla ölüm ârız olmayan Hayy-ı Ezelîdir." Deliline kısa işaret.

      Dokuzuncu Kelime

         "Bütün hayır Onun elindedir." Hüccetine kısa işaret.

      Onuncu Kelime

         "O herşeye hakkıyla kadirdir." Hüccetine kısa işaret

      On Birinci Kelime

         "Dönüş Onadır."ın kısa bir izahı.

    Fatiha-i Şerifenin bir muhtasar hülâsası

      Birinci Kelime

         Hamd ve sena, medih ve minnet Ona mahsustur."

      İkinci Kelime

         "Âlemlerin Rabbi"dir.

      Üçüncü Kelime

         "O Rahman'dır; rahmeti bütün varlıkları kuşatır ve bütün yaratıklarının her türlü rızkını merhametle yetiştirir."

      Dördüncü Kelime

         "O hesap gününün sahibidir."

      Beşinci Kelime

         "Ancak Sana kulluk eder, ancak Senden yardım isteriz."

      Altıncı Kelime

         "Bizi doğru yola ilet."

      Yedinci Kelime

         "Kendilerine nimet ve ihsanda bulunduğun peygamberlerinin ve onlara tâbi olan sâlih kullarının yoluna ilet."

      Sekizinci Kelime

         "Gazabına uğrayanların ve sapıtmış olanların yoluna değil."

      Dokuzuncu Kelime

         "Âmin." Buna kısa bir işaret.

    Üçüncü Medrese-i Yusufiye'nin tek bir dersinin üçüncü kısmı

    Mukaddime

      "Ve Muhammed'in (a.s.m.) Allah'ın Resûlü olduğuna şehadet ederim." ifadesinin diliyle, Hz. Muhammed'in (a.s.m.) peygamberliğini üç işaretle ispat ediyor."

      Birinci İşaret

         Muhammed (a.s.m.) bu kâinat sahibinin Rububiyyetine karşı küllî bir ubudiyetle mukabele ediyor.

      İkinci İşaret

         Muhammed (a.s.m.) risaletine şehadet eder;

      Birincisi

         Peygamberimiz (a.s.m.) on bir hâlinden çıkan bir risalet delilidir.

      İkinci şehadet

         İmanın altı rüknü Muhammed (a.s.m.) risaletine şehadet eder.

      Üçüncü küllî şehadet

         Yani o zat güneş gibi kendi zatına delildir.

      Dördüncü şehadet

         Kur'an sayısız delilleriyle onun risaletine şehadet eder.

      Beşinci, altıncı, yedinci, sekizinci küllî şehadetler

         Bin bir esmayı içine alan Cevşenü'l-Kebir'deki hakikatler onun risaletine şehadet eder.

      Dokuzuncusu

         Âl-i Resûlün, Evliyaların, Kutupların şehadeti.

      Onuncusu

         Sahabelerin şehadeti.

      On Birincisi

         Müctehid imamları, allâmeler, dâhi filozofların şehadetleri

      On İkincisi

         Keşfiyata dayananların, aktapların şehadeti.

      On Üçüncü şehadet

         Dört küllî ve kat'î hüccetlerden ibarettir.

      On Dördüncü şehadet

         Kâinatın şehadeti.

      On Beşinci şehadet

         Cenab-ı Hakkın Rububiyet fiillerinin şehadeti.

    El-Hüccetü'z-Zehra'nın İkinci Makamı

      Nur âyetinin penceresinden ehl-i dalalet ile eh-i hidayetin muvazenesi

      On beş delilden birincisi

         Bütün varlıklardaki ölçülü düzgünlüktür.

      İkinci delil

         Bütün varlıklarda düzgün bir ölçü bulunmasıdır.

      Üçüncü delil

         Umumî ve kasdî hikmetler.

      Dördüncü delil

         Hususî inayetler yardımlar.

      İhtar

      Beşinci ve altıncı delil

         Her şeyin şekilleri kaza ve kaderin düsturlarıyla biçilmiş dikilmiştir.

      Yedinci, sekizinci delil

         Muayyen eceller ve rızıklar.

      Dokuzuncu, onuncu delil

         Fennî sanatlar, süslü ihtimamlar

      On birinci delil

         Tam intizamla, kolaylıkla,canlı makinaların yaratılışı

    Bu Arabî fıkranın kısaca meali

      Herşey onun iradesiyle olur.

      Kudrete dair Arabî fıkrası

         Dokuz basamaklar hâlinde ele alınıyor.

El-Hutbetü'ş-Şamiye namındaki Arabî dersin tercümesinin mukaddimesidir

  Birinci Şuâ

   Kur'ân-ı Kerîm otuz üç âyetiyle Risale-i Nur'a manen ve cifren işaret ediyor. Bu Şua'da o âyetlerden yirmi dokuzunun mânâları verilerek, Risale-i Nur'un asrımızda Kur'ân'ın mânevî bir mûcizesi ve harika bir tefsiri olduğu açıklanıyor.

    Birinci Sual

      Okunan Kur'ân ve duaların sevapları sayısız insanlara bağışlanıyor. Bu sevaplar o insanlara nasıl ulaşıyor ve sevabın aynısı onların her birisine veriliyor mu?

    İkinci Sual

      Kur'ân Risale-i Nur hakkında ne diyor?

      Birincisi (Risale-i Nur'a işaret eden birinci âyet):

         Nur Sûresi, 24:35.

      Resaili'n-Nur'a İşaret Eden İkinci Âyet:

         Hud Sûresi, 11:112.

      Üçüncü Âyet-i Meşhure

         Ankebut Sûresi, 29:69.

      Dördüncü Âyet-i Meşhure

         Hicr Sûresi, 15:87.

      Beşinci Âyet

         En'âm Sûresi, 6:122.

      Altıncı Âyet

         Hadîd Sûresi, 57:28.

      Yedinci Âyet

         Yûnus Sûresi, 10:82.

      Sekizinci Âyet

         En'am Sûresi, 6:61.

      Dokuzuncu Âyet

         Bakara Sûresi, 2:256; Lokman Sûresi, 31:22

      Onuncu Âyet

         Bakara Sûresi, 2:269.

      On Birinci Âyet

         Bakara Sûresi, 2:129.

      On İkinci Âyet

         Bakara Sûresi, 2:151.

      On Üçüncü Âyet

         Âl-i İmran Sûresi, 3:7.

      On Dördüncü Âyet

         Nisa Sûresi, 4:162.

      On Beşinci Âyet

         Nisa Sûresi, 4:174.

      On Altıncı Âyet

         Fussilet Sûresi, 41:44.

      On Yedinci Âyet

         Tevbe Sûresi, 9:129.

      On Sekizinci Âyet

         Mâide Sûresi, 5:56.

      On Dokuzuncu Âyet

         Tahrim Sûresi, 66:8.

      Yirminci Âyet

         İsra Sûresi, 17:82.

      Yirmi Birinci Âyet veya Âyetler

         Nahl Sûresi, 16:121. En'âm Sûresi, 6:161.

      Yirmi İkinci Âyet ve Âyetler

         Yûnus, Yusuf, Ra'd, Hicr, Şuarâ, Kasas ve Lokman sûrelerinin başlarındaki âyetler.

      Yirmi Üçüncü Âyet

         Kalem Sûresi, 68:32.

      Yirmi Dördüncü Âyet veya Âyetler

         Zümer Sûresi, 39:1.

      Yirmi Beşinci Âyet

         Fussilet Sûresi, 41:1-2.

      Yirmi Altıncı Âyet

         Hûd Sûresi, 11:105. Hûd Sûresi, 11:108.

      Yirmi Yedinci Âyet

         Saf Sûresi, 61:8.

      Yirmi Sekizinci Âyet

         Tevbe Sûresi, 9:32.

      Yirmi Dokuzuncu Âyet

         İbrahim Sûresi, 14:1.

      Yirmi Dokuzuncu âyetin sehvine dair açıklama

  Sekizinci Şuâ

   Hz.Ali'nin (r.a.) Risâle-i Nur'a dair kerâmetkârâne müjdelerinden üçüncüsünü açıklayan bir risaledir. Bu arada, Bediüzzaman, Risâle-i Nur'un kıymet ve önemini gösteren hakikatleri açıklamasının sebep ve hikmetlerini de burada belirtmektedir.

    Üçüncü bir keramet-i Aleviye

      Sekiz Remizdir.

    Ed-Dâî

  Fihrist

  Tenbih

  İfadetü'l-Meram

  Kur'ân Nedir, Tarifi Nasıldır?

  Fatiha Sûresi

  Bakara Sûresi

  1. âyetin tefsiri

   "Elif, Lam, mim" Sûrelerin başlarında bulunan mukattaa harflerine ait açıklamalar.

  2. âyetin tefsiri

   "Şu yüce kitap ki, onda asla şüphe yoktur. O, Allah'ın emir ve yasaklarına karşı gelmekten sakınanlar için bir yol göstericidir." (Bakara Sûresi, 2:2.)

  3. âyetin tefsiri

   "O takvâ sahipleri ki, görmedikleri halde Allah'a ve Onun bildirdiklerine îmân ederler, namazı dos doğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden Allah yolunda bağışta bulunurlar." (Bakara Sûresi, 2:3.)

  4. âyetin tefsiri

   "Onlar sana indirilen Kur'ân'a da, senden önceki peygamberlere indirilen kitaplara da inanırlar. Onlar, âhirete de kesin olarak iman etmiş kimselerdir." (Bakara Sûresi, 2:4.)

  5. âyetin tefsiri

   "İşte, Rablerinin gösterdiği doğru yol üzerinde olanlar onlardır. Dünya ve âhirette saâdet ve kurtuluşa erenler de onlardır." (Bakara Sûresi, 2:5.)

  6. âyetin tefsiri

   "İnkâr edenlere gelince, sen onları inkârlarının âkıbetinden sakındırsan da birdir, sakındırmasan da. Onlar inanmazlar." (Bakara Sûresi, 2:6.)

  7. âyetin tefsiri

   "İnkârlarında ısrar ettikleri için Allah onların kalblerini de, kulaklarını da mühürlemiştir. Gözlerinin üzerinde de, hakkı görmelerine mâni bir perde vardır. Âhirette ise onların hakkı pek büyük bir azaptır." (Bakara Sûresi, 2:7.)

  8. âyetin tefsiri

   "İnsanlardan bir kısmı da, mü'min olmadıkları halde, ‘Allah'a ve âhiret gününe inandık' derler." (Bakara Sûresi, 2:8.)

  9-10. âyetin tefsiri

   "Allah'ı ve mü'minleri güya aldatmaktadırlar. Halbuki onlar yalnız kendilerini aldatırlar da farkında bile olmazlar. Onların kalblerinde nifak hastalığı vardır. Âyetler peş peşe inip İslâm inkişaf ettikçe Allah da onların o hastalıklarını arttırmıştır. Âyetlerimizi yalanlayıp durmaları yüzünden onlara pek acı bir azap vardır." (Bakara Sûresi, 2:9-10.)

  11-12. âyetin tefsiri

   "Onlara ‘Yeryüzünde fesat çıkarmayın' dendiği zaman, ‘Biz ancak ıslah ediciyiz' derler."Dikkat edin, asıl bozguncular onlardır; fakat farkında değildirler." (Bakara Sûresi, 2:11-12.)

  13. âyetin tefsiri

   "Halkın imana geldikleri gibi siz de imana geliniz, diye imana dâvet edildikleri zaman, ‘Süfeha takımının imana geldiği gibi biz de mi imana geleceğiz?' diye cevapta bulunurlar. Fakat süfeha takımı ancak ve ancak onlardır; lâkin bilmiyorlar."

  14-15. âyetin tefsiri

   "İman edenlere rastladıklarında ‘İnandık' derler. Şeytanlaşmış reisleri ve arkadaşlarıyla baş başa kalınca da, ‘Aslında biz sizinle beraberiz; onlarla sadece alay ediyoruz' derler. Alaylarına karşılık Allah onları maskaraya çevirir. Ve onlara mühlet verip azgınlıkları içinde bırakır da, şaşkın şaşkın bocalayıp dururlar." (Bakara Sûresi, 2:14-15.)

  16. âyetin tefsiri

   "Onlar, hidayeti verip dalâleti satın alan birtakım kafasızlardır ki, ticaretlerinden bir fayda görmedikleri gibi o zarardan kurtulmak için yol da bulamıyorlar."

  17-20. âyetin tefsiri

   "O münafıkların hali, karanlık bir gecede ateş yakan kimsenin durumu gibidir ki, ateş tam onların çevresini aydınlatmışken, Allah birden nurlarını alıp götürmüş ve onları karanlıklar içinde bırakmış; onlar da artık hiçbir şeyi göremez olmuşlardır. Sağır, dilsiz ve kördürler; gece karanlığında bir ses işitmez, kimseye birşey işittiremez, bağırsalar da yardıma gelen olmaz, yollarını bulamazlar. Çabaladıkça batar, o musibetten kurtulup geri dönemezler. Yahut onların hali, şiddetle boşanan karanlıklı, gök gürültülü ve şimşekli bir yağmura tutulmuş yolcuların misaline benzer. Yıldırımdan ölme korkusuyla parmaklarını kulaklarına tıkarlar. Halbuki Allah o kâfirleri kudretiyle çepe çevre kuşatmıştır. Şimşeğin çakması neredeyse gözlerini alır. Etraflarını aydınlatınca birkaç adım yürürler. Fakat üzerlerine karanlık çökünce oldukları yerde kalırlar. Eğer Allah dileseydi onlara verdiği işitme ve görme nimetlerini de alıverirdi. Muhakkak ki Allah herşeye hakkıyla kàdirdir." (Bakara Sûresi, 2:17-20.)

  21-22. âyetin tefsiri

   "Ey insanlar! Sizi ve sizden evvelkileri yaratan Rabbinize ibadet ediniz ki, takvâ mertebesine vâsıl olasınız. Ve yine Rabbinize ibadet ediniz ki, arzı size döşek, semayı binanıza dam yapmış ve semâdan suları indirmiş ki, sizlere rızık olmak üzere yerden meyve ve sair gıdaları çıkartsın. Öyleyse, Allah'a misil ve şerik yapmayınız. Bilirsiniz ki, Allah'tan başka mâbud ve hâlıkınız yoktur."

  23-24. âyetin tefsiri

   "Abdimiz üzerine inzal ettiğimiz Kur'ân'da bir şüpheniz varsa, Kur'ân'ın mislinden bir sûre yapınız. Hem de, Allah'tan başka, işlerinizde kendilerine müracaat ettiğiniz şüheda ve muinlerinizi de çağırınız, yardım etsinler. Eğer sözünüzde sâdık iseniz hepiniz beraber çalışınız, Kur'ân'ın mislinden bir sûre getiriniz. Eğer bir misil getiremediğiniz takdirde—zaten getiremezsiniz ya—öyle bir ateşten sakınınız ki, odunu, insanlar ile taşlardır."

  25. âyetin tefsiri

   "İman eden ve iyi işler işleyen mü'minlere beşaret ver ki, altında nehirler akan Cennetler onlarındır. O Cennetlerden bir meyve yedikleri zaman, ‘Bu, bundan evvel yediğimiz meyvedir' derler. Biribirine benzer bir surette rızıkları getirilip verilir. Ve o Cennetlerde, onlar için temiz kadınlar vardır. Ve onlar, o Cennetlerde de daimî bir şekilde kalacaklardır."

  26-27. âyetin tefsiri

   "Cenab-ı Hak, kullarını irşad ve ikaz etmek üzere, sivrisinek gibi hakîr, kıymetsiz bir hayvanla veya bir mahlûkla misal getirmeyi, kâfirlerin keyfi için terk etmez. İmanı olanlar, onun, Rablerinden hak olduğunu bilirler. Amma kâfirler, ‘Allah bu gibi hakîr misallerden neyi irade etmiştir?' diyorlar. Allah, onunla çoklarını dalâlete atar ve çoklarını da hidayete götürür. Fakat fâsıklardan maada dalâlete attığı yoktur. Fâsıklar da ol adamlardır ki, Allah'ın tâatinden huruçla, mîsak-ı ezelîden sonra ahidlerini bozarlar ve Allah'ın akrabalar arasında veya mü'minler beyninde emrettiği hatt-ı muvasalayı keserler; yeryüzünde işleri ifsattır. Dünya ve âhirette zarar ve hüsrana maruz kalan ancak onlardır."

  28. âyetin tefsiri

   "Ne suretle Allah'ı inkâr ediyorsunuz? Halbuki sizin hayatınız yoktu, O size hayatı verdi. Sonra sizi öldürecektir, sonra yine hayat verecektir, sonra ona rücu edip gideceksiniz."

  29. âyetin tefsiri

   Yeryüzünde ne varsa sizin için O yarattı. Bundan başka semaya da iradesini yöneltti ve gökleri yedi tabaka olarak tanzim etti. O herşeyi hakkıyla bilendir." (Bakara Sûresi, 2:29.)

  30. âyetin tefsiri

   "Düşün o zamanı ki, Rabbin melâikeye hitaben ‘Ben yerde bir halifeyi yaratacağım' dedi. Melâike de ‘Yerde fesat yapacak, kan dökecek kimseleri mi yaratacaksın? Halbuki biz, hamdinle Seni tesbih ve takdis ediyoruz' dediler. Rabbin de ‘Sizin bilmediğinizi Ben biliyorum' diye onlara cevap verdi."

  31-33. âyetin tefsiri

   "Eşyayı melâikeye göstererek dedi ki: ‘Eğer iddianızda sadık iseniz, bunların isimlerini bana söyleyiniz.' Melâike, dediler ki: ‘Seni her nekaisden tenzih ve bütün sıfât-ı kemaliye ile muttasıf olduğunu ikrar ederiz. Senin bize öğrettiğin ilimden başka bir ilmimiz yoktur; herşeyi bilici ve her kimseye liyakatine göre ilim ve irfan ihsan edici Sensin.' Cenab-ı Hak dedi ki: ‘Ya Âdem! Bunların isimlerini onlara söyle.' Vakta ki Âdem, isimlerini onlara söyledi, Cenab-ı Hak dedi ki: ‘Size demedim mi semavat ve arzın gaybını bilirim ve sizin Âdem hakkında lisanla izhar ettiğinizi ve kalben gizlediğinizi bilirim.'"

  Ecnebî Filozofların Kur'ân'ı Tasdiklerine Dair Şehadetleri

  Bir Müdafaa (Takriz)

  Mukaddime

    Temsilin yerleri ve tesiri

    Belâgat Hakkında Bir Fasıl ve Bir Mukkadime

  Asâ-yı Mûsâ'dan Birinci Kısım (On Birinci Şuâ)

   Denizli Hapsinin bir nevî müdafaası hükmündeki meyvesi olup, aynı zamanda iman, ibadet ve tevhide dair önemli meseleleri açıklar ve ispat eder

    Meyve Risalesi

      On Bir Meseledir

    Birincisi

      Her gün 24 saatin bir saatini ahirete sarfetmeye vesile olan namaz ibadetinin önemi vurgulanıyor.

    İkinci Meselenin Hülâsası

      Ölümün karşısında takınılacak tavır.

    Üçüncü Mesele

      Eskişehir hapishanesinin penceresinden lise talebelerinin hâline ağlaması.

    Dördüncü Mesele

      Dünya savaşından daha önemli olan hakikat.

    Beşinci Mesele

      Gençliğin değerini bilip ona göre davranmak.

    Altıncı Mesele

      İlimlerin diliyle Allah'ı tanıma

    Yedinci Mesele

      Bize âhireti anlat diyen mahpuslara bir izah.

    Sekizinci Meselenin bir Hülâsası

      Âhiret inancının ferdî ve toplumsal hayata faydaları.

      Birincisi

         İnsanın mahiyeti ebediyetle fıtraten alâkadardır.

      İkinci meyvesi ve hayat-ı şahsiyeye bakan bir faydası

         Âhirete imanla ölüm bir cennet kapısına dönüşür.

      Hayat-ı şahsiyeye ait üçüncü bir faydası

      Dördüncü bir faydası ki, insanın hayat-ı içtimaiyesine bakıyor

      Birinci Nükte

         Cehennemin varlığı hakkında bir değerlendirme

      İkinci Nükte

         Cehennemin varlığının ve şiddetli azabının, rahmete ve adalete zıddiyeti yoktur

    Dokuzuncu Mesele

      Cüz'î bir iman hakikatini inkâr etmek küfrü gerektirir. Çünkü iman bir bütündür.

      Birinci Nokta

         Cenâb-ı Hakkın varlık delilleri aynı zamanda âhirete işaret ve delildir

      İkinci Nokta

         Bütün peygamberler ve Kur'ân'ın en esaslı unsuru Allah'a ve haşre imandır

      Üçüncü Nokta

         elhamdü lillâh'ın mânâsını ifade eden bir cümle

    Onuncu Mesele

      Emirdağ Çiçeği: Kur'ân'daki tekrarlara ilgili edilen itirazlara cevap

      Bu onuncu meseleye bir hatime olarak İki Haşiye

      Birincisi

         Kur'ânın hakikî tercümesi mümkün değil.

      Hâtimeden ikinci haşiye

         Muhammed'in (a.s.m.) getirdiği nur, kâinatın, yokluk, vazifesizlik, anlamsızlık perdesini kaldırır.

      Hüsrev'in Üstadına yazdığı mektup

    On Birinci Mesele

      Meleklere iman rüknünün pek çok meyvelerinden küçücük bir meyvesine işaret.

      Hâtime

         Felâk suresinin bir yönüyle izahı.

    Bir ihtar

      Her bir âyetin çok mânâları vardır.

      Bu sureye ait bir nükte-i i'câziyenin haşiyesidir

      On Birinci Meselenin haşiyesinin bir lâhikasıdır.

  Asâ-yı Mûsâ'dan İkinci Kısım Hüccetü'l-Bâliğa Risalesi

  Birinci Hüccet-i İmâniye (Âyetü'l-Kübradan)

    Birinci Makamın Birinci Basamağında

      Semâvâtın Allah'ın varlığına delâleti

    İkinci Mertebesinde

      Atmosfer ve içindekilerinin Allah'ın varlığına delâleti

    Üçüncü Mertebesinde

      Yerküresi ve içindekilerinin Allah'ın varlığına delâleti

    Dördüncü Mertebesinde

      Deniz ve nehirlerin Allah'ın varlığına delâleti

    Beşinci Mertebesinde

      Dağların ve ovaların Allah'ın varlığına delâleti

    Altıncı Mertebesinde

      Ağaçların ve bitkilerin Allah'ın varlığına delâleti

    Yedinci Mertebesinde

      Hayvanların ve kuşların Allah'ın varlığına delâleti. Üç hakikati var

    Sekizinci Mertebesinde

      Peygamberlerin Allah'ın varlığına delâleti

    Dokuzuncu Mertebesinde

      Âlimlerin Allah'ın varlığına delâleti

    Onuncu Mertebesinde

      Kudsî mürşidlerin Allah'ın varlığına delâleti

    On Birinci Mertebesinde

      Meleklerin ve ruhî varlıkların Allah'ın varlığına delâleti

    On Üçüncü Mertebesinde

      Nurlu akılların ve selim nurâni kalplerin Allah'ın varlığına delâleti

    On Dördüncü ve On Beşinci Mertebesi

      Vahiy hakikati gelecek şu beş hakikati netice veriyor:

      Cenab-ı Hakkın beşerin akıl seviyesine göre hitap etmesi.

      Cenab-ı Hakkın, yüce kelâmıyla Kendi Zâtını tarif etmesi.

      İnsanların dualarına cevap vermesi Onun yaratıcılığının şe'nidir.

      Kelâm sıfatı, ilim ve hayat sıfatının ayrılmaz bir gereğidir.

      Yüce kelamıyla insanları uyarması ulûhiyetinin gereğidir.

      Ve ilham ile vahyin arasındaki fark.

    Birinci Makamın On Altıncı Mertebesinde

      Fahr-i Âlem olan Muhammed'in (a.s.m.) Allah'ın varlığına delâleti

    On Yedinci Mertebesinde

      Kur'ân'ın vech-i i'câzı ve Allah kelâmı olduğunun delilleri.

    On Sekizinci Mertebesinde

      Kâinatın Allah'ın varlığına delâleti

    On Dokuzuncu Mertebesinde

      Allah'ın isim ve sıfatlarının Kendi varlığına delâleti.

  İkinci Hüccet-i İmâniye ( Otuz ikinci Sözden)

   Cenâb-ı Hakkın Vahdâniyetinin ispatı. Vahdet ve Ehâdiyet-i İlâhiyeye dâir gelen şüphe ve itirazlara cevap. Ehl-î dalâlet ve ehl-i hidayetin dünya hayatına bakış açıları.

    Birinci Mevkıf

      Cenâb-ı Hakkın Vahdâniyetinin ispatı.

      Birinci Mevkıfın küçük bir zeyli

         "Üstlerindeki göğe bakmazlar mı, onu nasıl bina edip süsledik..." (Kaf Sûresi, 50:6) âyetinin tefsiri

  Üçüncü Hüccet-i İmâniye (Yirmi Üçüncü Lem'a)

   Her şeyin Allah tarafından yaratıldığını, ikna edici delillerle anlatan Tabiat Risâlesidir

    Mukaddime

      İnsanların ağzından şuursuzca çıkan ve dinsizliği ima eden kelimelerden söz eder.

    Birinci Mesele

      Sebeplerin tesiriyle varlıkların yaratılmasının imkansızlığının üç halle îzâhı yapılmaktadır.

    İkinci Mesele

      Varlıkların kendi kendine oluşmasının üç muhalle îzâhı yapılmaktadır.

    Üçüncü Mesele

      Tabiatın gereği olarak varlıkların oluştuğu iddiası üç muhalle anlatılır.

    Hatime

      Tabiatçılık fikrinden kurtulup imana gelen kişinin sorularını içerir.

      Birinci Sual

         Cenâb-ı Hakkın bizim ibadetimize ne ihtiyacı var?

      İkinci Sual

         Her varlığın tüm halleriyle Cenâb-ı Hakkın kontrol ve tedbiri altında kolayca idaresinin sırrı nedir?

      Üçüncü Sual

         "Hiçten bir şey yaratılmıyor ve yok edilmiyor" diyenlerin iddialarına cevap veriliyor.

  Dördüncü Hüccet-i İmâniye (Otuzuncu Lem'anın İkinci Nüktesi)

   Adl isminin cilvesini gösterir

  Beşinci Hüccet-i İmâniye (Otuzuncu Lem'anın Üçüncü Nüktesi)

   Birinci Noktası: Hakîm isminin en büyük tecellisini ele alır

    Üçüncü Nüktenin İkinci Noktası

      İki meseledir.

      Birinci Meselesi

         Sonsuz kemâl ve cemâl sahibi kendini görmek ve göstermek ister.

      İkinci Noktanın İkinci Meselesi

         Kâinat sanatkârının mülkünde şirke yer yoktur

    Üçüncü Nokta

      İnsanı kâinatın merkezi yapmıştır. Bütün ilimler ona hizmetkârdır

    Dördüncü Nokta

      Bu sarayı binler hikmetlerle yapan usta, boş ve abes iş yapmaz.

    Beşinci Nokta

      İki meseledir.

      Birinci Mesele

         Sâni-i Hakîm, israf, abes ve faydasız yaratmaz.

      İkinci Mesele

         Sâni-i Hakîm, Resul-i Ekremin (a.s.m.) Risâletine delâlet ediyor

  Altıncı Hüccet-i İmâniye (Onuncu Sözün Dokuzuncu Hakikati)

   Canlılar dünyasında, özellikle kış ve bahar mevsimlerinde görünen "öldürme" ve "diriltme" fiillerinin ve Muhyî ve Mümît isimlerinin âhirete işareti

  Yedinci Hüccet-i İmâniye (Otuz Üçüncü Mektubun On Yedinci Penceresi)

  Sekizinci Hüccet-i İmâniye (Münâcât)

   "Göklerin ve yerin yaratılmasında, gecenin ve gündüzün değişmesinde, insanlara faydalı şeylerle denizde akıp giden gemilerde, Allah'ın gökten su indirip onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltmesinde, her türlü canlıyı yeryüzüne yaymasında, rüzgârları sevk etmesinde ve gökle yer arasında Allah'ın emrine boyun eğmiş bulutlarda, aklını kullanan bir topluluk için Allah'ın varlık ve birliğine, kudret ve rahmetine işaret eden nice deliller vardır." (Bakara Sûresi, 2:164.) âyetinin münâcât tarzında bir nevî geniş tefsiridir

  Dokuzuncu Hüccet-i İmâniye (Dokuzuncu Şuâ)

   Öldükten sonra dirilmeye ve âhirete îman, insanın hem şahsî, hem de cemiyet hayatının huzuru için ne kadar gereklidir? Bu hususu, öldükten sonra dirilmenin delilleriyle beraber açıklayan ve ispat eden önemli bir tefsirdir

    Mukaddime

    Birinci Nokta

      Âhiret inancı, toplumsal ve ferdî hayatin saadetinin esasıdır.

      Birincisi

         İnsanlığın yarısını teşkil eden çocuklar için âhiret inancının faydası

      İkinci Delil

         İhtiyarlar için âhiret inancının dünyevî faydalarını izah eder.

      Üçüncü Delil

         Gençler için faydasını izah eder

      Dördüncü Delil

         Aile hayatı için faydasını izah eder.

    İkinci Nokta

      Haşre imanın, diğer iman hakikatlerini ispatı ele alınıyor

  Onuncu Hüccet-i İmâniye (Yirminci Mektuptan)

   Allah'a iman ile tevhid mertebeleri hakkında müjdeli ve şifalı tesellilerin beyanı ile "Allah'tan başka ilâh yoktur" hükmünü ispat eder. Bir makam ve mukaddimeden oluşuyor

    Birinci Makam

      Kelime-i Tevhid'deki müjdeleri açıklar.

  On Birinci Hüccet-i İmâniye (Yirmi İkinci Sözden)

   Evrende Allah'ı tanıtan san'at eserleri; bunlardaki birlik tecellîlerini ve san'at inceliklerini çözmenin ve tahkikî bir imanı kazanmanın yolları.

    Birinci Makam

      Dünyada olup biten sıradan olayların ardındaki olağanüstülüklere dikkati çeken bir temsil.

      Birinci Burhan

         Ağaçların yaratılış ve yaşayışındaki olağanüstülük ve birlik tecellîsi.

      İkinci Burhan

         Tohumlardaki ve canlıların yaratılışındaki olağanüstülük ve birlik tecellîsi

      Üçüncü Burhan

         İnsan ve hayvanların yaratılış ve yaşayışındaki olağanüstülük ve birlik tecellîsi.

      Dördüncü Burhan

         Ağaçların çevre ile ilişkilerindeki olağanüstülük ve birlik tecellîsi

      Beşinci Burhan

         Ağacın sonucu olan meyve ile evrenin sonucu olan insanın, üzerlerindeki san'atla bir San'atkâra işareti

      Altıncı Burhan

         Bahar ve yaz mevsimindeki değişikliklerde görünen olağanüstülük ve birlik ve kudret tecellîsi

      Yedinci Burhan

         Varlıklar arasındaki yardımlaşma ve dayanışmada görünen olağanüstülük ve birlik tecellîsi

      Sekizinci Burhan

         Bütün varlıkların yaratılış ve işleyişinde rol alan hava, su, ışık, toprak gibi unsurların yerine getirdiği görevlerdeki olağanüstülük ve birlik tecellîsi

      Dokuzuncu Burhan

         Bütün eserlerin sahibi ve san'atkârı olarak birtek zatı tanımanın kolaylığı

      Onuncu Burhan

         Varlıkların gelip geçmesinde, onları değiştirenin değişmezliğini gösteren işaretler

      On Birinci Burhan

         Hz. Muhammed'in (a.s.m.) getirdiği haberlerin, evrendeki varlıklar tarafından doğrulanması

      On İkinci Burhan

         Kâinat Yaratıcısı hakkında Kur'ân'ın verdiği haberler

  Takdim

  (Yirmi Sekizinci Mektup'tan) Yedinci Risale Olan Yedinci Mesele

   "Onlara söyle ki: Allah'ın lütfuyla ve rahmetiyle—ancak bununla ferahlansınlar. Bu, onların dünyada toplayıp durduklarından daha hayırlıdır" (Yunus Sûresi, 10:58.) âyetinin, Risale-i Nur talebeleri hakkındaki önemli bir sırrını, yedi İlâhî yardımı açıklar.

    Mahrem bir suale cevaptır

      Risale-i Nur'un tesiri hakkında sorulan bir sualin cevabı.

  Mukaddime

  Yirmi Yedinci Mektup ve Zeyilleri

    1. Mektup

      Hulûsi Beyin mektubudur. Hulûsi Bey, Kur'ân ve iman hakikatlerini bu asrın insanına anlatmanın önemini belirterek, Üstad Bediüzzaman'ın Kur'ân ve iman hizmetindeki görevinin henüz bitmediğini altı madde ile açıklar.

    2. Mektup

      Hulûsi Beyin mektubudur. Allah için muhabbetin önemini anlatır

    3. Mektup

      Hulûsi Beyin mektubudur. Hulûsi Bey, Kur'ân hakikatlerini duyurmakla görevlendirilen Üstad Bediüzzaman'a hizmet etmenin hayatındaki tek gayesi olduğunu anlatır.

    4. Mektup

      Hulûsi Beyin mektubudur. Tarikatlar hakkında Üstad Bediüzzaman'dan aldığı dersin önemini ifade eder

    5. Mektup

      Hulûsi Beyin mektubudur. Risale-i Nur'un, Nûr isminin bir tecellisi olarak, bu asırdaki insanların ihtiyacına binaen, zamanın şartlarına uygun olarak yazdırıldığını anlatır.

    6. Mektup

      Hulûsi Beyin mektubudur. Otuz İkinci Sözün Üçüncü Mevkıfında çok yüksek mânâların bulunduğunu, bu Risalenin diğer bütün Risalelere nisbeten, daha fazla parlayan ve etrafa nur saçan bir yıldız olduğunu ifade eder.

    7. Mektup

      Hulûsi Beyin mektubudur. Kur'ân hizmetinde, Üstad Bediüzzaman'a "Ashab-ı Kehf" gibi arkadaş olduklarını yazar.

    8. Mektup

      Hulûsi Beyin mektubudur. Hulûsi Bey bu mektubunda, Kur'ân hizmetinde, acz ve fakrına bakmayarak gayret etmenin önemini anlatır.

    9. Mektup

      Hulûsi Beyin mektubudur. Mektuplarındaki ifadelerinde niçin Üstad Bediüzzaman'ı taklid ettiğini izah eder.

    10. Mektup

      Hulûsi Beyin mektubudur. Kur'ân'ın bir nuru olan Risale-i Nur'un, Allah'ın izniyle, insanları karanlıktan aydınlığa çıkardığını dile getirir.

    11. Mektup

      Hulûsi Beyin mektubudur. Mu'cizat-ı Ahmediye Risalesi olan On Dokuzuncu Mektubun kendisinde bıraktığı tesiri anlatır.

    12. Mektup

      Hulûsi Bey bu mektubunda, Mektubat'ta yer alan Dördüncü Mektup hakkındaki mülâhazalarını dile getirir.

    13. Mektup

      Hulûsi Beyin mektubudur. Şu isyan, tuğyan ve küfür asrında Üstad Bediüzzaman'ın, İslâm ümmetine Cenâb-ı Hakkın gönderdiği bir lütuf olduğunu yazan Hulûsi Bey, kendisinin Nur yoluna ulaşmasına vesile olduğu için Üstada duada bulunur.

    14. Mektup

      Abdülmecid Nursî'nin mektubudur. Kendisine ulaşan bazı Risalerden dolayı yaşadığı sevinci dile getirir ve lafzî bir üstada bedel bir çok mürşide kavuştuğunu yazar.

    15. Mektup

      Hulûsi Beyin mektubudur. Kendisini teselli eden iki cihetin olduğunu yazan Hulûsi Bey, elindeki Risaleler vasıtasıyla sürekli olarak Üstad Bediüzzaman'ın mânevî sohbetinde bulunduğunu, ikinci olarak da Üstada duyduğu muhabbetin "hubb-u fillâh" mertebesinde olduğunu dile getirir.

    16. Mektup

      Hulûsi Beyin mektubudur. Risale-i Nur'un mânevî bir güneş, her bir risalenin de birer yıldız ve Otuz İkinci Sözün ise bu yıldızlar içinde çok parlak bir yıldız olduğunu belirtir.

    17. Mektup

      Hulûsi Beyin mektubudur. Her işinde Allah'a dayandığı için, içinde bulunduğu ağır şartlara rağmen ümitsizliğe düşmediğini belirtir.

    18. Mektup

      Hulûsi Beyin mektubudur. Kendisini Risale-i Nur'un emanetçisi olarak gördüğünü yazan Hulûsi Bey, Cenâb-ı Hakkın inâyeti ve Üstadın dualarıyla, lâyık olan kulaklara duyurabileceğini ümit ettiğini söyler.

    19. Mektup

      Hulûsi Beyin mektubudur. Risale-i Nur'u mütalâa ettiği, yazdığı ve gücü nispetinde başkalarına tebliğ için harcadığı vakitlerin hayatının en mübarek anları olduğunu beyan eder.

    20. Mektup

      Hulûsi Beyin mektubudur. Yirmi Dördüncü Sözün Birinci ve İkinci Zeyillerini iki farklı cemeata okuduğunu ve dinleyenlerin hayranlık içinde kaldıklarını dile getiren Hulûsi Bey, bu Risalenin bütün Risalelerin en münevverleri safında mütalâa ettiğini yazar.

    21. Mektup

      Hulûsi Beyin mektubudur. Mühim âlimlerin ve tanınmış zâtların Yirmi Altıncı Mektup hakkındaki takdir ve övgülerini dile getirir.

    22. Mektup

      Abdülmecid Nursî'nin mektubudur. Risale-i Nur'un toplumdaki her kesimin büyük takdir ve övgüsüne mazhar olduğunu, ancak muhatapların anlayış seviyelerine göre takdir derecelerinin de farklılık arzettiğini belirtir.

    23. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın yeğeni Abdurrahman Nursî'nin vefatından bir-iki ay evvel yazdığı mektubudur. Üstadının emrine uymayıp ondan ayrı kaldığı ve pişmanlıklarla dolu olan dönem hakkında açıklamalar yapar.

    24. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın mektubundan bir bölümdür. Onuncu Sözün, yeğeni Abdurrahman'ı bir nevi velâyet mertebesine çıkardığını ve onun için bir mürşid-i hakikî hükmüne geçtiğini yazar.

    25. Mektup

      Sabri Efendinin mektubudur. Üstad Bediüzzaman'ın "Hulûsi-i Sânî ve büyük bir âlim" ifadeleriyle takdir ettiği Sabri Efendinin, Peygamber Efendimizin (a.s.m.) bin mu'cizesini ihtiva eden On Dokuzuncu Mektup hakkındaki değerlendirmeleri yer alır.

    26. Mektup

      Sabri Efendinin mektubudur. Benzersiz incilere benzettiği Risale-i Nur'un tamamını bir an önce yazıp mütalâa etme arzusunu dile getirir.

    27. Mektup

      Sabri Efendinin mektubudur. Yirmi Dokuzuncu Sözü eliyle yazdığı sırada, bu Risaledeki mânevî atmosfere kendisini kaptırarak aldığı mânevî feyiz ve zevkleri yazar.

    28. Mektup

      Sabri Efendinin mektubudur. Otuzuncu Sözün, müşrik ve inkârcıları mağlup eden çelik bir kale hükmünde olduğunu belirtir.

    29. Mektup

      Sabri Efendinin mektubudur. Risale-i Nur sayesinde bir senelik sürede çok büyük mânevî terakkî elde ettiğini yazan Sabri Efendi, bu bir senelik zaman diliminin her bir gününe, daha önceden geçirmiş olduğu bütün hayatının bile mukabil olamayacağını dile getirir.

    30. Mektup

      İkinci Sabri olan Ali Efendinin fıkrasıdır. Risale-i Nur'u ehil bir doktora benzeten Ali Efendi, Allah'ın inayetiyle bu eserlerin insanlığın iktiza ettiği insaniyeti bahşettiğini ifade eder.

    31. Mektup

      Sabri Arseven'in mektubudur. İki sene süresince Risale-i Nur'u okumakla elde ettiği ilim ve meziyetleri yazar.

    32. Mektup

      Sabri Arseven'in mektubudur. Yirmi Sekizinci Sözün her bir kelimesinin birer elmas mahzeni olduğunu ifade ederek, bu Risalenin önemine dikkat çeker.

    33. Mektup

      Sabri Arseven'in mektubudur. Risale-i Nur'un muazzam hakikatleriyle adetâ yeniden dirildiğini ifade ederek, hayranlığını dile getirir.

    34. Mektup

      Sabri Arseven'in mektubudur. Yirminci Mektubun, Risale-i Nur'un adetâ bir hülâsası ve özeti olduğunu belirtir.

    35. Mektup

      Sabri Arseven'in mektubudur. Birinci Sözde besmelenin önemi ve kullanılan temsil yönteminin harikalığı üzerinde durur.

    36. Mektup

      Sabri Arseven'in mektubudur. Yirminci Sözün Kur'ân-ı Azîmüşşânın son asırdaki teknolojik keşiflere yaptığı işaretleri göstermekle, Kur'ân'ın mu'cizeliğini bir başka açıdan da ortaya koyduğunu, bu yönüyle dost ve düşman herkesi hayrette bıraktığını yazar.

    37. Mektup

      Sabri Arseven'in mektubudur. On Dokuzuncu Mektubu yazarken, diğer zamanlarda sadece bir satır yazabildiği mürekkeple yarım sayfa yazması şeklide gerçekleşen harika bir hâdiseyi anlatır.

    38. Mektup

      Sabri Arseven'in mektubudur. Yirmi Altıncı Mektubun meziyetlerini aktarır ve bu risalenin ilim ehli tarafından bütün yönleriyle tedkik edildiği halde eksik veya yanlış bir yönünün bulunmadığını ifade eder.

    39. Mektup

      Şamlı Hâfız Tevfik'in (Tevfik Göksu) mektubudur. On Dokuzuncu Mektubun, Resulüllah'a (a.s.m.) dil uzatan dinsiz ve inkârcıları susturduğunu beyan eder.

    40. Mektup

      Sabri Arseven'in mektubudur. İman hakikatlerini aklî ve naklî delillerle ispat eden Yirmi İkinci Sözü, Allah'ın yardımıyla yazmaya muvaffak olduğunu belirtir.

    41. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın "hakikî ve birinci kardeşimiz" olarak nitelendirdiği Hakkı Efendinin mektubudur. Yüksek hakikatleri ihtiva eden Risale-i Nur'u anlayabildiği kadarıyla istifade edebilmenin kendisi için büyük bir nimet olacağını ifade eder.

    42. Mektup

      Hakkı Efendinin mektubudur. Kendisinden istenen görüş talebine karşı, ince hikmet ve ilmî hakikatlerle süslenen Risale-i Nur hakkında bir değerlendirmeye ilmi konumunun yeterli olmadığını belirtir.

    43. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın "İkinci Sabri" olarak nitelendirdiği Hâfız Ali'nin mektubudur. Yirmi Beşinci Sözün, tazeliğini daima muhafaza eden Furkan-ı Hakîmin mahsulü olduğunu ve felsefe çıkmazına saplanmış gafillere müthiş bir darbe vurduğunu açıklar.

    44. Mektup

      Sabri Arseven'in bir mektubudur. Bütün âlemi nurlarıyla aydınlatan Risale-i Nur'u yazıp çoğaltmaya devam ettiğini ifade eder

    45. Mektup

      Seyyid Şefik'in mektubudur. Otuz Üçüncü Sözün, otuz üç cihetten mânen hasta olan yaralı kalbinin tedavisine vesile olmasını istirham eder.

    46. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın "İnşaallah Kur'ân'a büyük hizmet edecek" duâsıyla andığı Küçük Hâfız Zühdü'nün mektubudur. Yirmi Beşinci Söz ve Otuz Üçüncü Mektubun kendi iç dünyasında bıraktığı izleri izah eder.

    47. Mektup

      Sabri Arseven'in mektubudur. Risale-i Nur'un feyziyle yazdığı mektuplarının, Risale-i Nur içine katılmasından dolayı duyduğu mahcubiyeti ifade eder.

    48. Mektup

      Hulûsi Yahyagil'in bir mektubudur. Siyasetin insanlar arasında meydana getirdiği zararlardan dolayı siyasetten nefret ettiğini yazar. Siyaset sebebiyle insanlar arasında meydana gelen ayrılıklara karşı, çok sayıda birlik noktalarının bulunduğunu ifade eder.

    49. Mektup

      Sabri Arseven'in mektubudur. Birinci, Yirmi Birinci ve Yirmi İkinci Sözleri okuyan bir kişinin, diğer Risalelere eli yetişmezse dahi, kalbî hastalıklarının tedavî olunacağını ve ruhunun aydınlanacağını yazar.

    50. Mektup

      Hüsrev'in mektubundan bir bölümdür. Risale-i Nur'un değil hepsini, bir kısmını dahi insafla okuyanın hakkı teslime, inkârcı ise gittiği yolu terke, günahkar ise tevbeye mecbur olacağını söyler.

    51. Mektup

      Re'fet Beyin mektubundan bir bölümdür. Risale-i Nur'un gayet dikkatli olarak ve tahlil edilerek okunması gerektiğini ifade eder.

    52. Mektup

      Sabri Arseven'in mektubudur. Risale-i Nur'u Kur'ân'ın bu yüzyıla uzanan nuranî bir meyvesi ve elmas kadar değerli hazinesi olduğunu yazan Sabri Arseven, bu eserleri insanlığın istifadesine sunan Üstad Bediüzzaman'a bir duâ takdim eder.

    53. Mektup

      Hulûsi Beyin fıkrasıdır. Üstad Bediüzzaman'ın Kur'ân'dan çıkararak bütün insanlığın dikkatlerine sunduğu iman hakikatlerinin bütün muhtaç gönüllere ulaşması için temennî ve dualarda bulunur.

    İkinci Zeyl

    54. Mektup

      Âdilcevazlı Emrullah oğlu Bekir Ağanın Sözler hakkında dile getirdiği bazı hisleridir. Güneşin nuruna sed çekilemediği gibi, Risale-i Nur'un yayılmasına da sed çekilemeyeceğini açıklar.

    55. Mektup

      İkinci Hulûsi olan Sabri'nin bir mektubudur. Onuncu Sözün, haşir meselesini aklî ve mantıkî delillerle ispat ettiğini beyan eder.

    56. Mektup

      Hüsrev Beyin mektubundan bir bölümdür. Risale-i Nur'u birden kavramanın kolay olmadığını, bunun için daima okumak gerektiğini belirtir.

    57. Mektup

      Hüsrev Beyin mektubudur. Risale-i Nur'un ihtiva ettiği yüksek hakikatlerin lâtif bir şekilde sunulmasının herkesi takdire sevk ettiğini belirtir.

    58. Mektup

      Küçük Hâfız Zühdü'nün mektubudur. On Dokuzuncu Mektubun, adeta Peygamber Efendimizin (a.s.m.) yüksek huzurunda sohbet-i Nebevî şerefine nâil olma zevkini verdiğini belirtir.

    59. Mektup

      Zekâi'nin mektubudur. Mirac Risalesini bir yandan eliyle yazıp çoğalttığını, bir yandan bu Risaleyi mütalaa ettiği sırada yaşadığı bazı hislerini ve kanaatlerini dile getirir.

    60. Mektup

      Zekâi'nin mektubudur. Namaza dair olan Dördüncü, Dokuzuncu ve Yirmi Birinci Sözler'in ruhundaki karanlıkları nasıl aydınlattığını yazar.

    61. Mektup

      Doktor Yusuf Kemal'in mektubudur. Risale-i Nur'dan aldığı dinî, insanî, vicdanî, iktisadî ve ilmî derslerin hayatta kendisini başarılı kılacağını dile getirir.

    62. Mektup

      Doktor Yusuf Kemal'in mektubudur. Risale-i Nur'un, fikir ve düşünce yapısını değiştirdiğini ve kendisini çok güzel bir mecrâya sevk ettiğini ifade eder.

    63. Mektup

      Hulûsi Beyin mektubudur. Üstad Bediüzzaman'ın kendisi hakkında ifade ettiği üç farklı şahsiyetle ilgili kanaatlerini dile getirir.

    64. Mektup

      Süleyman Efendinin mektubudur. Risale-i Nur hakkında ruhunda oluşan hissiyatı ayrıntılı olarak dile getirir.

    65. Mektup

      Re'fet Beyin mektubudur. Yirmi Beşinci Sözde anlatılan Kur'ân-ı Kerimin mu'cize oluşuyla ilgili aktarılan bilgileri ayrıntılı olarak değerlendirir.

    66. Mektup

      Âsım Beyin mektubudur. Çoktan beri aradığı iman hakikatlerini Kur'ân'ın burhanlarından süzülen Risale-i Nur'da bulduğunu ve bu eserlerin kalbini aydınlattığını belirtir.

    67. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın Hüsrev Efendiye hitaben yazdığı mektubudur. Risale-i Nur talebeleri açısından, Yirmi Yedinci Mektup olan mektuplarının önemini izah eder.

  Yirmi Yedinci Mektubun Üçüncü Zeyli

    68. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın Doktor Kemal'e yazdığı mektubudur. Ümitsiz bir hastaya mânevî bir tesellinin bazen bin ilâçtan daha faydalı olduğunu belirtir.

    69. Mektup

      Sabri Efendinin bir mektubudur. Risale-i Nur'daki gaybî tevafukları anlatır.

    70. Mektup

      Sabri Efendinin mektubudur. İçinden geçen gizli bir arzusuna binaen Ramazan Risalesinin aynen gönderilmesinin Risale-i Nur'un kutsiyetine bir işaret olduğunu belirtir.

    71. Mektup

      Zekâi'nin bir mektubudur. Yirmi Yedinci Sözün ehl-i imanı dine hizmete teşvik ettiğini, Otuz Üçüncü Sözün ise beşerin gözünden gaflet perdelerini kaldırdığını açıklar.

    72. Mektup

      Zekâi'nin bir mektubudur. Risale-i Nur'un insanlardaki gizli kalbî hastalıklarını tedavi ettiğini beyan eder.

    73. Mektup

      Zekâi'nin bir mektubudur. Kur'ân-ı Kerimin ulvî bir sesi mahiyetinde olan Risale-i Nur'un, kendisini inkârcılık cereyanından kurtardığını açıklar.

    74. Mektup

      Zekâi'nin bir mektubudur. Risale-i Nur'da yer alan her bir eserin ayrı ayrı mecralardan akarak büyük bir denize dökülen berrak ve saf ırmaklar gibi çağladığını ifade eder.

    75. Mektup

      Ahmed Zekâi'nin mektubudur. Risale-i Nur'daki hakikatlere olan büyük arzu ve ihtiyacını "Ulu pınarın sularından kana kana içmek için acele etmeyeyim mi?" sözüyle dile getirir.

    76. Mektup

      Hüsrev Beyin mektubudur. Kendilerine Risale Nur gibi bir nimeti ihsan ettiği için Cenab-ı Hakka şükürlerini ifade eder.

    77. Mektup

      Hüsrev'in mektubudur. Altıncı Mektuptaki Üstad Bediüzzaman'ın gurbet hâlini düşünerek, hissettiği hazin hâlleri dile getirir.

    78. Mektup

      Lütfi'nin arkadaşı Zeki'nin mektubudur. Risale-i Nur'un sahip olduğu yüksek hakikatlerin bütün karanlıkları aydınlatacağına olan inancını anlatır.

    79. Mektup

      Hüsrev'in mektubudur. Üstad Bediüzzaman'ın, Yirmi Dokuzuncu Mektup hakkında kendisinden istediği mülâhazaları yazar.

    80. Mektup

      Hüsrev'in mektubudur. Üstad Bediüzzaman'ın kendisine gönderdiği mektuptan dolayı duyduğu sevinci ifade eder ve ondan uzak kalışından dolayı da üzüntüsünü dile getirir.

    81. Mektup

      Ahmed Zekâi'nin mektubudur. Otuz İkinci Sözün, kalp ve ruha huzur veren paha biçilmez bir hazine olduğunu açıklar.

    82. Mektup

      Hüsrev'in bir mektubudur. Kur'ân-ı Kerimin tevafuklu olarak yazılmasıyla ilgili kanaatlerini aktarır.

    83. Mektup

      Lütfi'nin arkadaşı Zeki'nin mektubudur. Üstad Bediüzzaman'ın şahsı ve Nur hizmetiyle ilgili duygu ve düşüncelerini ifade eder.

    84. Mektup

      Hüsrev Altınbaşak'ın mektubudur. Risale-i Nur talebelerinin birbirlerine sarsılmaz mânevî bağlarla bağlı bir aile olduklarını ifade ederek, bu hizmette bulunmasından dolayı hissettiği mutluluğu dile getirir.

    85. Mektup

      Sabri Arseven'in mektubudur. Dellâl-ı Kur'ân olan Üstad Bediüzzaman'ın Kur'ân-ı Azîmüşşânın hakikatlerini asrın idrakine uygun olarak sunduğunu izah eder.

    86. Mektup

      Sabri Arseven'in Üstada yazdığı mektubudur. Yirmi Yedinci Mektup olan Lâhikaların telif, tesis ve tertibinde izlenen metodun önemini açıklar.

    87. Mektup

      Sabri Arseven'in mektubudur. Yirmi Dokuzuncu Mektubun Üçüncü Kısmının, Risale-i Nur'un bütün güzelliklerini üzerinde toplayan bir eser olduğunu açıklar

    88. Mektup

      Sabri Arseven'in Üstada yazdığı mektubudur. Kur'ân'ın yüksek hakikatlerinin öğrenilmesinde Hulûsi Beyin çok önemli bir rol üstlendiğini dile getirir.

    89. Mektup

      Hulûsi Yahyagil'in mektubudur. Dine ve Kur'ân'a yönelik yapılan saldırılar ve bu saldırılara karşı izlenecek tutum izah edilir.

    90. Mektup

      Binbaşı Âsım Beyin Üstada yazdığı ve Risale-i Nur'u güzel ifadelerle övdüğü bir şiirdir.

    91. Mektup

      Hulûsi Yahyagil'in Üstada yazdığı mektubudur. Yirmi Sekizinci Mektubun Beşinci ve Altıncı Meselelerinde yer alan biri şükre, diğeri harem-i şerife dair açıklamalarla ilgili görüşlerini ortaya koyar.

    92. Mektup

      Hulûsi Yahyagil'in mektubudur. Üstad Bediüzzaman'ın "Zaman iman kurtarmak zamanıdır" sözünün hakikatine dair açıklamalarda bulunur.

    93. Mektup

      Sabri Arseven'in mektubudur. Risale-i Nur talebelerinin özelliklerini beyan eder.

    94. Mektup

      üzbaşı Re'fet Barutçu'nun mektubudur. Risale-i Nur'da yer alan her bir Risaleyi gökte parlayan bir yıldıza benzetir ve kıymet itibariyle bu risaleler arasında tercih yapılamayacağını izah eder.

    95. Mektup

      Mehmed Mesud'un Üstada yazdığı mektubudur. Gençlik yıllarından itibaren şeytanın zihnine yerleştirdiği bazı meseleler hakkındaki şüpheli sorulara Risale?i Nur'dan cevaplar bulduğunu açıklar.

    96. Mektup

      Hüsrev Altınbaşak'ın mektubudur. Cifir ilminin bir düsturu ve Kur'ân'ın gaybî sırlarının bir anahtarı ve tevafuklara dair olan Rumuzat-ı Semaniyeye dair bazı değerlendirmelerde bulunur.

    97. Mektup

      Yüzbaşı Re'fet Barutçu'nun mektubudur. Yirmi Dokuzuncu Mektubun Sekizinci Kısmının Sekizinci Remzi olan Rumuzat-ı Semaniyeden aldığı feyizleri yazar.

    98. Mektup

      Rüşdü Efendinin mektubudur. İ'câz-ı Kur'ânîden İhlâs-ı Şerif, Muavvizeteyn, Fatiha-i Şerif Sûrelerindeki harf tevafuklarıyla ilgili sırları anlatan Yirmi Dokuzuncu Mektubun Sekizinci Remziyle ilgili görüşlerini aktarır.

    99. Mektup

      Saatçi Lütfi Efendinin mektubudur.Yirmi Dokuzuncu Mektubun Sekizinci Remzindeki İhlâs, Nâs, Felâk ve Fatiha Sûrelerinde gösterilen tevafuk sırlarına dair görüşlerini sunar.

    100. Mektup

      Binbaşı Âsım Beyin Üstada yazdığı mektubudur. Risale-i Nur'un meziyet ve özelliklerini çeşitli yönleriyle anlatır.

    101. Mektup

      Ahmet Galip'in mektubudur. Hz. Âdem'den (a.s.) Resul-i Ekrem Efendimize (a.s.m.) kadar erişen nur ve hakikatler manzumesinin bu asırdaki yansıması olduğunu şiir şeklinde ifade eder.

    102. Mektup

      Galip Beyin Arapça olarak yazdığı bir mektuptur. Galip Bey bu asrın insanına hitap eden ve ihtiyaçlarına cevap veren Risale-i Nur'u takdir eden ifadeler kullanmıştır.

    103. Mektup

      Murat Efendinin mektubudur. Risale-i Nur'un yüksek meziyetlerini dile getirir.

    104. Mektup

      Sabri Arseven'in mektubudur. Hicrî on dördüncü asırda Risale-i Nur'un taşıdığı önemi dile getirir.

    105. Mektup

      Ahmed Hüsrev Altınbaşak'ın mektubudur. Kendi nefsinin onu Nur hizmetinden uzaklaştırmaya çalıştığını, ruhunun ise kendisini hizmete çağırdığını yazar ve elinden geldiğince bu hizmete devam etmeye gayret ettiğini belirtir.

    106. Mektup

      Hâfız Küçük Zühdü'nün mektubudur. Bekir Beyle okudukları Yirmi Dokuzuncu Mektubun Yedinci Kısmının dinsizleri susturacağına kanaat getirdiklerini ifade eder.

    107. Mektup

      Sabri Arseven'in mektubudur. Ehl-i dalâletin ve inkârcıların dinin mukaddesatına karşı yaptıkları hücumlara ve kalbinde oluşan mânevî yaralara Yirmi Dokuzuncu Mektubun Yedinci Kısmının ilâç olduğunu yazar.

    108. Mektup

      Bekir Ağanın mektubudur. Kur'ân'daki hakikatleri içinde bulunduran ve açıklayan Nur risalelerinin, şu yaşanan dönemde, ehl-i imanın kalplerinde açılan yaraları izale ettiğini anlatır.

    109. Mektup

      Ahmed Hüsrev Altınbaşak'ın mektubudur. Yirmi Dokuzuncu Mektubun Dokuzuncu Kısmının kendisinde hasıl ettiği tesir ve intibaları anlatır.

  Yirmi Yedinci Mektubun Üçüncü Kısmı ve Üçüncü Zeylin Nihayetidir

    110. Mektup

      Hâfız Ali'nin mektubudur. Şu zamanda iman ve küfür olarak iki büyük akımın insanlar üzerinde çok etkili olduğunu, iman cereyanının kumandasının Cenâb?ı Hak tarafından Üstad Bediüzzaman'a verildiğini açıklar.

    111. Mektup

      Hulûsi Yahyagil'in mektubudur. Yirmi Dokuzuncu Mektubun Yedinci Kısmının bu asrın insanına ve ehl-i imana vermiş olduğu dersler anlatılır.

    112. Mektup

      Sabri Arseven'in mektubudur. Yirmi Dokuzuncu Mektubun Dokuzuncu Nüktesininin kendisine sınırsız feyizler ve birbirinden farklı hadsiz mânevî zevkler verdiğini izah eder.

    113. Mektup

      Hüsrev Altınbaşak'ın mektubudur. Üstad Bediüzzaman'ın kendisine gönderdiği ve görüşlerini talep ettiği Kenzü'l-Arş duasıyla ilgili kanaatlerini dile getirir.

    114. Mektup

      Hüsrev Altınbaşak'ın mektubudur. Kur'ân-ı Kerimdeki âyet, kelime ve harfler arasındaki tevafukları ortaya çıkaran bir çalışmanın yapılmasıyla ilgili kanaatlerini ortaya koyar.

    115. Mektup

      Nasûhizade Şeyh Mehmed Efendinin şiir tarzında yazdığı mektubudur. Bediüzzaman'la henüz görüşmeden bir ay önce mânevî âlemde görüştüğünü beyan eder.

    116. Mektup

      Binbaşı Âsım Beyin mektubudur. Bediüzzaman'ın bizzat kendisine yazdığı mektupta, kendisine ettiği dualar ve Bediüzzaman'ın kendisini vâris olarak kendi yerine bırakmak istemesiyle ilgili görüşlerini dile getirir.

    117. Mektup

      Hâfız Ali'nin mektubudur. Hayatın bir emanet olduğunu ve ne zaman alınacağının meçhul olduğunu yazar. Hayat ismine lâyık olarak, o hayatı ihsan eden Allah'ın emri dairesinde harcamak gerektiğini vurgular.

    118. Mektup

      Hulûsi Beyin mektubudur. Üstad Bediüzzaman tarafından kendisine gönderilen Yirmi Dokuzuncu Mektubun Altıncı Kısmı, Kenzü'l-Arş Duasının feyzinden gelen bir Nükte-i Kur'âniye ve Yirmi Dokuzuncu Mektubun Sekizinci Kısmının Sekizinci Remzi ve Altıncı Remzi isimlerini taşıyan risaleler hakkındaki kanaatlerini ortaya koyar.

    119. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın Hacı Nuh Bey ve Molla Hamid'e gönderdiği mektubudur. Nur talebelerinin yapmakta oldukları Nur hizmetleri hakkında bilgi verir ve Nuh Beyin kendisine gönderdiği hediyeyi niçin kabul etmediğini açıklar.

    120. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın mektubudur. Kur'ân ve iman hizmetinde bulunan Risale-i Nur talebelerine sosyal hayata ilişkin önemli bazı prensipleri ders verir.

    121. Mektup

      Hâfız Ali'nin mektubudur. Yirmi Dokuzuncu Mektubun Üçüncü Kısmının Dokuzuncu Meselesinde emir buyurulan Kur'ân hizmetinden kendisine düşen payı aldığını belirtir

    122. Mektup

      Hüsrev Altınbaşak'ın mektubudur. Kevser Sûresinin tefsirine ilişkin Risaleyle ilgili mülâhazalarını, intibalarını dile getirir.

    123. Mektup

      Hulûsi Beyin mektubudur. Üstad Bediüzzaman'ın kendisine gönderdiği Kenzü'l-Arş Duasının feyzinden gelen İkinci ve Üçüncü Nüktelerle Zeylini içine alan mektubu almakla çok bahtiyar olduğunu ve Üstadın Kur'ân'daki tevafuk sırlarını açmasının mühim bir şükür ve hamdi gerektirdiğini yazar.

    124. Mektup

      Âsım Beyin mektubudur. 29. Mektup olan Telvihat-ı Tis'a Risalesiyle ilgili mülâhazalarını dile getirir.

    125. Mektup

      Re'fet Beyin mektubudur. Yirmi Dokuzuncu Mektubun Sekizinci Kısmında yer alan Remizlerle ilgili düşünce ve izlenimlerini dile getirir.

    126. Mektup

      Ahmet Hüsrev'in mektubudur. Otuz Birinci Mektubun Birinci ve İkinci Lem'âlarını ve Yirmi Dokuzuncu Mektubun Sekizinci Kısmından İkinci Remzine ait mühim bir i'câzı alıp okuduğunu yazar ve bununla ilgili düşünce ve izlenimlerini dile getirir.

    127. Mektup

      Zeki'nin mektubudur. Bazı mazeretlerden dolayı hakikat hazineleri olan Nurlara yeterince zaman ayıramadığını ve elinde yeni eserler bulunmasının kendisini mutlu kılacağını ifade eder.

    128. Mektup

      Hulûsi Beyin mektubudur. Yûnus Sûresinin 62. âyetinden yola çıkılarak, velâyet yolunun temel işareti olabilecek özellikler dokuz madde olarak ortaya konulur.

    129. Mektup

      Muhammed Sabri'nin mektubudur. Onuncu Sözle ilgili mülâhazalarını dile getirir ve Kevser Sûresinin inkârcılara nasıl hitap ettiğini anlatır.

    130. Mektup

      Ahmet Hüsrev'in mektubudur. Süleyman Efendiyle birlikte okudukları Otuz Birinci Mektubun Otuz Birinci Lem'asının On Birinci kısmının kendilerinde bıraktığı düşünce ve izlenimleri dile getirir.

    131. Mektup

      Bediüzzaman'ın Hüsrev, Lütfi ve Rüştü'ye hitap eden mektubudur. Üstad, talebeler ve ders arkadaşlarıyla ilgili bazı düşüncelerini ortaya koyar

    132. Mektup

      Kuleönülü Sarıbıçak Mustafa Hulûsi'nin mektubudur. Üstad Bediüzzaman'a talebe olma sürecini anlatıp, Yirmi İkinci Mektupla ilgili düşünce ve izlenimlerini dile getirir.

    133. Mektup

      Hâfız Halid'in mektubudur. Bediüzzaman'ın Nur İsm-i Celîline mazhar olduğunu çeşitli örneklerle açıklar ve Haşir Risalesiyle ilgili düşünce ve izlenimlerini ortaya koyar.

    134. Mektup

      Hulûsi Beyin mektubudur. Otuz Birinci Mektubun On Üçüncü ve On Dördüncü Lem'alarıyla ilgili düşünce ve izlenimlerini dile getirir.

    135. Mektup

      Hüsrev Altınbaşak'ın Fihriste Risalesiyle ilgili mektubudur. Otuz Birinci Mektubun On Beşinci Lem'asının önceki dönemlerde kaleme alınan eserlere göre benzersiz özelliklere sahip olduğunu ifade eder.

    136. Mektup

      Dereli Hâfız Ahmed Efendinin çok mânâlı bir rüyâsını aktardığı mektubudur. Rüyâ Hz. İsa (a.s.) ve Bediüzzaman'la ilgilidir.

    137. Mektup

      Âsım Beyin mektubudur. Fihriste Risalesi ile ilgili düşünce ve izlenimlerini dile getirir.

    138. Mektup

      Kuleönünden Sarıbıçak Mübarek Mustafa'nın kardeşi Küçük Ali'nin mektubudur. Mânevî açıdan yaralarının derinleştiği bir anda geçmiş yaralarını nasıl unuttuğunu ve Üstad Bediüzzaman ve Risale-i Nur'la tanışma sürecini anlatır.

    139. Mektup

      Kuleönü'nden İbişoğlu Mehmed'in mektubudur. Yaptıkları hizmete devam ettiklerini ve daha önce Risale-i Nur'a karşı olanların zaman içinde nasıl değiştiklerini anlatır.

    140. Mektup

      Kuleönü'den Hâfız Mustafa'nın mektubudur. Üstadın kendileriyle ilgili şefkat tokatları risalesindeki zikrettiği şefkat tokatından bahseder ve Üstadın Isparta'ya hicretiyle Peygamber Efendimizin dünyaya teşrifi arasında bağlantı kurar.

    141. Mektup

      İmamoğlu Hâfız Mustafa'nın mektubudur. Elle yazıp çoğalttığı Sözler ve Mektubat'taki nüktelerle ilgili düşünce ve izlenimlerini dile getirir.

    142. Mektup

      Şamlı Hâfız Tevfik'in mektubudur. Ziyaeddin Mevlânâ Şeyh Hâlid (k.s.) ile Bediüzzaman arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları ortaya koyar.

    143. Mektup

      Mustafa, Lütfi, Rüştü, Hüsrev, Bekir ve Re'fet Beylerin mektubudur. Risale-i Nur'un Isparta'ya ne derece rahmet olduğu bir tevafukla anlatılır.

    144. Mektup

      Şem'î, Mustafa Çavuş, Bekir Bey, Muhacir Hâfız Ahmed, Süleyman Efendilerin mektubudur. Isparta'da Risale-i Nur'un bereketiyle şahid olunan iki yağmur hâdisesinin iki sûrette hizmet-i Kur'âna ve Risale-i Nur'a baktığını anlatır.

    145. Mektup

      Lütfi Efendinin mektubudur. Bismillâhirrahmânirrahîmin sırrını anlatan Risaleyi yazarken yaşadığı ibretli bir hadiseyi ve çok sıkıntı içindeyken Üstaddan himmet istediği günün gecesinde gördüğü bir rüyâyı yazar.

  Mektubat'ın Üçüncü Kısmı

    146. Mektup

      Hüsrev Efendinin mektubudur. Arkadaşlarıyla okuduğu Mirkatü's-Sünne ve Tiryâk-ı Marazü'l-Bid'a olarak adlandırılan Otuz Birinci Mektubun On Birinci Lem'asıyla ilgili düşünce ve izlenimlerini dile getirir

    147. Mektup

      Sabri Efendinin mektubudur. Hazret-i Kur'ân'ın, İslâma hizmet edenleri himaye ettiğini, dinsizlerin plânlarını da sonuçsuz bıraktığını nazara verir. Ayrıca Risale-i Nur'un insanları karanlıklardan ve imansızlık bataklığından kurtardığını dile getirir.

    148. Mektup

      Osman Nuri Efendinin Kur'ân'ı öven ve değerini çeşitli açılardan anlatan bir şiiridir.

    149. Mektup

      Hâfız Ali'nin bir mektubudur. On Üçüncü Lem'anın aklı ve duyguları üzerinde yaptığı derin etkilerden bahseder.

    150. Mektup

      Ahmet Hüsrev'in mektubudur. Hikmetü'l-İstiâze ve On Dördüncü Lem'anın Birinci Makamıyla ilgili düşünce ve izlenimlerini dile getirir ve Üstadın bazı özelliklerini anlatarak Onu Lokman Hekim'e benzetir.

    151. Mektup

      Sabri Efendinin mektubudur. Risale-i Nur'un herkesi, her an doyurmaya kâfi mânevî gıda olduğunu muhtelif açılardan izah eder.

    152. Mektup

      Zekâi Efendinin mektubudur. İnsanların mizaç ve kalbî meyilleriyle ilgili bazı açıklamalarda bulunur.

    153. Mektup

      Sabri Efendini mektubudur. Hikmetü'l-İstiâzenin ikinci kısmının vesvese hastalığına karşı bir ilâç olduğundan bahseder.

    154. Mektup

      Hâfız Ali'nin (r.h.) mektubudur. Hâfız Ali, Hikmetü'l-İstiâze Risalesinin ikinci kısmında yer alan 8-13 arasındaki işaretleri özetler ve bunlarla düşüncelerini ortaya koyar.

    155. Mektup

      Vezirzâde Mustafa'nın mektubudur. Peygamberimiz (a.s.m.) ve Şâh-ı Geylânî'yle (k.s.) ilgili rüyâsından bahseder.

    156. Mektup

      Âsım Beyin mektubudur. Yirmi Dördüncü Söz, Yirmi Dokuzuncu Söz, Otuz Birinci Mektubun Beşinci Lem'ası ve Mirkatü's-Sünne Risaleleri ile ilgili düşünce ve izlenimlerini anlatır.

    157. Mektup

      Rüşdü Efendinin mektubudur. Nur talebeliğiyle ve Risalelerle ilgili duygularını ortaya koyar.

    158. Mektup

      Hâfız Ali'nin mektubudur. On Dördüncü Lem'a'nın besmeleye dair olan İkinci Makamıyla ilgili düşünce ve izlenimlerini ortaya koyar.

    159. Mektup

      Müftü Ahmet Feyzi'nin mektubudur. Bediüzzaman'a medih ve senalardan sonra; kendisininin nur hizmeti halkasına kabul edilmesi için niyazda bulunur

    160. Mektup

      Ahmet Hüsrev'in mektubudur. Otuz Birinci Mektubun On Dördüncü Lem'asının İkinci Makamıyla ilgili düşünce ve izlenimlerini dile getirir.

    161. Mektup

      Re'fet Beyin mektubudur. Şerif Efendiyle birlikte Bediüzzaman'ın yazdığı bütün eserleri okuduklarını ve bu eserlerle ilgili gürüş ve izlenimlerini dile getirir.

    162. Mektup

      Doktor İbrahim'in mektubudur. Diğer kardeşleri gibi imanî meseleleri anlayamaması noktasında üzüntü duyduğunu; ancak "Bu müessesenin bir dağıtıcısı, bir hademesi olursam ne zararı var deyip?" tesellî bulduğunu ifade eder.

    163. Mektup

      Osman Nuri'nin mektuptur. Risale-i Nur'un kendisinde bıraktığı derin his ve tesirleri bir şiirle dile getirir.

    164. Mektup

      Hulûsi'nin mektuptur. Mirkatü's-Sünne Risalesiyle ilgili bazı açıklamalarda bulunarak, Abdülkadir-i Geylânî Hazretleriyle ilgili bir rüyâdan bahseder.

    165. Mektup

      Sabri'nin mektubudur. Okuduğu Fihriste Risalesiyle ilgili düşünce ve izlenimleri anlatır.

    166. Mektup

      Hâfız Ali'nin mektubudur. Otuz Birinci Mektubun On Beşinci Lem'asının birinci kısmını okuduğunu yazar ve Sözler'le ilgili bazı mülâhazalarda bulunur.

    167. Mektup

      Abdülmecid Nursî'nin Hulûsi Beye yazdığı mektubun bir bölümüdür. Mektupta kendi ruh hâlini dile getirir.

    168. Mektup

      Re'fet Beyin mektubudur. Sözler, Mektubat ve 33. Sözün fihristleriyle ilgili düşünce ve izlenimlerini dile getirir.

    169. Mektup

      Hulûsi Beyin Eğirdirli bir kardeşe gönderdiği mektubudur. Otuz Birinci Mektubun On Üç ve On Dördüncü Lem'larıyla ilgili düşünce ve izlenimlerini yazar.

    170. Mektup

      Bediüzzaman'ın Eğirdir Müftüsüne yazdığı bir mektubudur. Mektupta müftünün Nur hizmetine karşı takındığı tavır anlatılır.

    171. Mektup

      Bediüzzaman'ın talebesi Süleyman ile ilgili yazdığı bir mektubudur. Süleyman hakkında kendisine yöneltilen ve menfî iddiaların bulunduğu bir soruya Üstad, çeşitli açılardan cevap verir.

    172. Mektup

      Hulûsi'nin mektubudur. Otuz Birinci Mektubun Birinci, İkinci Lem'aları ve Yirmi Dokuzuncu Mektubun Birinci Remzinin Birinci Makamını almasıyla ilgili bir tevafuktan ve Yirmi Dokuzuncu Mektubun Sekizinci Kısmının Birinci Remzinin Birinci Makamının Birinci Bâbından ve Nasr Sûresindeki büyük sırlar ve tevafuklardan bahseder.

    173. Mektup

      Sabri Efendi'nin mektubudur. Bediüzzaman'ın kendisine verdiği "İkinci Hulûsi" ismi ile ilgili mülâhazalarda bulunur.

    174. Mektup

      Ahmet Hüsrev'in mektubudur. Şeyh Abdülkâdir-i Geylâni'nin kasidesinde yer alan Bediüzzaman ve talebeleriyle ilgili kısma değinir.

    175. Mektup

      Re'fet Beyin mektubudur. Abdülkadir Geylâni (k.s.) ve İmam-ı Rabbânî'nin (k.s.) âhirzamanda gelip iman hakikatlerini açık bir şekilde neşir ve ilân edecek diye işaret buyurdukları zâtın Bediüzzaman olduğunu yazar ve buna delil olabilecek bazı gerekçeler ortaya koyar.

    176. Mektup

      Re'fet Beyin mektubudur. Minhâcü's-Sünne Risalesiyle ilgili düşünce ve izlenimlerini dile getirir.

    177. Mektup

      Hâfız Ali'nin mektubudur. Bediüzzaman'la ilgili bazı açıklamalarda bulunur.

    178. Mektup

      Hulûsi'nin mektubudur. Şeyh Abdülkâdir-i Geylâni'nin (k.s.) eserlerinden okuduğu gaybî ve mânevî haberler karşındaki hâlet-i ruhiyesini bir şiirle dile getirir.

    179. Mektup

      Mesud'un mektubudur. Peygamber Efendimiz (a.s.m.) ve Bediüzzaman'la ilgili bir rüyasını anlatır.

    180. Mektup

      Vezirzâde Küçük Mustafa'nın mektubudur. Cenâb-ı Hakkın, dalâlete giden ruhları, neşrettiği nurlarla kurtulması için Bediüzzaman'ı bu memlekete bir nimet olarak gönderdiğini yazar ve bunu teyid için de iki rüyasını anlatır.

    181. Mektup

      Hulûsi Beyin mektubudur. Nurlarla meşgul olma sürecini detaylı olarak aktarır. Ayrıca bu mektupta Gavs-ı Âzam Hazretlerinin keramet-i gaybiyesiyle açık bir şekilde Üstad Said Nursî'ye işaret ettiklerini dile getirir. Minhâcü's Sünnedeki dört nüktenin özetini verir.

    182. Mektup

      Ahmet Hüsrev'in mektubudur. Bediüzzaman'dan aldığı son mektubun tesiriyle kaza ve kadere razı olmak suretiyle mânevî ızdıraplarından kurtulduğunu; âlem-i İslâma indirilen âzim darbelerin, âlemi İslâm hesabına Bediüzzaman'ın omuzuna isabet ettiğini söyler.

    183. Mektup

      Babacan Mehmet Ali'nin mektubudur. Âsım Beyden Üstadın gönderdiği emanetleri aldığını ve alırken yaşadığı heyecanlı ve sevinç dolu halleri dile getirir.

    184. Mektup

      Zeki Zekâi'nin mektubudur. Bediüzzaman'ın büyük zulümlere maruz kaldığını, ancak büyük felâketlerin, güler yüzlü intibahlar doğurduğunu yazar.

    185. Mektup

      Zekâi'nin mektubudur. Derin bir ihtiyaç ve iştiyak içinde Üstadı ziyaret etme isteği içinde bulunduğunu, Üstadın nasihat ve telkinlerine müştak ve muhtaç olduğunu dile getirir.

    186. Mektup

      Müzeyyene'nin mektubudur. Bediüzzaman'ın nurlu nasihatlerine şiddetle ihtiyacı olduğunu, gözlerinden akan yaşlara karşılık kendisini Nurları okumakla teskin ettiğini ifade eder

    187. Mektup

      Ahmet Hüsrev'in mektubudur. İslâm Cemiyetinin yükselmesi için çalışan Bediüzzaman'ın maruz kaldığı zulümler ve işkenceler karşısında yüreğinin parçalandığını yazar.

    188. Mektup

      Sabri Efendinin mektubudur. Eğirdir'den Hulûsi Beyin mektubunda geçen ifade ve taleplere aynen kendisinin de katıldığını belirtir.

    189. Mektup

      Aydınlı İsmail'in mektubudur. Sözler'i yazmaya başladığını bununla ruhunda bir ferahlık hissetiğini dile getirir.

    190. Mektup

      Aydın'dan Doktor Şevket'in mektubudur. Okudukları kıymetli ve nurlu eserlerle kasvetli kalplerinin aydınlandığını ve buna vesile olanlara minnettar ve müteşekkir olduğunu söyler.

    191. Mektup

      Ahmet Hüsrev'in mektubudur. Üstad Bediüzzaman'ın Hulûsi Beyin sorularına verdiği cevaplarla ilgili düşüncelerini dile getirir.

    192. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın Kürt Bekir Bey'e yazdığı bir mektubudur. Dinsiz münafıkların ortaya attığı, "Said Kürttür; bir Kürdün arkasında bu kadar koşmak hamiyet-i milliyeye yakışmaz" desisesine cevap verir.

    193. Mektup

      Zekâi'nin mektubudur. Bediüzzaman sayesinde sabır ve tevekkül gibi saadet ve necât definesinin kıymetini öğrendiklerini söyler.

    194. Mektup

      Galib'in Fârisî fıkrasıdır. Risale-i Nur'dan hissettiklerini Farsça bir şiirle dile getirmiştir

    195. Mektup

      Âsım Beyin mektubudur. Minhâcü's-Sünnenin çok kıymetli ve benzeri olmayan bir Risale olduğunu ifade eder.

    196. Mektup

      Ahmet Hüsrev'in mektubudur. Üstad Bediüzzaman'ın Muhyiddin-i Arabî Hazretlerinin meşrebiyle ilgili açıklamalarını Re'fet Beyle beraber okuduklarını ve bundan büyük feyiz aldıklarını söyler.

    197. Mektup

      Babacan Mehmet Ali'nin mektubudur. Nurları bulduktan sonra istikbalini gördükçe kahkahayla güldüğünü, ferahladığını; Said isminde bir zâtın vasıtasıyla esrar-ı Kur'âniyenin kendi imdadına yetiştiğini ve bununla nefsi emmaresinin belalarından kurtulduğunu ifade eder.

    198. Mektup

      Binbaşı Asım Beyin fıkrasıdır. Üstad Bediüzzaman'ın kendisine gönderdiği mektuplarında, yapmış olduğu hizmetleriyle ilgili takdir dolu sözleri ve kendisine yönelik olarak dile getirdiği "Hizmet-i Kur'âniyede kuvvetli arkadaşım ve tarik-i Hakta ve ebed yolunda enîs yoldaşım" gibi ifadeleri karşısında yaşadığı hissiyatı yazar. Risale-i Nur'a hangi vesilelerle ulaştığını anlatır ve bu hizmetin önemini çeşitli yönleriyle dile getirir.

    199. Mektup

      Vezirzâde Mustafa'nın mektubudur. Kalb ve ruhunun Risale-i Nur'un tesiriyle intibaha geldiğini ifade eder; bunu rüyâlarıyla anladığını söyler ve gördüğü iki rüyâyı anlatır.

    200. Mektup

      Hâfız Ali'nin mektubudur. Risalelerin umumiyetle bir mu'cizelik özelliğinin olduğunu ve Şems-i Sermedînin sönmez bir hakikat ışığı olarak kendisini gösterdiğini, bu yönüyle Kur'ân-ı Mucizü'l-Beyânın parlak bir mu'cizesi olduğunu ifade eder.

    201. Mektup

      Hâfız Ali'nin mektubudur. Mirkatü's-Sünne Mecmuası ilgili mülâhazalarını yazıp, Risalelerin Kur'ân ömrünün, asırlar senelerinden on dördüncü asırda bir baharı taşıdığını ve Bediüzzaman'ın Kur'ânî elmaslarla o koca baharın bir müjdecisi olduğunu ifade eder.

    202. Mektup

      Hulûsi-i Sâni'nin kısa bir mektubudur. Hafız Ali'nin mektubundaki tavsifata iştirakini bu mektubu ile dile getirir

    203. Mektup

      Hulûsi Yahyagil'in mektubudur. Çok cüz'î ve nâkıs hizmetlerden, çok büyük neticeler alınmasının sırları üzerinde durarak, peygamberlik güneşinden gelen, Kur'ân'a bağlı olan Risale-i Nur'un, gelişme ve yayılma sistemini özetler.

    204. Mektup

      Hâfız Ali'nin mektubudur. Yirmi Dokuzuncu Sözü elle yazıp çoğaltırken "Medarlar" başlığını taşıyan bölüme geldiğinde kalbine doğan intibaları kaleme alır.

    205. Mektup

      Hâfız Ali'nin mektubudur. Risale-i Nur'un sahip olduğu izah kuvvetini anlatır. İnsaflı bir nazarla yaklaşıldığı takdirde şimdiki zaman zındıklarının ve inkârcılarının kolayca iman edeceklerini belirtir.

    206. Mektup

      Hulûsi Beyin mektubudur. Yirmi Beşinci Sözün Kur'ân'ı çok parlak bir şekilde ispat eden bir eser olduğunu, farklı benzetmelerle izah eder.

    207. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın Mustafa Efendiye hitaben yazdığı mektubudur. Üstad, Mustafa Efendiyle olan hediyeleşmelerini anlatır ve risalelerin basılması noktasında dikkat edilmesi gereken hususları nazara verir.

    208. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın Hulûsi Beye hitaben yazdığı mektubudur. Hulûsi Beyin bazı hasletlerinin yanısıra, Risale-i Nur'da bir çok yerde askerlikle ilgili misal verilmesinin ifade ettiği mânâ açıklanır.

    209. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın Hulûsi Beye hitaben yazdığı mektubudur. Hulûsi Efendinin şikayet ettiği tembelliğe ve onun iki vazifesine değinerek; Sözler'in, Otuz Üçüncü Sözden sonra yazılmamasının sebeplerine değinir.

    210. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın Hulûsi Beye hitaben yazdığı mektubudur. İman-ı tahkikî dersinde bulunmanın önemine değinip, yazdığı eserler hakkında talebelerinin fikirlerini sormasının sebebini açıklar. Ayrıca mektupta Hulûsi Efendinin suallerine cevap verir.

    211. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın Hulûsi Beye hitaben yazdığı mektubudur. Hediye kabul etmeme prensibiyle ilgili bazı açıklamalarda bulunur.

    212. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın Nuh Bey, Molla Abdülmecid ve Molla Hamid'e hitaben yazdığı mektubudur. Van'dan gönderilen hediyenin ifade ettiği mânâ anlatılır.

    213. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın Hulûsi Beye hitaben yazdığı mektubudur. Hulûsi Beyin, İmam-ı Gazâli'nin bir sözü ve Sa'd-ı Taftezânî'nin bir görüşüyle ilgili sorularına cevap verir.

    214. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın Hulûsi Beye hitaben yazdığı mektubudur. Hulûsi Beyin Üstad Bediüzzaman'a yönelttiği İmam-ı Gazâlî'nin ahiretle ve Sa'd-ı Teftazanî'nin ruhun yaratılmasıyla ilgili iki soruya cevap verilir.

    215. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın Hulûsi Beye yazdığı mektuptur. Bu mektupta Sözler'le ilgili Hulûsi Beye yönelttiği soruyu tekrarlar. İkinci olarak, göndermiş olduğu Nokta Risalesiyle ilgili kısa bir açıklama yapar ve bu risaledeki bazı eksik noktaların Yirmi Dokuzuncu Sözde tamamlandığını yazar. Ayrıca Şeyh Mustafa'nın yazıp gönderdiği Kader Risalesinden dolayı çok memnun olduğunu, bu risaleyi Abdülmecid'e gönderdiğini ifade eder.

    Mektubat'ta On Sekizinci Mektubun başı ve İkinci Mesele-i Mühimmedeki sualinin cevabına bir zeyildir.

    216. Mektup

      Üstad Bediüzzaman, Hulûsi Beye daha önceden kendisine yöneltilen bazı sorulara dair bir cevap yazdığını söyler ve Hüsrev'in bu soru ve cevapla ilgili bir izah istediğini, buna karşılık bu konuya dair bir zeyil yazıp onlara gönderdiğini yazar.

    Hulûsi'nin İkinci Sualinin Cevabına Bir Zeyildir

    217. Mektup

      Muhyiddin-i Arabî hakkındaki sualin cevabına bir zeyildir. Bazı insanların Vahdetü'l-Vücud meşrebine teveccüh etmelerinin altında yatan sebeplerden ikisi açıklanır.

    Yirmi İkinci Mektubun Hâtimesindeki Gıybet Bahsine Bir Zeyildir

    218. Mektup

    Yirmi Altıncı Mektubun İkinci Mebhasının Âhiridir

    219. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın kendisiyle görüşmek isteyenlere yazdığı ve bazı yakınlarına gönderdiği mektubudur.

    Mesâil-i Müteferrika

    220. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın mektubudur. Bu mektubunda, altı ayrı meselenin izahını yapar. Bu maddelerde salâtla beraber selâmın zikredilmesini, tabiat ve küfrün mânevî bir Cehennem olduğunu, ehl-i küfrün dünyada bazen ehl-i hidayete galip olmasının sırrını, Kur'ân'ın baştan sona mu'cize oluşunu, otuz üç adet Sözlerin ve otuz üç adet Mektupların tamamına neden Risaletü'n-Nur namı verildiğini izah eder.

      Birinci Mesele

      İkinci Mesele

      Üçüncü Mesele

      Dördüncü Mesele

      Beşinci Mesele

      Altıncı Küçük Bir Mesele

    221. Mektup

      Hulûsi Yahyagil'in dişlerin kaplanıp kaplanamayacağı sorusuna Üstad Hazretlerinin verdiği cevaptır.

    222. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın "Üç cesetli bir ruh" şeklinde nitelediği, İslâm karyesinden Hâfız Ali, Sabri Arseven ve Kuleönü'nden Sarıbıçak Ali'nin mektubudur. İhlâs Risalesi, Yirmi İkinci Lem'a ve Keramet-i Aleviye Risalesiyle ilgili mülâhaza ve intibalarını dile getirirler.

    223. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın Hüsrev Altınbaşak'a yazdığı mektubudur. Hüsrev Altınbaşak'ın Sözler'e başlamadan iki ay evvel gördüğü rüyasını yorumlar ve Hüsrev'in yazdığı Mu'cizât-ı Ahmediye (a.s.m.) Risalesiyle ilgili iltifatlarını yazar.

    224. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın Sabri Arseven'e yazdığı bir mektubudur. Risale-i Nur'un, nurlu ve hakikî ilm-i kelâmın dersleri olduğundan bahseder. Kendisinin âhirzamanda gelecek ve kelâm ilminin imanî meselelerini en güzel şekilde anlatacak olan büyük şahsiyete bir hizmetkâr ve bir asker olduğunu yazar.

    225. Mektup

      Üstad Hazretlerinin, Sabri, Hâfız Ali, Hüsrev, Re'fet, Bekir, Lütfü ve Rüşdü Efendilere hitaben yazdığı mektubudur. Mektupta, yaşanılan yeni bir hâdisenin tahlili yapılır.

    226. Mektup

      Üstadın Hulûsi Yahyagil'e yazdığı mektubudur. Üstad, talebesi Halil Nâci'nin başına gelen dünyevî bir musibet karşısında yenilmeyeceği temennisini aktarır.

    227. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın mektubudur. Üstad, Allah'ın yardımı ile kanaat ve iktisadın kendisini ihtiyaçtan kurtardığını belirterek halini arz eder.

    228. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın Hulûsi Beye hitaben yazdığı mektubudur. Hulûsi Beyin, maddî rütbesinden çok, mânevî yüksek rütbesinden dolayı istihdam olunduğunu ve ayrı ayrı yerlere gönderildiğini belirtir.

    229. Mektup

      Yıldız Mektubu. Üstad Bediüzzaman'ın Sabri, Hüsrev, Hâfız Ali, Re'fet, Bekir, Lütfü, Rüşdü Efendilere hitaben yazdığı mektubudur. Cemâziye'l-Âhir ayında meydana gelen bir gök olayıyla bağlantılı bir mesele hakkında açıklamalar yapar. Kur'ân nüshasında yer alan Lafza-i Celâllerin (Allah kelimelerinin) tevafukunun çok güzel olduğunu belirtir ve Lafza-i Celâl tevafukunun kaç kez, nasıl oluştuğu ve "Rab" ismiyle olan tevafuku hakkında izah yapar.

    230. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın mektubudur. Üstad, kendi hattıyla yazdığı fihriste-i hurufu talebelerine gönderip, talebelerinin hattının ne kadar kıymetli olduğunu ortaya koymak istediğini ifade eder.

    231. Mektup

      Hüsrev Altınbaşak'ın mektubudur. Hz. Muhammed'in (a.s.m.) doğumunda bütün putların kırılması gibi, Cemâziye'l-Âhir ayında vuku bulan gökyüzü olayının da Avrupa suretperestliğinin kökünü kesecek diye düşündüklerini ve çok sevindiklerini dile getirir. Üstadın gönderdiği Kur'ân nüshasında görünen tevafukların ne kadar şirin ve hayret verici olduğunu ifade eder.

    232. Mektup

      Hüsrev Altınbaşak'ın mektubudur. Kur'ân-ı Kerimi kendi hattıyla ilk başladığı sıralarda yaşadığı bazı zorlukları ifade eder. Daha sonra yazdığı hatta Lâfza-i Celâllerde tevafuklar olduğunu görünce bu zorlukların zail olduğunu dile getirir.

    233. Mektup

      Milaslı Halil İbrahim Çöllüoğlu'nun mektubudur. Risale-i Nur'un rehberliğinin yeryüzünü aydınlatan bir nur ve insanlığı kurtarıcı bir mürşid olduğunu anlatır.

    234. Mektup

      Hulûsi Beyin mektubudur. Nur talebelerinin beş çeşit ibadet yaptığından bahseder ve On Yedinci Lem'adaki her bir Nota'nın hangi âyete tekabül ettiği konusunda bilgi verir.

    235. Mektup

      Doktor Abdülbakî Beyin mektubudur. On Dokuzuncu Mektup hakkında övgüler sıralar ve bu risalenin kendi zihninde yer eden Asr-ı Saâdete ait bazı karanlık noktaları aydınlattığını, kalbinin en derin yerlerine nüfuz ederek nurlandırdığını yazar.

    236. Mektup

      Bekir, Re'fet, Hüsrev ve Rüşdü Beyler tarafından yazılan bir mektuptur. Bediüzzaman'ın eserlerinin siyasî gayeler taşımadığını ve iman hakikatlerini açıkladığını belirtilir. Ayrıca sadaka ve hediye kabul etmediği vurgusunu tekrar yapar.

    237. Mektup

      Hulûsi Beyin mektubudur. Risale-i Nur hizmetinin Asr-ı Saadetten beri büyük şahıslarca işaret edilen bir hizmet olduğunu ve onların himayesinin bu hizmet üzerinde devam ettiğini örneklerle dile getirir. Ayrıca İktisat Risalesi, İhlâs Risaleleri ve Yirmi Beşinci Lem'a hakkındaki görüşlerini aktarır.

    238. Mektup

      Kuleönülü Hacı Osman'ın mektubudur. Hastalar Risalesinin mânevî yaraları tedavi ettiğini, bu eserleri yazmayı çok istediğini, ancak okuma-yazması olmadığı için üzülerek bu hizmete bir hizmetçi veya postacı olarak kabul edilmek istediğini belirtir.

    239. Mektup

      Müzeyyene Hanımın bir mektubudur. Üstad Bediüzzaman'ın ne kadar büyük bir mürşid olduğundan ve yazdığı hakikatlerin zulmet ve gafleti nura dönüştürdüğünden bahseder.

    240. Mektup

      Müzeyyene Hanımın bir mektubudur. Risale-i Nur'dan elde ettiği feyizden, yeterince hizmet edememekten duyduğu üzüntüden ve Üstadın Barla'dan ayrılmasının kendisinde bıraktığı derin hüzünden bahseder.

    241. Mektup

      Üstadın Hoca Sabri Efendi ve Hâfız Ali'ye yazdığı bir mektubudur. Üstad Hazretleri, rüyasında Sabri Arseven'i gördüğünü ve kendisine inayat-ı seb'a (Yedinci Risale olan Yedinci Mesele) adındaki inayetler varken Onuncu Sözün küçük inayetine niçin bu kadar çok önem verdiği sorusunu cevaplar. Bu rüyâdan dolayı, Onuncu Sözdeki bu küçük inayete önem vermesinin üç sebebini anlatır.

    242. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın Sabri, Hüsrev, Ali, Re'fet, Bekir, Lütfü, Rüştü Efendilere yazdığı bir mektubudur. Tevafukların, Hâlık-ı Zülcelâlin hususî iltifatı anlamına geldiğini, bu tevafukların önemli olduğunu, doğruluğuna kesin kanaat getirdiğini anlatır ve Onuncu Sözün tevafuklarından örnekler verir.

    243. Mektup

      Mesud Efendinin bir mektubudur. Rüyasında Üstadın kendisini ahiret saadetine ulaştıracağı söylenir ve bu yüzden Üstad Hazretlerinin duasına ne kadar muhtaç olduğunu ifade eder.

  Yirmi Altıncı Mektubun Dördüncü Mebhasının Birinci Meselesi

    244. Mektup

      Üstadın İbrahim Hulûsi Beye yazdığı mektubunda, Yirmi Altıncı Mektubun Dördüncü Mebhasının Birinci Meselesi ele alınır. Hulûsi Beyin bulunduğu yerde yaptığı hizmetin ne kadar önemli ve başarılı olduğu anlatılır.

    245. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın biraderlerine yazdığı bir mektubudur. Halet-i ruhiyesini, "Geçmiş ömrü israf ettik, çok mübarek zâtlar, ahbaplar kaybettik, o mübareklerle beraber âhirete çalışamadım" meâline gelen bir şairin mısralarıyla anlatır.

    Yirmi Sekizinci Mektubun Sekizinci Meselesinin İkinci Nüktesi

    246. Mektup

      Tevafukat-ı gaybiye ile ilgili yöneltilen bir soruya Üstad tarafından ikna edici cevaplar verilir.

    Yirmi Sekizinci Mektubun Sekizinci Meselesinin Üçüncü Nüktesi

    247. Mektup

      Onuncu Söz hakkındaki tenkitlere karşı, Üstadın kardeşi Abdülmecid'in yaptığı savunmanın eksik kalan birkaç yanını izah eder.

    248. Mektup

      Üstadın Hulûsi Beye yazdığı bir mektubudur. İki acemi katibin çoğalttığı Mu'cizât-ı Ahmediyedeki tevafuklardan bahseder ve içindeki tevafukları belirgin bir şekilde gösteren nüshalar yazdırıldığını ifade eder.

    249. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın mektubudur. Yirmi Dokuzuncu Mektubun doğrudan doğruya i'câz-ı Kur'ân'ın bir aynası olduğunu söyler ve Yirmi Sekizinci Mektubun Yedinci Meselesindeki tevafuktan bahseder.

    250. Mektup

      Binbaşı Asım Beyin sorduğu, "Kur'ân âyetlerinin altı bin altı yüz atmış altı (6666) olmasının, Kur'ân'ın yeryüzünde altı bin altı yüz atmış altı (6666) yıl hüküm süreceğine işaret ettiği" sorusuna Üstadın verdiği cevabının yer aldığı mektuptur.

    251. Mektup

      On Beşinci Notanın Üçüncü Meselesidir. Burada Üstad Bediüzzaman, kendimize ait zannettiğimiz her şeyin asıl sahibinin Allah olduğunu, bize ise, sahibinin istediği çerçevede kullanmak üzere, emaneten verildiğini anlatır.

    252. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın Re'fet Beye hitaben yazdığı mektubudur. Kur'ân hizmeti dairesine yeni girdiği için Üstad Hazretleri tarafından talebeliğine kabul edilmesiyle ilgili açıklamalarda bulunur.

    253. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın Re'fet Beye hitaben yazdığı mektubudur. Onun evliliğini tebrik eder ve ardından yeni hayatının, Risalelerin hakikatine karşı yeni bir şevk uyandırması temennisinde bulunur.

    254. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın Re'fet Beye hitaben yazdığı mektubudur. Tekrar hizmete başlamasından duyduğu memnuniyeti ifade eder. Nur talebelerinin en önemli vazifelerinden birisinin bir çocuğa Kur'ân öğretmek olduğunu söyler.

    255. Mektup

      Üstad Bediüzzaman bu mektubunda bir talebesine, yaşadığı hususî müşkilatı çözmeye yönelik tavsiyelerde bulunur.

    256. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın Re'fet Beye hitaben yazdığı mektubudur. Re'fet Bey ve onun gibi talebelere sahip olmaktan çok memnun olduğunu ve Allah'a şükrettiğini ifade eder. Re'fet Beyin İsm-i Âzamın mahiyetiyle ilgili sorduğu soruya cevap verir.

    257. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın Re'fet Beye hitaben yazdığı mektubudur. Üç ayların çok önemli olduğunu, bu yüzden çoğaltılmasının ve mütalaasının çok kazanç sağlayacağını belirtir.

    258. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın Re'fet Beye yazdığı mektubudur. Bu mektubunda Bediüzzaman Said Nursî, İslâma hücum edenlerin mutlaka cezalarını bulacağını söyler. Buna ilave olarak Bedreddin isimli bir çocuğun Risale-i Nur'a olan ilgisinden dolayı evlatlık mertebesinden talebelik mertebesine yükselmekte olduğunu ifade eder. Ayrıca kendi el yazısıyla bir mektup isteyen Re'fet Beye elle yazmanın kendisine çok zor geldiğini yazar.

    259. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın mektubudur. Üstadın her mektubun başına "Hiçbir şey yoktur ki Onu övüp Onu tesbih etmesin" meâlindeki âyeti eklemesindeki hikmeti ve yedi büyük günahın hangileri olduğuna dair soruları cevaplar.

    260. Mektup

      Üstad Bediüzzaman, Mu'cizât-ı Ahmediye Risalesi ile İ'câz-ı Kur'âniye Risalesi olan Yirmi Beşinci Sözün çoğaltılmasıyla ilgili bilgi verir.

    261. Mektup

      Üstadın Re'fet Beye hitaben yazdığı mektubudur. Risale-i Nur'un mânevî bir gıda olduğunu anlatır. Ölümlerinden sonra tasarrufları devam eden Gavs-ı Âzam, Mâruf-u Kerhî ve Şeyh Hayâtü'l-Harrânî gibi kutuplardan bahseder.

    262. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın Re'fet Beye hitaben yazdığı mektubudur. Üstad, sürekli gözlem altında tutulmasından dolayı bazı hizmetlerin aksadığını, ancak bütün bunların, nazarında hiçbir ehemmiyetinin olmadığını anlatır ve Re'fet Beyin, Yemen imamı Zeydîler Seyidi hakkındaki sorusuna kısaca cevap verir.

    263. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın Re'fet Beye hitaben yazdığı mektubudur. "Bir şeyden her şeyi yapmak ve her şeyi bir tek şey yapmak" hakikatinden neyin kastedildiğini izah eder.

    264. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın Re'fet Beye hitaben yazdığı mektubudur. Re'fet Beyin yazısının, yeğeni Abdurrahman'ın yazısına aynen benzediğini belirtir. Ruhen de ona benzemesini çok arzu ettiğini söyler.

    265. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın Re'fet Bey ve Hüsrev Efendiye hitaben yazdığı mektubudur. Re'fet ve Hüsrev Efendilerin "Es-sebebü ke'l-fâil" (bir şeye sebep olan, o işi yapmış gibi olur) sırrınca, iman hakikatlerini ulaştırdıkları her bir kişinin sevaplarından aynen hisseli olduklarını söyler.

    266. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın Re'fet Beye hitaben yazdığı mektubudur. Üstad Hazretleri mektubunda, On Dokuzuncu Mektuptaki salâvat-ı şerifenin her sayfada birbirine bakmasının tesadüf işi olamayacağını, gaybî bir kastla derc edilen bir belâgat ve letafetin tereşşuhatı, sızıntıları olduklarını belirtir.

    267. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın Re'fet Beye hitaben yazdığı mektubudur. Üstad, Re'fet Beyin On İkinci Lem'anın izahıyla ilgili bir açıklama yapar ve ardından Âl-i Abâ hakkındaki sorusuna kısaca cevap verir.

    268. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın Re'fet Beye hitaben yazdığı mektubudur. Re'fet Beyin dünyaya gelen kızının doğumunu tebrik eder ve "Erkek çocuk kız gibi değildir" meâlindeki âyete işaret ederek dua eder. Herkesin her Risaleyi anlamaya gücünün yetmediğini, zaten her Risalenin hepsini anlamaya da ihtiyacı olmadığını belirtir. Ayrıca Âlem-i Misâlin mahiyetini izah eder.

    269. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın Re'fet Beye hitaben yazdığı mektubudur. Aralarında olan üstadlık, kardeşlik ve dostluk görüşmelerinin ne şekilde olduğunu açıklar. "Erkek çocuk kız gibi değildir" meâlindeki âyetle bağlantılı olarak Hz. Peygamber Efendimizden (a.s.m.) rivayet edilen "Erkek çocuklarınızı seviniz" meâlindeki hadis-i şerif hakkında açıklama yapar. Ayrıca İbrahim Hakkı'nın "Cû' İsm-i Âzamdır" sözü hakkında izahta bulunur.

    270. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın Re'fet Beye hitaben yazdığı mektubudur. Re'fet Beyin letâif-i aşere ile mânâ-yı ismî ve mânâ-yı harfînin mahiyeti hakkındaki sorularına cevap verir.

    271. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın Re'fet Beye hitaben yazdığı mektubudur. Müslim-i gayr-ı mü'min ile mü'min-i gayr-ı müslimin ne anlama geldiğini, ecel-i mübrem ile muallâk'ın ne olduğunu, risalelerdeki otuz üç sayısının çokça tekrar edilmesindeki hikmetin ne olduğunu açıklar.

    272. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın Re'fet Beye hitaben yazdığı mektubudur. Re'fet Beyin soruları ve yazı hizmetinin birçok cihetlerden bir ibadet olduğu hakkında açıklamalar yapar.

    273. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın Re'fet Beye hitaben yazdığı mektubudur. Re'fet Beyin Ramazan orucunun keffaretiyle ilgili sorusuna cevap verir. Bu tür fıkha yönelik meselelerden ziyade, iman esaslarıyla meşgul olunması gerektiğini belirtir.

    274. Mektup

      Hüsrev Altınbaşak'ın, Üstad Bediüzzaman'ın kendisine kızdığını zannedip, bir meseleye dair üzülerek yazdığı mektubundan bir bölümdür.

    275. Mektup

      Hâfız Ali'nin mektubudur. "Göklerin ve yerin yaratılışı ile dillerinizin ve renklerinizin, seslerinizin ve simalarınızın farklılığı da yine Onun âyetlerindendir" meâlindeki âyetten yola çıkarak Risale-i Nur'un her bir parçasının gördüğümüz şu âlemin tılsımını tam olarak açan ve keşfeden anahtar olduğu yorumunu yapar.

    276. Mektup

      Üstadın Bediüzzaman'ın mektubudur. Rüşdü Efendinin kendisine gönderdiği otuz liradan, üç banknotu onun adına hayırlı işlere kullanmak üzere aldığını ve kalan yirmi yedisini geri gönderdiği söyler. İhtiyacı olmadığı ve düsturuna ters olduğu için gönderdiğini belirtir.

    277. Mektup

      Üstadın Hulûsi Beye yazdığı bir mektubudur. Hüsrev Altınbaşak'la ilgili yaşadığı bir tevafuktan, Yirmi Dokuzuncu Sözdeki tevafuktan ve bu tevafukun fıtrî ve ihtiyarsız olmasından dolayı bir keramet sayılabileceğinden söz eder. Ayrıca Risale-i Nur şakirtleri ve yazıcılarının çoğalmasından; ne vakit az fütur başlasa, bir teşvik kamçısı hükmünde bir gelişmenin yaşandığından bahseder.

    278. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın mektubudur. Risale-i Nur mesleğinin bir şevk ve zevk kaynağı olan tevafuk lâtifelerinden bazı örnekler sunulur.

    279. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın mektubudur. Kalben rahatsızlığından dolayı Süleyman Efendi, Şamlı Hâfız Tevfik, Abdullah Çavuş ve Mustafa Çavuş'tan başkasını kabul etmediğini kısaca bildirir.

    280. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın Isparta Cumhuriyet Müddeiumumîliğine yazdığı mektubudur. Dokuz sene boyunca kendisini sebepsiz olarak zorunlu ikamete memur ettiklerini, bu süre içinde hiçbir zaman siyasetle ilgilenmediğini anlatır. Bütün bu sıkıntılara sabırla karşılık verdiği halde kendi aleyhinde bir iddianın yayıldığını söyleyerek bu konuda kendisini savunmak mecburiyetinde kaldığını ifade eder.

    281. Mektup

      Ahmed Nazif Çelebi'nin Üstad Bediüzzaman'a yazdığı mektubudur. Ahzâb Sûresinin 41-47. âyetlerinin mânâ-yı işâriyle Risale-i Nur'a baktığını; âyetlerde sayılan vasıflara haiz olması ve vazifelerini yerine getirmesi cihetiyle Risale?i Nur'a remizler ve işaretler olduğunu ifade eder.

    282. Mektup

      Ahmed Nazif Çelebi'nin, bayram münasebetiyle takdim ettiği hediyenin kabul edilmemesi üzerine yazdığı mektubudur.

    283. Mektup

      Abdurrahman Tahsin'in Üstad Bediüzzaman'a yazdığı mektubudur. Risale-i Nur dairesinde olmaktan duyduğu memnuniyeti ve hızlı yazamamaktan hissettiği üzüntüyü ifade eder. Mektubunda Üstadı konu alan şiirine de yer verir.

    284. Mektup

      Ahmed Nazif Çelebi'nin Üstad Bediüzzaman'a yazdığı mektuptan bir bölümdür. Maddî ve mânevî şeklinde olarak nitelendirdiği Nur hizmetlerinden çekinmenin mümkün olmadığını, Risale-i Nur'un aracılığıyla Allah'a, Kur'ân'a ve Resul-i Ekreme (a.s.m.) sıkı sıkıya bağlandığını ifade eder.

    285. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın bir mektubudur. Risale-i Nur hizmetinde kendi vazifesinin tamamlandığını, ama talebelerinin vazifelerinin bitmediğini beyan eder. Onlara kalan bu vazifelerin Risale-i Nur'un izahını tamamlama, haşiyelerle açıklama ve ispatı olduğunu söyler.

    286. Mektup

      Yusuf Toprak'ın Üstada yazdığı mektubudur. mânevî yaralarına bir doktor ararken Üstadın eserleriyle karşılaştığını ve o yaralara ilâçlar bulduğunu, bu hizmette ömrünü harcayacağına söz verdiğini bildirir.

    287. Mektup

      İhsan Sırrı'nın Üstada yazdığı mektubudur. Babası vesilesiyle aldığı selâmdan çok memnun olduğunu; Risale-i Nur dairesi içine girmeye çok muhtaç olduğunu ve bunu çok arzuladığını ifade eder.

    288. Mektup

      Küçük Hüsrev Mehmed Feyzi'nin Üstada yazdığı mektubudur. Mektubunda Risale-i Nurun mahiyetini ve Üstadının ona olan mazhariyetini anlattığı çok veciz bir şiirine yer verir.

    289. Mektup

      Üstadın Hulûsi Beye yazdığı mektubudur. Bayramını, ciddî hizmetini ve sadakatini tebrik eder. Kendisinin her zaman muhataplarının ilk safında yer aldığını belirtir. Onunla aralarındaki irtibatın mahiyetinden bahseder.

    290. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın bir mektubudur. Tahirî Beyin ziyaretinden; Hulûsi Beyin istediği Risalelerden; Risale-i Nur'un ciddî fütuhatından ve perde altından tenvir kaidesine âzamî itaat etmenin zaruretinden bahseder.

    291. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın Hulûsi Beye yazdığı mektubudur. Kendisinin nurlu hizmetini tebrik eder ve kardeşler arasındaki ilk sıradaki yerini koruduğunu söyler. Risale-i Nur'un fütuhatının büyük kahramanlarla, her yerde devam ettiğini belirtir.

    292. Mektup

      S.A. imzalı birmektuptur. Kendisini merak etmemesini söyler

    293. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın bir mektubudur. Nur'un makinistleri olarak nitelendirdiği talebelerinden Terzi Mehmed, Halil İbrahim ve mâsumların küçük kahramanlarından Talât ve arkadaşlarından duyduğu memnuniyeti ifade eder. Namazın kısaltılması ve takdim-tehiri ile ilgili fıkhî soruya kısaca cevap verir.

    294. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın, kardeşi Abdülmecid'e yazdığı mektubudur. Oğlu Fuad'ın genç yaşta vefatının, onu dünyanın kötü hallerine bulaşmadan kurtardığını, Risale-i Nur'un vesilesiyle imanla kabre girdiğini hissettiğini, diğer yeğeni Abdurrahman gibi, onu da duasına daima katacağını bildirir.

  Onuncu Lem'a

   Kur'ân hizmetinde bulunan Nur talebelerinin yanlış ve hatâlarına mukabil yedikleri şefkat tokatlarını anlatır.

    Birincisi

      Üstad kendisinin tokadını anlatır.

    İkincisi

      Öz kardeşi Abdülmecid'in tokadını anlatır.

    Üçüncüsü

      Hulûsi Beyin tokadını anlatır.

    Dördüncüsü

      Muhacir Hafız Ahmed'in tokadını anlatır.

    Beşincisi

      Hakkı Efendidir.

    Altıncısı

      Bekir Efendidir.

    Yedincisi

      Şamlı Hafız Tevfik'tir.

    Sekizincisi

      Seyrânî'dir.

    Dokuzuncusu

      Büyük Hafız Zühtü'dür.

    Onuncusu

      Hafız Ahmet'tir.

    On Birincisi

      Rızası olmadığı için yazılmadı.

    On İkincisi

      Muallim Galip'tir.

    On Üçüncüsü

      Hafız Halid'dir.

    On Dördüncüsü

      Üç Mustafa'nın ayrı ayrı tokatlarıdır.

  Fihrist

  1. Mektup

   Sohbete zaman ve mekân mâni değil

  2. Mektup

   Zaman, cemaat zamanıdır

  3. Mektup

   Üstadın bazı talebelerine nasihatleri ve onlar hakkındaki kanaatleri

  4. Mektup

   Risaleler birbirine tercih edilmez

  5. Mektup

   Risale-i Nur'un diğer kitaplardan farkı

  6. Mektup

   Birden hatıra gelen dört nokta: Zelzele, hizmetteki sıkıntının azlığı, tekrarlar ve 29. Lem'anın tercümesi

  7. Mektup

   Musibetler nasıl karşılanmalı?

  8. Mektup

   Üç gurbete ve hastalık

  9. Mektup

   Teveccühü, Kur'ân ve Risale-i Nur adına kabul etme

  10. Mektup

   Talebelerin Nur'a ait ikramı gösteren mektubu

  11. Mektup

   İkinci Cihan Savaşı ve beşere gelen tokatlar

  12. Mektup

   Risale-i Nur mânevî yaraları tedavi eder

  13. Mektup

   Nur talebeleri imanla kabre girecek

  14. Mektup

   Risalelerin yazılması: Bayram hediyesi

  15. Mektup

   Üstadın ölüme telaşsız bakması

  16. Mektup

   Hizmetteki İlâhî ikramlar

  17. Mektup

   Nur'un kerametlerinden misâller

  18. Mektup

   Risale-i Nur talebesi kime denir?

  19. Mektup

   Ehl-i İslâmın, ehl-i dalâlete bilmeden taraftar çıkması

  20. Mektup

   Talebelerin Nur'a sahip çıkması

  21. Mektup

   Kıyametten haber veren hadis

  22. Mektup

   İbrahim Sûresi ve Risale-i Nur

  23. Mektup

   Risale-i Nur'da iman ve tevhid konularına yapılan tahşidatın önemi

  24. Mektup

   İkinci Vatan: Barla

  25. Mektup

   Üç mesele: Talebelerin sadakati, ehl-i dünyanın evhamı ve bir tevafuk

  26. Mektup

   Tekrarlar ve inayet-i İlâhiye

  27. Mektup

   Zaman, imanı kurtarmak zamanı

  28. Mektup

   Bazı talebelerin meziyetleri

  29. Mektup

   Risale-i Nur tabiat tağutunu yok eder

  30. Mektup

   Siyaset dairesi aklı, kalbi dağıtır; mâneviyatı bozar

  31. Mektup

   İmanla kabre girileceğine bir misâl

  32. Mektup

   Hizmete gelen mükâfat ve şefkat tokatları

  33. Mektup

   Risale-i Nur'un korunduğunu gösteren hâdiseler

  34. Mektup

   İmam-ı Ali'nin Âyetü'l-Kübrâ'ya önem vermesinin sebebi

  35. Mektup

   Talebelerin vazifesi: Şerh, izah, tekmil, tahşiye, neşir ve tâlim

  36. Mektup

   Risale-i Nur'a hizmetin dünyevî faydaları

  37. Mektup

   Salâhaddin Çelebi'nin bir kazadan kerametkârane kurtulması

  38. Mektup

   Tevafuk-u cifrîde küçük bir hatâ

  39. Mektup

   Tevafukların önemine dair bir ihtar

  40. Mektup

   Tevafuklar teşvik edicidir

  41. Mektup

   Hâfız Ali'nin Risale-i Nur'a âyetten çıkardığı bir istihraç

  42. Mektup

   Bir adam, nasıl binler adam kadar günah işleyebilir?

  43. Mektup

   Nur ve Gül Fabrikaları

  44. Mektup

   Her asırda en büyük makam Kur'ân'ındır

  45. Mektup

   Sahabelerin mânevî şahsiyetinin bir cilvesi

  46. Mektup

   Şefkatin yanlış yerde kullanılması

  47. Mektup

   Eski Said'in eserleri faydalı; fakat bir parça mahremdir

  48. Mektup

   Risale-i Nur başka eserlere ihtiyaç bırakmaz

  49. Mektup

   Gelecek olan Nurun, dar ve geniş dairelerdeki iltibası

  50. Mektup

   Deccal ve Hazret-i İsâ (a.s) ile ilgili hadislerin gerçek tevilleri

  51. Mektup

   Risale-i Nur'a işaret eden âyetler

  52. Mektup

   Isparta kahramanlarına benzemenin şartı

  53. Mektup

   Risaleleri yazı ile çoğaltanlara dua

  54. Mektup

   Hizmet haberlerinden duyulan memnuniyet

  55. Mektup

   Sırr-ı ?????? ???????????'nın işaret ettiği gerçek mânâ

  56. Mektup

   Bir ihtar

  57. Mektup

   Talebelerin medihlerine cevap

  58. Mektup

   Hayalî Ziyaeddin, gerçek Ziyaeddin

  59. Mektup

   Üç mühim mesele: İman, hayat, şeriat

  60. Mektup

   Ramazan'da her gün bir hâtim

  61. Mektup

   Başa gelen sıkıntıların hikmetleri

  62. Mektup

   İştirâk-i a'mâl-i uhreviye sırrı

  63. Mektup

   Üstadı sürurla ağlatan hanım talebelerin hizmeti

  64. Mektup

   Günahlara kalkan: İştirak-i a'mâl-i uhreviye düsturu

  65. Mektup

   Küllî ibadete sahip olabilmek

  66. Mektup

   Dualarla gelen şifâ

  67. Mektup

   Üstadın yerine çalışan talebeler

  68. Mektup

   Sav Köyü bir Medrese-i Nuriyedir

  69. Mektup

   İkinci Hüsrev olan Birinci Tahir

  70. Mektup

   Namaz tesbihatının önemi. / Dünya hayatını bilerek âhirete tercih etme

  71. Mektup

   Ehl-i iman için kâinat nurlu, ehl-i dalâlet için karanlıklıdır

  72. Mektup

   Musibetlere şifâ kaynağı: İnşirah Sûresi

  73. Mektup

   Hüsrev Altınbaşak ve tevafuklu Kur'ân

  74. Mektup

   Dinîn dünyaya basamak yapılması

  75. Mektup

   Haşre dair kısımların Onuncu Sözün âhirinde toplanması

  76. Mektup

   Gayrî Müslimlerin Cehennemden kurtuluş yolu

  77. Mektup

   İman hakikatleri gaybî sırlardan daha ehemmiyetlidir

  78. Mektup

   Risale-i Nur'u yazarak çoğaltmanın ehemmiyeti

  79. Mektup

   Rüya-yı sadıka kader-i İlâhinin her şeyi ihata ettiğine delildir

  80. Mektup

   Mâsum çocukların ve ümmî ihtiyarların Nurları yazmalarının verdiği sevinç

  81. Mektup

   Hakakik-i imaniyeye Risale-i Nur'la hizmet, en birinci vazifedir

  82. Mektup

   Risale-i Nur'a ekmek kadar ihtiyaç var

  83. Mektup

   Mâsumların ve ümmî ihtiyarların yazdıkları risalelerin fütuhatı

  84. Mektup

   Risale-i Nur, kazandırdığı tahkikî imana bedel hâlis bir sadakat, sarsılmaz bir sebat ister

  85. Mektup

   Binbaşı Muhyiddin'in gördüğü rüyânın tabiri

  86. Mektup

   Taarruza karşı demir gibi sebat

  87. Mektup

   Talebelerin senakâr mektuplarına cevap

  88. Mektup

   Üstadın talebelerini teşvik eden mektubu

  89. Mektup

   Risale-i Nur'un yayıldıkça dikkatleri üzerine çekmesine karşı ihtiyat tavsiyesi

  90. Mektup

   Risale-i Nur belâların def ve ref'ine vesiledir

  91. Mektup

   Harama bakmak unutkanlık verir. / Âhiret sevabını dünyada istememeli

  92. Mektup

   İman hizmeti hiçbir şeye alet edilemez

  93. Mektup

   Risale-i Nur hizmeti Sünnet-i Seniyeye medardır

  94. Mektup

   Ta'likat ve Kızıl İ'caz'ın önemi ve Risale-i Nur'la irtibatı

  95. Mektup

   Açlık musibetinin sebebi şükürsüzlük

  96. Mektup

   Risale-i Nur telifi ihtiyara tabi değildir

  97. Mektup

   Zaman, cemaat zamanıdır

  98. Mektup

   Nur dairesi sarsılmaz bir sadakat ve metanet ister

  99. Mektup

   Tâhir'de bir Lütfi, bir Hâfız Ali, bir genç Said, bir Hüsrev gizli

  100. Mektup

   Risale-i Nur'un emniyete faydası

  101. Mektup

   Risale-i Nur'un mânevî galebesi

  102. Mektup

   Talebelerin memurlukla Nurlardan uzaklaştırılması

  103. Mektup

   Takva ve amel-i salihin tarifi ve önemi

  104. Mektup

   Tarafgirlik duygusu zulme ortak yapar

  105. Mektup

   Zındıkların tesanüdü bozma çabaları

  106. Mektup

   Yirmi Beşinci Sözün sonuna Lemeât Risalesinin eklenmesi

  107. Mektup

   Risale-i Nur'un fütuhatının devam etmesi

  108. Mektup

   Geçim sıkıntısı âhiret işlerini ikinci dereceye bırakır

  109. Mektup

   Hakikî gençlik Nur talebelerinin gençliğidir

  110. Mektup

   Birkaç bîçare gençlere verilen bir tenbih, bir ders, bir ihtarnâmedir

  111. Mektup

   Risale-i Nur hakkında verilen bir itiraza verilen cevap

  Lemeât

   Nazma benzer şekilde kaleme alınmış, Risâle-i Nur Külliyatı'nın çekirdeği hükmünde olan bir risale.

  112. Mektup

   Kadir gecesini ihlâs, tesanüd ve iştirâk-i a'mâl-i uhrevî düsturu ile kazanmak

  113. Mektup

   Virdü'l-âzam-ı Kur'ânînin basılması

  114. Mektup

   "Said başka eserleri beğenmiyor" iddiasına cevap

  115. Mektup

   Riyaya sevk eden sebepler

  116. Mektup

   Küçük Hüsrev Feyzi'nin bir istihracıdır.

  117. Mektup

   Zamanın müceddidi, bir şahs-ı mânevî olabilir

  118. Mektup

   Risale-i Nur ve talebeleri hakkında gıybet

  119. Mektup

   Açlığı kanaat, iktisat ve riyazetle karşılamak

  120. Mektup

   Risale-i Nur ve talebelerinin şahs-ı mânevîsi "Ferid" makamına mazhar

  121. Mektup

   Fütur vermek ve geçim sıkıntısı çekmek hizmetten alıkoyar

  122. Mektup

   Beş erkân-ı İslâmiye ve vücub-u zekât rüknü

  123. Mektup

   İslâmköylü hocaların Risale-i Nur'la alâkası

  124. Mektup

   Maişet peşinde koşmak yerine hizmette ciddî çalışmak

  125. Mektup

   Salâhaddin Çelebi'nin bazı tavsiyeleri

  126. Mektup

   Mânevî hasâretlerden kurtulmanın çaresi: İman ve amel-i salih

  127. Mektup

   Mânevî tahribata karşı büyük bir cemaat 200 sene mücadele edecek

  128. Mektup

   Isparta, mânevî Medresetü'z-Zehrâ'dır

  129. Mektup

   Zalimlerin boğuşmalarına bakmak, zulme ortak eder

  130. Mektup

   Risale-i Nur'un bir vazifesi Kur'ân harflerini korumaktır

  131. Mektup

   Bu âlem haşri zımnî ve perdeli gösteriyor

  132. Mektup

   Şerlerden hayır çıktığının izahı

  133. Mektup

   Sikke-i Tasdik-i Gaybî, Nur'un hak olduğuna işaret eden mahrem bir risaledir

  134. Mektup

   Dört mektuba cevap

  135. Mektup

   Risale-i Nur aklı inkardan kurtarıp tesellî verir

  136. Mektup

   Risale-i Nur dostlara tiryak, düşmanlara saika olur

  137. Mektup

   Hizmette mazhar olunan suhulet ve tevafuklar

  138. Mektup

   Şerlere hikmet ve rahmet gözüyle bakmak

  139. Mektup

   Kelimeler yanında fiillerde de tevafuklar var

  140. Mektup

   "Elmas kalemli kardeşlerim matbaaya ihtiyaç bırakmıyor"

  141. Mektup

   Geçim sıkıntısı, tesanüdünüzü bozmasın

  142. Mektup

   Fil Sûresinin asrımıza bakan yönü

  143. Mektup

   Hizbü'l-Ekber-i Nurî'nin yazılması ve yaşanan bir tevafuk

  144. Mektup

   Medreseden çıkan Risale-i Nur'u, medrese hocalarının tanımaması

  145. Mektup

   İman hakikatlerini hiçbir şeye feda etmeyen Ispartalı talebeler

  146. Mektup

   Tam fedakâr talebe dünya ile alâkasını kesmeli

  147. Mektup

   Risale-i Nur esmâ-i hüsnânın tecellî ettiği kâinatı delil gösteriyor

  148. Mektup

   Mecazî nefs-i emmâre nedir?

  149. Mektup

   Her şeyi tesanüde feda etmek

  150. Mektup

   Geçim sıkıntısına daha fazla hizmetle mukabele etmek

  151. Mektup

   Hüsrev'in yazdığı İ'cazlı Kur'ân

  152. Mektup

   İhtilâfı, meşveret-i şer'iye ile halletmek

  153. Mektup

   Marangoz Ahmed'in manzumesi

  154. Mektup

   Risale-i Nur hizmeti rahmete vesiledir

  155. Mektup

   Risale-i Nur neden siyasete âlet edilemez?

  156. Mektup

   Nur talebelerinin tesanüdünü tebrik

  157. Mektup

   Sebatkâr talebelerin sadakat ve uhuvveti

  158. Mektup

   Mehmet Zühtü Efendinin vefatı ve Hulûsi Efendinin birincilik makamını koruması

  159. Mektup

   Risale-i Nur'un kerametleri

  160. Mektup

   Sırr-ı ihlâsa dayanan Nur mesleği dünyaya bakmaz

  161. Mektup

   Ehl-i bid'a ile zihnen de meşgul olmamak

  162. Mektup

   Bu zamanda çocuk sahibi olmanın mesuliyeti ile inayet mevzuları

  163. Mektup

   Nur talebeleri talebe-i ulûmdur

  164. Mektup

   Üstad attan düşmesinin hayırlı neticelerini anlatıyor

  165. Mektup

   Musibetin ondan bire inmesi ve bazı Nur talebelerinin sorularına verilen cevaplar

  166. Mektup

   Bir musibetin Sekîne'deki dersi açıklamaya vesile olması

  167. Mektup

   Adapazarı depreminin mânevî sebebi ve Nurların musibetlere kalkan olması

  168. Mektup

   Risale-i Nur'un dünyaya âlet edilmesi ihlâsı kırar

  169. Mektup

   Beşer zulmeder, kader-i İlâhî adalet eder

  170. Mektup

   Bir kapı kapansa, daha mühim kapılar açılır

  171. Mektup

   Üç kerametli risale: Mu'cizat-ı Ahmediye, Yirmi Dokuzuncu Söz ve İşârâtü'l-İ'câz

  Fihrist

    Takdim

    1. Mektup

      "Üstad Bediüzzaman, dünya ve siyasete karıştı" demek bir divaneliktir

    2. Mektup

      Mühim bir suale hakikatli bir cevaptır: Risale-i Nur yüz binlerin ebedî hayatını kurtardı

    3. Mektup

      Kerametlerin yazılma sebebi

    4. Mektup

      Ankara ehl-i vukufunun ittifakla verdikleri raporun sûretidir

    5. Mektup

      Denizli mahkemesinin ittifakla verdiği karar suretidir

    6. Mektup

      Kendi kendime bir hasbihaldir (Üstada oynanan gizli oyunlar)

    7. Mektup

      "Kendi Kendime Hasbihal" namındaki parçaya lâhika olarak Adliye Vekiliyle ve Risale-i Nur'la alâkadar mahkemelerin hakimleriyle bir hasbihaldir

    8. Mektup

      Üstad, hükûmetin maaş teklifini reddetmiştir

    9. Mektup

      Risale-i Nur belâlardan korunmaya vesiledir

    10. Mektup

      Âyetü'l-Kürsî'nin tetimmesi olan üç âyetin nüktesi

    11. Mektup

      Meyve Risalesinin önemi

    12. Mektup

      Hürriyetten men edilen Üstadın şekvâsı: "Bu istida, üç makamata gönderilmiştir. Oradaki kardeşlerime bir me'haz olmak için gönderildi"

    13. Mektup

      Bakanlar Kurulu ve Meclis Başkanına yazılan maruzat

    14. Mektup

      Yağmur duası yapıldığı halde yağmurun gelmemesinin sebebi

    15. Mektup

      Hizbü'l-Kur'ânü'l-Muazzam Kur'ân'ın bir nümune-i kudsîsidir

    16. Mektup

      Leyle-i Regaiple gelen rahmet

    17. Mektup

      Cenâb-ı Hak tazyikleri, baskıları Risale-i Nur lehine çeviriyor

    18. Mektup

      Üstadın siyasetle alâkadar olmamasının sebebi

    19. Mektup

      Miraç Risalesinin tevafuklu bir kerameti

    20. Mektup

      Risale-i Nur'un mesleği şefkat olduğu için çocuk, kadın ve hastaların ilgisini daha çok çeker

    21. Mektup

      Risale-i Nur'un vazifesi rû-yi zemindeki bütün muazzam mesâilden daha büyüktür

    22. Mektup

      Hâfız Mustafa'nın yaptığı hizmetler, bu memleket ve âlemi İslâmı minnettar ettirir

    23. Mektup

      Risale-i Nur'un beraati, yağmurun gelmesine vesile oldu

    24. Mektup

      "Risale-i Nur, Kur'ân'ın malıdır, benim kusurlarım ona sirayet etmez"

    25. Mektup

      Hazret-i Ali'nin (r.a.) Âyetü'l-Kübrâ ile selâmete çıkılacağını haber vermesi

    26. Mektup

      Risale-i Nur'un serbest kalmasının sebebi: Meyve Risalesi ve Hüccetü'l-Bâliğanın sarsılmaz hakikatleri

    27. Mektup

      Kerametlerin yazılma sebebi

    28. Mektup

      Risale-i Nur'un zuhurundan kırk sene önce hissedilmesi

    29. Mektup

      Hiss-i kablelvukuun tetimmesi: Nur talebelerinin hayatı kader-i İlâhîyle Risale-i Nur'a göre tanzim ediliyor

    30. Mektup

      Meyvenin Dördüncü Meselesi, merak duygusunun yanlış kullanılışı

    31. Mektup

      Denizli ikinci bir Isparta'dır

    32. Mektup

      İkramı izhar mektubunun tetimmesi: Talebelere metanet, sebat veren gaybî işaretler

    33. Mektup

      Üstadın merdümgirizlik hastalığının hikmetleri

    34. Mektup

      Bu zamanda en büyük vazife imanı kurtarmaktır

    35. Mektup

      Masum ve ümmîlerin yazdığı risaleler

    36. Mektup

      Tavâif-i beşerin ihtiyaçları yazdırılıyor

    37. Mektup

      Risale-i Nur mesleği Sahabe mesleğinin bir cilvesidir

    38. Mektup

      Hülâsatü'l-Hülâsa ruhlara iman nurunu telkin eder

    39. Mektup

      "Bâki bir hakikat, fâni şahsiyetler üstüne bina edilemez"

    40. Mektup

      Risale-i Nur'un şahs-ı mânevîsi Hz. Hasan'ın bir muavini ve mütemmimidir

    41. Mektup

      On adama iman dersi vermek bin adamı irşattan daha mühimdir

    42. Mektup

      Risale-i Nur âsâyişi muhafaza eder

    43. Mektup

      Afyon Emniyet Müdürlüğüne (Bu millet gelecekte dünyaya karşı Risale-i Nur'a muhtaç olacak)

    44. Mektup

      Alevîlere münafık denemez

    45. Mektup

      İhanet plânı akîm kaldı

    46. Mektup

      Risale-i Nur'un tab'ında ihlâs ve tesanüdün önemi

    47. Mektup

      Tahriklere karşı metanet ve tesanüd gerekir

    48. Mektup

      Talebelerin yaptığı hizmetlerden Üstadın duyduğu memnuniyet

    49. Mektup

      Risale-i Nur'un serbest olmamasının ve tab edilmemesinin sebebi

    50. Mektup

      Hasan Feyzi'nin Risale-i Nur'la alâkalı mektubuna cevap

    51. Mektup

      Hasan Feyzi'nin Üstad ve Risale-i Nur'la alâkalı mektubu

    52. Mektup

      Nur talebelerinin keşif ve keramet aramamalarının sebebi, sırr-ı ihlâstır

    53. Mektup

      Risale-i Nur, ilimle hakikate yol açar, felsefî dalâletlere galebe çalar

    54. Mektup

      Sabri, Hulûsi ve Hakkı'nın sadakat ve metaneti

    55. Mektup

      Hasan Şükrü'nün memnun eden mektubu

    56. Mektup

      Hizmet-i Nuriyeyi tam yapan talebeler: Küçük Ali, Büyük Mustafa ve Hâfız Mustafa

    57. Mektup

      Hülâsatü'l-Hülâsa ulvî bir inşirah verir, usancı izale eder

    58. Mektup

      Talebelerin bayram tebriki

    59. Mektup

      Küçük Ali'nin istinsah ettiği Sikke-i Tasdîk-i Gaybî mecmuası

    60. Mektup

      Halil İbrahim'in Risale-i Nur'u metheden fıkrası

    61. Mektup

      Halil İbrahim'in kasidesi

    62. Mektup

      Zekâi Efendinin kasidesi

    63. Mektup

      Matbuat lisanı ile konuşmanın zamanı

    64. Mektup

      Bolşevizm, küfr-ü mutlak ve fikr-i tabiata karşı Risale-i Nur

    65. Mektup

      Afyon Emniyet Müdürlüğü'ne bir rica

    66. Mektup

      İstanbul'da komünistleri protesto

    67. Mektup

      Risale-i Nur'un yangındaki kerameti

    68. Mektup

      Risale-i Nur yalvarmaz

    69. Mektup

      Hasan Feyzi'nin manzumesi Sikke-i Tasdîk'teki imâlar tarzındadır

    70. Mektup

      Camideki kulübeciğin kaldırılması

    71. Mektup

      Hasan Feyzi'nin Sikke-i Tasdik'ten aldığı ilhamla yazdığı kasidesi

    72. Mektup

      Allah nurunu tamamlayacaktır—kâfirler hoşlanmasa da

    73. Mektup

      Münafıkâne desiselere karşı sebat gerekir

    74. Mektup

      Âsâyişi ihlal bahanesiyle artık kimseyi kandıramazlar

    75. Mektup

      İtham ve hakaretlere karşı sabrı seçtim

    76. Mektup

      Afyon Emniyet Müdürüne şikâyet mektubu

    77. Mektup

      Hocalar kendi malları olan Risale-i Nur'a sahip çıkıyor

    78. Mektup

      Risale-i Nur gibi bir hakikat güneşi, üflemekle sönmez

    79. Mektup

      Zahiren çirkin perdeler altında, güzel neticeler vardır

    80. Mektup

      Risale-i Nur, komünizm yangınına su yetiştiriyor

    81. Mektup

      Vasiyetnamemdir

    82. Mektup

      Asâ-yı Mûsâ mecmuası ile Haşir Risalesi ve Mucizât risalelerinin yazılması

    83. Mektup

      Halil İbrahim'in tevafuklara medar mektubu

    84. Mektup

      Zaman telif değil, neşir zamanıdır

    85. Mektup

      Tevafuklar birer keramet-i Nuriyedir

    86. Mektup

      Mânevî kışın maddî hastalığa da sebep olduğu

    87. Mektup

      Üstadı yeniden zehirlediler: "Şahsım Risale-i Nur'a ve şakirtlerine siperdir"

    88. Mektup

      Dahiliye Vekili ile hasbihalden bir parçadır

    89. Mektup

      Çalışkanlar hanedanı! Risale-i Nur ve şakirtlerini himaye etmeye vazifelidir

    90. Mektup

      Talebelerden gelen hizmet haberleri

    91. Mektup

      Ehl-i hakikatin enfüsî tefekkürü

    92. Mektup

      Eski Said yok; yenisi ise herşeye tahammül ediyor

    93. Mektup

      Celcelûtiye'de Risale-i Nur'a açık işaretler var

    94. Mektup

      Mu'cizât Mecmuasının çoğaltılması ve tashihin önemi

    95. Mektup

      Kastamonu talebelerinin Ispartalılarla omuz omuza vermesi

    96. Mektup

      Taarruz anında kar, fırtına ve zelzelenin gelmesi

    97. Mektup

      Sava ve Safranbolu talebeleri

    98. Mektup

      Yeşil oğlu Mehmet Salih'in Dahiliye Vekiline yazdığı Üstad ile ilgili ricanâmesi

    99. Mektup

      Eski bir dost: Mehmed Salih

    100. Mektup

      Yeşil Salih'e cevap

    101. Mektup

      On üç yaşındaki Hatice'nin yazdığı Asâ-yı Mûsâ

    102. Mektup

      Komünizm, Müslüman-Hıristiyan ittifakını bozmaya çalışacak

    103. Mektup

      Nurlar umumun malıdır; hiçbir tarafa tabi olmaz

    104. Mektup

      Risale-i Nur'un büyük kahramanları: Hüsrev ve Tahirî

    105. Mektup

      Üstadın sergüzeşte-i hayatı

    106. Mektup

      Cevşenü'l-Kebîr'in sevabı hakkındaki hadis-i şerif

    107. Mektup

      Neden resmî hocalar Risale-i Nur'dan kaçıyor?

    108. Mektup

      Hıllet, ihlâs ve uhuvvet şahsî medihleri kabul etmez

    109. Mektup

      Tashihlerdeki sıkıntılara bedel iki ücret ve üç ayların sevabı

    110. Mektup

      Risale-i Nur'u yazmak mahrumiyete değil, berekete vesiledir

    111. Mektup

      Samimî ve çalışkan Konyalı Sabri ve kahraman Rüştü

    112. Mektup

      Muhacir Hâfız Ahmed Üstada: "Mezarın Barla'da olmalı."

    113. Mektup

      Zaman ve mekân Nur talebelerinin beraberliğine engel değildir

    114. Mektup

      Tebrike gelen mübarek güvercin

    115. Mektup

      Feyzi ve Emin Efendilerin sadakatlerinin kerameti

    116. Mektup

      Risale-i Nur'a set çekildiğinde, belâ fırsat bulup gelir

    117. Mektup

      Emirdağ zabıtasıyla bir hasbihal.

    118. Mektup

      Kapımı kırsalardı zelzele yalnız ihtar için olmayacaktı

    119. Mektup

      Nur'un fütuhatı sırasında yağmurun gelmesi

    120. Mektup

      Risale-i Nur'un serbestliğini kuşlar tebrik ediyor

    121. Mektup

      İnebolulu Mehmed Zekeriya Efendinin hizmetleri

    122. Mektup

      Evrad-ı Bahaiye'deki Risale-i Nur'a işaret

    123. Mektup

      Isparta yangını ve Isparta medresesinin vazifeleri

    124. Mektup

      Abdülmecid Efendinin haşirle ilgili yazısına düzeltme

    125. Mektup

      Kastamonu'nun hanım talebeleri

    126. Mektup

      Müjdeli ve tesellikâr mektuplar

    127. Mektup

      Teksir makinesi, yazıya da kuvvet verecek

    128. Mektup

      İstirahatim için ehl-i siyasete tenezzül etmem

    129. Mektup

      Büyük Ali'nin varisi, tam bir Abdurrahman olan Küçük Ali

    130. Mektup

      Asâ-yı Mûsâ risalesinin tashihinin bitmesiyle gelen üzüm

    131. Mektup

      Maddî ve manevî Said'ler benim vazifemi görebilirler

    132. Mektup

      Siyaset ve Nur mesleği

    133. Mektup

      Yirmi Beşinci Söz niçin yazılmıştır?

    134. Mektup

      Risale-i Nur felsefenin zararlı kısmıyla mücadele eder

    135. Mektup

      Rumuzat-ı Semaniye Risalesi

    136. Mektup

      Nazif, Salâhaddin Çelebilerin ve Ahmed Kureyşî'nin hizmetleri

    137. Mektup

      Asâ-yı Mûsâ ve Zülfikar'ın Câmiü'l-Ezher'e gönderilmesi

    138. Mektup

      Hasan Feyzi Yüreğil'in Üstada bedel hastalanması

    139. Mektup

      Günah cihetinden ölmek, sevap cihetinden yaşamak

    140. Mektup

      Bir Hasan Feyzi gitti, yerine bir dârü'l-fünun gelecek

    141. Mektup

      Ahmet Nazif ile Mustafa Osman Efendiler ve onların hizmet arkadaşları

    142. Mektup

      Nurları yazmanın ve sadakatle talebelik yapmanın neticeleri

    143. Mektup

      Suikastın ikisi akîm kaldı, biri bir kahramanı aldı

    144. Mektup

      Sıddık Süleyman ve Nur Santralı Sabri'nin ziyareti

    145. Mektup

      Üstada yapılan ve yirmi senedir süren zulümler, işkenceler

    146. Mektup

      Hasan Feyzi'nin ruhunu ve sadakatini taşıyan yeni talebeler

    147. Mektup

      Hasan Feyzi, diğer Hasan Feyzi'leri vazife başına davet edip öyle gitti

    148. Mektup

      "Bu sıkıntılı zamanda nefsim sabırsızlıkla beni tâciz ederken, bu fıkra onu tam susturdu, şükrettirdi."

    149. Mektup

      Üstad: "Nefsimi ölüme razı ettim."

    150. Mektup

      Hacı Hafız Mehmed'in ölümü ve talebeler arasındaki makamı

    151. Mektup

      "Herkes Allah'ı bilir, yeni ders almaya ihtiyaç yoktur" şeklindeki itiraza cevap

    152. Mektup

      Küfr-ü mutlakın hücumu karşısında İslam tarihindeki ihtilâflı meseleleri tartışmanın yanlışlığı

    153. Mektup

      Zülfikar'ın çıkışı, din lehinde müjdeli gelişmelerin müjdecisidir

    154. Mektup

      Geçmiş olayları tartışma konusu yapmanın zararları

    155. Mektup

      Risale-i Nur hizmetinin, Cenâb-ı Hakkın ve Resullah'ın rızasına uygun düştüğü sahih rüyalarla da tasdik ediliyor

    156. Mektup

      Hizmette izlenecek yol: "sırren tenevveret"

    157. Mektup

      Üstadın yerine kendi hayatlarını ortaya koyanlar

    158. Mektup

      Hacı Hâfız'ın kerametli vefatı

    159. Mektup

      Sadık Beyin sadakat ve hizmeti

    160. Mektup

      Bazı büyük hocaların risalelere uzak durmalarının sebepleri

    161. Mektup

      Has şakirtlerin Risale-i Nur'a kendi malı gibi sahip çıkması

    162. Mektup

      Risale-i Nur âsâyişi temin eden mânevî inzibat memurudur

    163. Mektup

      Üstadın çocukların yaptığı hizmetten memnun olması

    164. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'ın Eski Dahiliye Vekili Hilmi Uran'a ikaz ve tavsiyeleri

    165. Mektup

      Jandarma Komutanı ve bir milletvekilinin Üstadı ziyareti

    166. Mektup

      İsveç, Norveç ve Finlandiya'nın Kur'ân'ı kabul etmeleri

    167. Mektup

      Siyasî kafalar Risale-i Nur'u çabuk anlayamaz

    168. Mektup

      Üstad yapılan bütün hizmetlerden haberdar oluyor ve yapılanları takdir ediyor

    169. Mektup

      Balıkesir'in cesur hocasını tebrik

    170. Mektup

      "Neden bütün meziyetleri Risale-i Nur'a verip, kendini çok kusurlu bir hâdim gösteriyorsun?"

    171. Mektup

      Nurlarla meşgul olmak her türlü belâyı def eder

    172. Mektup

      Semavat dinsizliğe karşı hiddete geliyor

    173. Mektup

      Üstad hiçbir hediyeyi kabul etmiyor

    174. Mektup

      Zülfikar, Asâ-yı Mûsâ dinsizlik cereyanına karşı Kur'ân'ın iki keskin kılıcıdır

    175. Mektup

      Üstadın Isparta adliyesine yaptığı dua

    176. Mektup

      Risale-i Nur'un hakikatleri dünyanın hiçbir menfaatine âlet edilemez

    177. Mektup

      Kainat Zülfikar ve Asâ-yı Mûsâ'nın fütuhatlarını alkışlıyor

    178. Mektup

      Risale-i Nur Diyanet Riyasetinde takdir görüyor

    179. Mektup

      Ölüm gerçeği: Asıl güzellikler, toprak perdesinin arkasında

    180. Mektup

      Kur'ân ebedî hayat için okunur

    181. Mektup

      Üstad Bediüzzaman'dan talebelerine: "Benim vazifem size verildi"

    182. Mektup

      Asâ-yı Mûsâ ve Zülfikar'ın Ravza-i Mutahharayı kendine bedel ziyaret etmesi

    183. Mektup

      Risale-i Nur hizmeti, Medine âlimlerinin manevî bir evlâdı, bir talebesi ve küçük bir şubesidir

    184. Mektup

      Beşeriyetin ebedî hayat ihtiyacını Kur'ân karşılayacak

    185. Mektup

      Al-i beyt muhabbeti Alevileri küfr-ü mutlaka düşmekten korur

    186. Mektup

      Üstadın, çocukların yazdığı risalelerden duyduğu memnuniyeti

    187. Mektup

      Risale-i Nur'la iştigal marifetullah, zikrullah, huzur-u kalbî ve muhabbet-i imaniye verir

    188. Mektup

      İnsanları hizmetten alıkoyan, maişet derdi, tamah, korku, makam sevgisi gibi mânevî engellere işaret eder

    189. Mektup

      Üstad geçmiş tehlikelerden Risale-i Nur'un kerametiyle korundu

    190. Mektup

      Üstad hizmete zarar verir diye hem hastalığını hiçe saydı, hem dünya savaşını izlemedi

    191. Mektup

      İnsanlığın başına gelen felaketler ve Kur'ân'ın irşadı, insanoğlunu ebedî saadeti aramaya sevk edecektir

    192. Mektup

      Ankara Mahkemesince risalelerin geri iade edilmesi hayırlı bir gelişmedir

    193. Mektup

      Hapishaneler Nur medresesine dönüşüyor

    194. Mektup

      Çocukların Üstada olan ilgisinin sebebi, onların Nur talebesi olup mânevî tehlikelerden kurtulacaklarına işarettir

    195. Mektup

      Hüve Nüktesi

    196. Mektup

      Risale-i Nur ağır şartlar altında intişar ediyor

    197. Mektup

      Risale-i Nur, hiçbir şeye âlet edilemez

    198. Mektup

      Üstad, Risalelerin iktibasına izin veriyor

    199. Mektup

      Risalelerin gerçek fiyatı: bir kişinin en az on kişiye okutması

    200. Mektup

      Mu'cizatlı Kur'ân tab edilip Hindistan'a gönderiliyor

    201. Mektup

      Üstad yazılan risaleleri satın alabilmek için zarurî eşyalarını satıyor

    202. Mektup

      Nurların yayılmasını önlemek için kurulan komplo boşa çıktı

    203. Mektup

      Üstadın Hüve Nüktesinin sonuna eklenmesini istediği bir bölüm

    204. Mektup

      Nurların korunması, inayet-i İlâhiyedir

    205. Mektup

      İlmin izzetinin muhafazası Üstadı harama baktırmıyor

    206. Mektup

      Risale-i Nur'un şahs-ı mânevisi bir çeşit Mehdi telâkki ediliyor

    207. Mektup

      Bismark ve Carlyle'in Kur'ân ve Peygamberi tasdikleri

    208. Mektup

      Üç merkezde üç berberin benzer hizmetleri memnuniyet verici

    209. Mektup

      Kur'ân talebelerine ilişmek semayı hiddete getirir

    210. Mektup

      Siyasî tarafgirliğin zararlarını anlatır

    211. Mektup

      Nur avukatı Ahmed Feyzi'nin Risale-i Nur'la ilgili istihraçları

    212. Mektup

      Üstadın parayla risale satın alması

    213. Mektup

      İslâm âleminde risalelerin takdir görmesi

    214. Mektup

      Emirdağ'da beş teyyare ile Üstadın takip edilmesi

    215. Mektup

      Üstad, evine yapılan baskının kanunsuzluğunu açıklıyor

    216. Mektup

      Yasak ettikleri Kur'ân nüshası Diyanet Başkanlığında

    217. Mektup

      Risale-i Nur belâların def'ine bir vesiledir

    218. Mektup

      Şerefler orduya, kusurlar reislere verilir

    219. Mektup

      Üstadın kıyafetine ilişmek isteyen Ankara Valisi Nevzat Tandoğan tokat yiyip intihar ediyor

    220. Mektup

      Gençlik Rehberi gençleri dine çekiyor. Risale-i Nur'a yapılan zulümler musibeti celbediyor

    221. Mektup

      Risale-i Nur ve talebeleri Allah'ın himayesi ve inayeti altında

  Emirdağ Lâhikası - II

    1. Mektup

      Üstad talebelerine icazet veriyor

    2. Mektup

      Üstad, Diyanet Başkanı Ahmet Hamdi Beyden risalelere sahip çıkmalarını istiyor

    3. Mektup

      Hediye kabul etmeyen Üstada bu kuralı bozduran üç hadise

    4. Mektup

      Diyanetin risaleleri ileride neşretmeyi vaad etmesi

    5. Mektup

      Kur'ân'ın camilerde tercümesinin okunmasına karşı ikaz

    6. Mektup

      Hocalar ehvenüşşer düsturuyla hareket ederek tehlikeyi azaltmaya çalıştılar

    7. Mektup

      Üstad: Hüsrev risaleleri ve tevafuklu Kur'ân'ı Ankara'ya götürsün

    8. Mektup

      Hâfız Mustafa'nın vefatıyla ilgili tâziye

    9. Mektup

      Üstad hayatının devamıyla Nur talebelerine siper oluyor

    10. Mektup

      İstibdat ve zındıka cereyanının kuvveti kırılıyor

    11. Mektup

      Celâl Bayar'ın Cumhurbaşkanlığına seçilmesini Üstad tebrik ediyor

    12. Mektup

      Din siyasete değil, siyaset dine âlet edilebilir

    13. Mektup

      Her türlü baskıya rağmen, Nurlar gençler arasında yayılıyor

    14. Mektup

      Zübeyir'in Üstadı müdafaa eden mektubu

    15. Mektup

      Ezanın minarelerde okunmasını tebrik ve demokratlara dua

    16. Mektup

      Genç Saidlerin sayısı artıyor

    17. Mektup

      Beraat etmiş risalelere keyfî olarak el konuyor

    18. Mektup

      Üstadın devlet yetkililerine mektubu

    19. Mektup

      Demokratlar masonlara ve komünistlere karşı uyarılıyor

    20. Mektup

      Risale-i Nur on senelik medrese ilmini bir senede verir

    21. Mektup

      Üstad risaleleri ücretsiz vermiyor

    22. Mektup

      Talebeler, Risale-i Nur'a yapılan zulmü Demokratların kaldırmasını ister

    23. Mektup

      Risalelerin imhasına izin verilmeyecek

    24. Mektup

      Demokratlarla Nur talebelerinin arasını bozma teşebbüsü

    25. Mektup

      Risalelerin yakılma kararı Halkçıların bir oyunu

    26. Mektup

      Lozan'ın iç yüzü ve Yahudilerin dini yok etme plânları

    27. Mektup

      Ankara'daki güzel gelişmeler

    28. Mektup

      İhvan-ı Müslimînin risaleleri Arapça'ya tercüme etmek istemesi

    29. Mektup

      Cumhurbaşkanı Doğu Üniversitesinin gerekliliğini kabul ediyor

    30. Mektup

      Siyaset tarafgirliği mânâyı zedeler, ihlâsı kırar

    31. Mektup

      Hizmet haberleri, Üstadın hastalıklarına ilâç oluyor

    32. Mektup

      Asâ-yı Mûsâ'nın Arapça'ya tercüme edilmesi

    33. Mektup

      Türkler Peygamber övgüsüne mazhar oluyor

    34. Mektup

      Üstadın yapılmasını istediği birkaç tashih

    35. Mektup

      Nurcuların şevkiyle Cevşenü'l-Kebir nurlandıracak

    36. Mektup

      Üstadın sofimeşrebli tenkitçiliği affetmesi

    37. Mektup

      Demokratlar, risalelere ve Nurculara yapılan bu işkenceye engel olmalılar

    38. Mektup

      Abdurrahman ve Ceylân'a olan muhabbet

    39. Mektup

      Ankara'da Üstadın yerine görev yapan genç Saidler

    40. Mektup

      Üstad ehli imanın tenkitlerini bir çeşit nasihat olarak kabul eder

    41. Mektup

      Meşrep farklılıkları kardeşliği bozmamalı

    42. Mektup

      Lemeat: Risale-i Nur'un çekirdeği

    43. Mektup

      Üstadın, ülkede az da olsa hürriyetin başlamasından duyduğu memnuniyeti

    44. Mektup

      Allah'ın adaleti ve inayeti

    45. Mektup

      Nur talebesi hanımlara evlilik konusunda tavsiyeler

    46. Mektup

      Nurcuların hapse girmelerinin hikmetleri

    47. Mektup

      Bazı milletvekillerinin Üstad ve hizmetini takdirleri

    48. Mektup

      Demokratlar görev başına çağrılıyorlar

    49. Mektup

      Risale-i Nur ehl-i tarikatın da en büyük dairesidir

    50. Mektup

      Halka kabul ettirmek, Allah'a aittir

    51. Mektup

      Üstadın canlı mektupları

    52. Mektup

      Celâl Bayar Üstada teşekkür ediyor

    53. Mektup

      Üstadın talebelerinden bazı istekleri

    54. Mektup

      Küfre karşı gençleri koruyacak olan Risale-i Nur'dur

    55. Mektup

      Camiü'l-Ezher'e risaleler gönderiliyor

    56. Mektup

      Adnan Menderes'in Üstada haberi "Merak etmesin, meyus olmasın"

    57. Mektup

      Eflâni ve Safranbolu talebeleri Isparta kahramanlarına benziyor

    58. Mektup

      Başbakan ve İçişleri Bakanına risalelerin iadesi için mektup

    59. Mektup

      Vatikan'dan gelen teşekkür mektubu

    60. Mektup

      Sabır ve tahammül oyunları bozuyor

    61. Mektup

      Seyyid Salih'in İslâm ülkelerine ziyareti

    62. Mektup

      Mersin ve Tarsus Emniyeti risaleleri iade ediyor

    63. Mektup

      İşaratü'l-İ'câz iade ediliyor

    64. Mektup

      "Hüve Nüktesi" küfr-ü mutlakın belini kırıyor

    65. Mektup

      Şiddetli kış ve zelzele ilâhî bir ihtardır

    66. Mektup

      Üstad, hayatındaki inayetleri anlatır

    67. Mektup

      Nurların parlamasına engel olunamıyor.

    68. Mektup

      Risale-i Nur zabıta görevi yapıyor

    69. Mektup

      Konuşan yalnız hakikattir

    70. Mektup

      Birisinin hatasıyla başkası mesul tutulamaz

    71. Mektup

      İşârâtü'l-İ'câz Risale-i Nur'un bir fihristesi ve menbaıdır

    72. Mektup

      Kur'ân'ı, mütehassıslardan oluşmuş bir heyet tefsir edebilir

    73. Mektup

      Kur'ânın maksatları: Tevhid, Nübüvvet, Haşir ve Adalet

    74. Mektup

      Üstadın siyasetten ve şimdiki medeniyetten uzak durmasının sebepleri

    75. Mektup

      İttihad-ı İslâm'a dair müjdeli gelişmeler

    76. Mektup

      Çocukların Üstada muhabbetinin sebebi

    77. Mektup

      Evleri bir medrese-i Nuriye yapmak

    78. Mektup

      "Neden dini siyasete alet yapmakla suçlandım?"

    79. Mektup

      Mahkemenin ertelenmesindeki hayır

    80. Mektup

      Afyon Mahkemesinin adaletsiz kararı

    81. Mektup

      Talebeler Medresetü'z-Zehrânın mânevî hakikatini gösteriyor

    82. Mektup

      Eski Said kırk sene sonraki olayları önceden hissetmiş

    83. Mektup

      Teşehhütte okunan Tahiyyat Miraç'ta İlâhî huzurda okunmuştur

    84. Mektup

      Ülfet perdeleri hakikatleri gizliyor, marifet-i İlâhiye yollarını kapatıyor

    85. Mektup

      Mahlûkata mânâ-yı harfiyle bakmaya engel olan perdeler

    86. Mektup

      Ankebût Sûresindeki âyet hakkındaki vehmi yok eden bir i'caz pırıltısı

    87. Mektup

      Gençlik Rehberi'nde "Dini siyasete âlet var" diyen ehl-i vukufa cevap verilsin

    88. Mektup

      "Vukufsuz" ehl-i vukufun raporundaki suç unsurlarına cevap

    89. Mektup

      1952'de İstanbul'da görülen Gençlik Rehberi mahkemesine, ehl-i vukufa cevaben verilen itiraznamedir

    90. Mektup

      Gençlik Rehberi'nin tekrar müsaderesi anarşilik ve dinsizlik hesabınadır

    91. Mektup

      Hulûsi Yahyagil: Mesleğim Risale-i Nur dairesinde istihdamdan ibarettir

    92. Mektup

      Üstad İhtiyarlar Risalesini gençlere, Hastalar Risalesini sıhhatte olanlara yazmış

    93. Mektup

      Şahs-ı mânevî Mehdilik yapar, aksi halde mağlup olur

    94. Mektup

      Talebeleri medyumlukla kandırmaya çalışıyorlar

    95. Mektup

      Yirmi sekiz yıllık asılsız iddialar

    96. Mektup

      İki mühim eserin çoğaltılması

    97. Mektup

      Siz bu asrın hidayet serdarısınız

    98. Mektup

      Hal-i hazırdaki partiler ve Demokrat Partinin dikkat etmesi gereken iki nokta

    99. Mektup

      Değil dünya hayatımı, âhiret hayatımı dahi millet-i İslâmiyeye feda ederim

    100. Mektup

      Nur talebeleri ve İhvan-ı Müslimîn mensupları arasındaki farklar

    101. Mektup

      ed-Difa gazetesi yazarı Risale-i Nur'un Arap ülkelerindeki durumunu anlatıyor

    102. Mektup

      Adnan Menderes'e hatırlatılan üç kanun-u esasî

    103. Mektup

      Dindar Demokratlara tavsiye: Ayasofya'yı açın, Risale-i Nur'u neşredin

    104. Mektup

      Büyük Cihad'da yayınlanan Üstadın şekvâsına açılan dava

    105. Mektup

      Samsun Mahkemesinden gelen tebliğe verilen cevap

    106. Mektup

      Gayet ehemmiyetli bir hâdise, bir istida ve bir şekvâdır (es-Sıddık dergisinde yayınlanan risale)

    107. Mektup

      Nurları himaye etmek Diyanet dairesinin hakikî vazifesidir

    108. Mektup

      Asâ-yı Mûsâ ve Gençlik Rehberi'nin kerametle muhafazası

    109. Mektup

      Doğunun kalkınmasında Şark Üniversitesinin rolü

    110. Mektup

      Doğu Üniversitesi hakkında tahrifçi bir gazeteye cevaptır

    111. Mektup

      Ankara Mahkemesine havale edilen dava ve Zübeyir

    112. Mektup

      Üstadın ziyaretçilere dair bir mektubu ("Risale-i Nur'u okumak, ziyaretten on defa daha kârlıdır")

    113. Mektup

      Hizmette Urfa'nın ehemmiyeti

    114. Mektup

      Üstadın Urfa'ya özel duası

    115. Mektup

      Üç hastalığa Âyet-i Hasbiyeyle gelen şifa

    116. Mektup

      Görüşmek isteyenlere Üstad buyuruyor: "Risale-i Nur'un her bir kitabı bir Said'dir"

    117. Mektup

      Şark Üniversitesinin İslâmî programı: Risale-i Nur

    118. Mektup

      Yazıları beş vecihle iftira ve yalan olduğunu gördüğüm bir gazeteyi bana okudular. Böyle iftiraların hem Isparta'ya, hem neşredenlere büyük zararı var

    119. Mektup

      Üstadımızın köylerde dolaştığına dair çıkarılan uydurma habere karşı bir cevaptır; mûcib-i merak hiçbir şey yoktur

    120. Mektup

      Deniz zahiren hiddetlendi, mânen şefkatkârâne okşadı

    121. Mektup

      Üstadın İstanbul'a gelişi ve ifadesinin alınması

    122. Mektup

      Üstadın vasiyetnâmesi

    123. Mektup

      Vasiyetnamenin Haşiyesidir

    124. Mektup

      Adnan Menderes'in Konya nutkunun tahrif edilmesine dair bir açıklaması

    125. Mektup

      Isparta'nın hayır kazanmasının yolu: Risale-i Nur'un iade edilmesine çalışmak

    126. Mektup

      Üstadın kabrini gizlemesinin sırrı

    127. Mektup

      Üstadımızın Afyon Mahkeme heyetine gönderdiği yazının suretidir

    128. Mektup

      Üstadın Demokrat Partiyi desteklemesinin gerekçeleri

    129. Mektup

      Demokratlara büyük bir hakikati ihtar

    130. Mektup

      Üstad, çektiği işkenceye rağmen Adliye memurlarına beddua etmez

    131. Mektup

      Dindar Hürriyetçilerin Üstada Diyanet'te vazife teklifi

    132. Mektup

      İmanın dünyada dahi bir nevi cennet lezzetini benim hayatımda temin ettiğine dair

    133. Mektup

      İhlâsı muhafaza etme düsturu sohbete mâni oluyor

    134. Mektup

      Üstadın Isparta Tugay camiinin temeline harç atması

    135. Mektup

      Hüseyin Avni ve Tahsin Tola'nın seçimleri kazanamamasının hikmeti

    136. Mektup

      Vasiyetnamenin bir zeyli (Üstad Bediüzzaman Nur'un sermayesiyle talebelerin ihtiyaçlarının karşılanmasını vasiyet eder)

    137. Mektup

      Muhalif gazetelerin Üstada ve Nur talebelerine attıkları iftiralara cevap

    138. Mektup

      "Mahkeme-i Kübrâya Şekvâ"ya bir zeyl

    139. Mektup

      Medresetü'z-Zehra ifsat komitesinin dalaletlerinden bu milleti koruyacak bir tedbirdir, ırkçılık zararlıdır

    140. Mektup

      Bir ihsan-ı İlâhî olarak gelen hastalık

    141. Mektup

      Üstadın istiğnaya verdiği ehemmiyet

    142. Mektup

      Cumhuriyet gazetesinin yalan haberi

    143. Mektup

      Nur medreselerine devam, talebe-i ulum şerefini kazandırır

    144. Mektup

      Risale-i Nur'un satılan nüshalarının sermayesi Risale-i Nur'un malıdır

    145. Mektup

      Risale-i Nur'un sermayesi, hizmette olan ve nafakasını temin edemeyen talebelerin tayinine sarf edilecek

    146. Mektup

      Tarihçe-i Hayat'ın ehemmiyeti

    147. Mektup

      Üstadın Namık Gedik, Adnan Menderes ve Tevfik İleri'den dilekleri

    148. Mektup

      Eski Partinin Risale-i Nur'a minnettar olması gerekir

    149. Mektup

      Üstad savcılara hakkını helal ediyor

    150. Mektup

      Üstadın hükümetçe Emirdağı'na sevkinin hikmeti

    151. Mektup

      Umum Nur talebelerine Üstad Bediüzzaman'ın vefatından önce vermiş olduğu en son derstir

  Fihrist

  Mühim Bir Suale Cevap

  Birinci Söz

   Besmelenin anlam ve önemi. Çeşitli varlıkların dilinde besmele. Allah'ın adını anmak ve Onun adıyla hareket etmek neler kazandırır?

  İkinci Söz

   İnananların ve inkâr edenlerin bakış açıları arasında bir karşılaştırma. Cennet hayatını insan bu dünyada yaşamaya başlayabilir mi?

  Üçüncü Söz

   Allah'a kulluk görevlerini yerine getiren ve getirmeyenler arasında bir karşılaştırma. Tevekkülün tanımı ve kazandırdıkları.

  Dördüncü Söz

   Namaz kılan ve kılmayanların kazanç ve kayıpları arasında bir karşılaştırma. Bir saatlik ibadetle günün yirmi dört saatini ibadet haline getirmenin yolu.

  Beşinci Söz

   Dünya işleri namaza engel olabilir mi? Rızk için çalışmak ne zaman ibadet olur, ne zaman ibadete engel teşkil eder?

  Altıncı Söz

   "Allah, inananlardan, mallarını ve canlarını, Cennet karşılığında satın almıştır" mealindeki âyetin bir açıklaması. Yetenek ve organlarımızın Allah için nasıl kullanılabileceğine dair pratik örnekler.

  Yedinci Söz

   Namaz kılmaya ve büyük günahlardan kaçınmaya dair. Sabır, tevekkül, şükür, kanaat nedir? Allah'tan korkmak nasıl olur?

  Sekizinci Söz

   "Fenalığı kendinden, iyiliği Allah'tan bil" mealindeki âyetin bir açıklaması. İnananların ve inanmayanların dünya hayatındaki kazanç ve kayıplarına dair bir karşılaştırma.

  On İkinci Söz

   Kur'ân ile din dışı felsefe arasında bir karşılaştırma ve Kur'ân'ın bütün kelâmlar üzerindeki yeri.

    İkinci Esas

      Kur'ân ve felsefenin, bireylerin hayatı üzerindeki etkileri.

    Üçüncü Esas

      Kur'ân ve felsefenin toplum hayatı üzerindeki etkileri.

  On Üçüncü Sözün İkinci Makamı

   Kabir, gençlik, tutuklulular ve kan dâvâsı ile ilgili bazı parçalar.

  On Yedinci Söz

   Dünyadaki ölüm ve ayrılıklar, her şeyi kuşatan bir rahmetle nasıl açıklanabilir?

    Kalbe Farisî olarak tahattur eden bir münacat

      Dünyanın faniliğine dair bir nazım: önce gafletle bakış ve yakınma, sonra tevekkülle sükûna eriş.

  Yirmi Üçüncü Söz

   İnsan ve iman ilişkileri; insanın kuvvetli ve zayıf yönleri ve tekâmül yolları.

      Birinci Mebhas

         İmanın güzellikleri ve insana kazandırdıkları.

      Birinci Nokta

         İnsanın, Yaratıcısına mensup olmakla kazandığı değer. İnsanın yaratılışında, iman ışığında okunan mânâlar.

      İkinci Nokta

         İman ışığı altında geçmiş ve geleceğe bakış.

      Üçüncü Nokta

         İman ve tevekkülün verdiği kuvvet. Tevekkülün tanımı.

      Dördüncü Nokta

         İnsanın yaratılışındaki tekâmül amacı; âcizlik ve güçsüzlüğünden aldığı kuvvet.

      Beşinci Nokta

         Duanın gücü, anlamı, çeşitleri, cevaplandırılması ve kabulü.

    İkinci Mebhas

      İnsanın sonsuz yükseliş ve sonsuz alçalış sırları. "Ahsen-i takvim," "âlâ-yı illiyyîn," "esfel-i sâfilîn" kavramlarının açıklanması.

      Birinci Nükte

         İnsanın evrensel ihtiyaçları; iyilik ve kötülük yönündeki yeteneği; Allah'a kul olmakla kazandığı güç. "Allah onların kötülüklerini iyiliklere çevirir" meâlindeki âyetin bir açıklaması.

      İkinci Nükte

         İnsanın dünyaya ve âhirete bakan yönleri; duygu ve yeteneklerinin ayrı ayrı kulluk görevleri.

      Üçüncü Nükte

         İnsan duygu ve yeteneklerini sadece dünya hayatına yöneltmekle ne kazanır, ne kaybeder? Dünya hayatından alınan lezzetlerin bir kulluk görevine dönüştürülmesi.

      Dördüncü Nükte

         İnsanın âcizliğiyle kazandığı güç; bütün varlıkların insana hizmetkâr olmasındaki sır.

      Beşinci Nükte

         İnsanı, yaratılmışların en üst mertebesine çıkaran tefekkür ve kulluk görevlerinin iki yönü.

  Yirmi Dördüncü Söz Beşinci Dal

    Birinci Meyve

      Sevginin varlık âlemindeki yeri; sevgi ve korkunun yöneltilmesi gereken hedefler. Allah korkusu nedir, nasıl olur?

    İkinci Meyve

      İbadetin sebebi; niyetin önemi; bütün varlıkların ibadetini kendi ibadeti olarak Allah'a sunmanın yolu.

    Üçüncü Meyve

      Sünnetin önemi ve Sünnete uymanın sonuçları.

    Dördüncü Meyve

      Dinden uzaklaşma konusunda Müslümanlar ile ecnebîler arasındaki fark.

    Beşinci Meyve

      İnsanın çokluk ve birlik âlemlerine bakan yönleri.

  Yirmi Beşinci Söz İkinci Cilve

   Kur'ân'ın her çağda süregelen gençliği; hakikatlerinin ve kanunlarının eskimeyişi; Kur'ân medeniyeti ile beşer medeniyeti arasında bir karşılaştırma.

  Meyve Risalesi: Onuncu Meseleye Bir Hatime Olarak İki Haşiye

    Birincisi

      Kur'ânın hakikî tercümesi mümkün değil.

    İkinci Haşiye

      Hz. Muhammed'in (a.s.m.) getirdiği nur, kâinatın, yokluk, vazifesizlik, anlamsızlık perdesini kaldırır.

  Yirmi Altıncı Söz Üçüncü Mebhasın sonu

   Hürriyet ve kader.

    Dördüncü Mebhas

      Sıkıntı ve musibetlerin hayırlı yönleri ve İlâhî rahmetle uyumluluğu.

  Otuzuncu Söz Birinci Maksat

   Ene'nin (benlik) mahiyeti

  Otuz İkinci Söz İkinci Noktanın İkinci Mebhası

  Birinci Lem'a

   Hz. Yunus'un (a.s.) kıssası anlatılarak, her insanın dünya ve âhiret hayatı için nefsiyle karşı karşıya kaldığı mücâdeleyi açıklar.

  On Yedinci Lem'a Beşinci Nota

   Avrupa ikidir diyerek yapılan uzun bir tahlil.

  Yirmi Dördüncü Lem'a

   Tesettür (örtünme) Hakkındadır. Tesettür Risâlesi olup, Kur'ân'ın tesettürü emreden hükümlerini açıklayan bir tefsirdir. Tesettürün insan yaratılışına da son derece uygun olduğunu, kadın fıtratının tesettürü gerektirdiğini, hem âile, hem cemiyet saadetinin bozulmasında tesettürsüzlüğün ne kadar büyük rol oynadığını açıklar.

    Birinci Hikmet

      Tesettürün kadınlar için doğuştan gelen bir özellik olduğu ispat e-dilir

    İkinci Hikmet

      Kadın-erkek arasındaki alâkanın ebedî olduğu ispat edilir.

    Üçüncü Hikmet

      Aile mutluluğu kadın-erkek arasındaki samimî saygı ve sevgi ile devâm eder.

    Dördüncü Hikmet

      Açık saçıklık neslin çoğalması hikmetine terstir.

  Birinci Mektubun Dördüncü Suali

   Mecazi aşktan hakiki aşka geçişin yolunu gösterir.

  Dokuzuncu Mektubun Üçüncü Kısmı

  Yirmi Dokuzuncu Mektup Beşinci Risale olan Beşinci Kısım

   "Allah göklerin ve yerin nurudur." (Nur Sûresi, 24:35.) âyetine dair.

  Gençlik Rehberinden: Bir Zaman Eskişehir Hapishanesinin Penceresinde Oturmuştum

  Birden İhtar Edilen Bir Mes'ele-i Mühimme

  Meyve Risalesi İkinci Mes'elenin Hülâsası

   Ölümün karşısında takınılacak tavır

  Meyve Risalesi Üçüncü Mes'ele

   Eskişehir hapishanesinin penceresinden lise talebelerinin hâline ağlaması

  Meyve Risalesi Dördüncü Mes'ele

   Dünya savaşından daha önemli olan hakikat.

  Meyve Risalesi Sekizinci Mes'elenin bir Hülâsası

   Ahiret inancının ferdî ve toplumsal hayata faydaları.

    Birincisi

      İnsanın mahiyeti ebediyetle fıtraten alakadardır

    İkinci meyvesi ve hayat-ı şahsiyeye bakan bir faydası

      Âhirete imanla ölüm bir cennet kapısına dönüşür

    Hayat-ı şahsiyeye ait üçüncü bir faydası

    Dördüncü bir faydası ki, insanın hayat-ı içtimaiyesine bakıyor

  El-Hüccetü'z-Zehra'nın İkinci Makamı

   Nur âyetinin penceresinden ehl-i dalalet ile eh-i hidayetin muvazenesi.

  Yirmi Dokuzuncu Lem'a İkinci Bab

   Elhamdü lillah hakkındadır.

    Birinci Nokta

      Altı cihetten iman gözlüğüyle nasıl bakılacağını anlatır.

    İkinci Nokta

      Altı noktayı aydınlatan iman nimetine de şükür lâzımdır.

    Üçüncü Nokta

      İmanın yardım noktası ile dayanak noktası olduğunu açıklar.

    Dördüncü Nokta

      İnsan ruhunu sıkan ayrılık acısıdır. İman o acıları giderir.

    Beşinci Nokta

      İnsan imansızken düşman gördüğü şeyleri iman nuruyla kardeş görür.

    Altıncı Nokta

      İman nuru dünya ve ahireti ayrı ayrı iki sofra görür.

    Yedinci Nokta

      İman nuru ile Allah'ın varlığına iman bütün nimetlerin üstünde bir nimettir.

    Sekizinci Nokta

      Kâinat kitabı Allah'a sayısız hamd delilleriyle doludur.

    Dokuzuncu Nokta

      Ezelden ebede her şeyden, her şeye olan hamd Allah'a mahsustur.

  Lemeattan

  Risale-i Nur'dan Parlak Fıkralar ve Bir Kısım Güzel Mektuplar

  Yirmi Yedinci Mektubun Lâhikasından Alınmış Mühim Parçalar

  Küçük Hüsrev Feyzi'nin bir istihracıdır

  Birinci Şuâ

   Kur'ân-ı Kerîm otuz üç âyetiyle Risale-i Nur'a manen ve cifren işaret ediyor. Bu Şua'da o âyetlerden yirmi dokuzunun mânâları verilerek, Risale-i Nur'un asrımızda Kur'ân'ın mânevî bir mûcizesi ve harika bir tefsiri olduğu açıklanıyor

    Birinci Sual

      Okunan Kur'ân ve duaların sevapları sayısız insanlara bağışlanıyor. Bu sevaplar o insanlara nasıl ulaşıyor ve sevabın aynısı onların her birisine veriliyor mu?

    İkinci Sual

      Kur'ân Risale-i Nur hakkında ne diyor?

      Birincisi (Risale-i Nur'a işaret eden birinci âyet):

         Nur Sûresi, 24:35.

      Resaili'n-Nur'a İşaret Eden İkinci Âyet

         Hud Sûresi, 11:112.

      Üçüncü Âyet-i Meşhure

         Ankebut Sûresi, 29:69.

      Dördüncü Âyet-i Meşhure

         Hicr Sûresi, 15:87.

      Beşinci Âyet

         En'âm Sûresi, 6:122.

      Altıncı Âyet

         Hadîd Sûresi, 57:28.

      Yedinci Âyet

         Yûnus Sûresi, 10:82.

      Sekizinci Âyet

         En'am Sûresi, 6:61.

      Dokuzuncu Âyet

         Bakara Sûresi, 2:256; Lokman Sûresi, 31:22.

      Onuncu Âyet

         Bakara Sûresi, 2:269.

      On Birinci Âyet

         Bakara Sûresi, 2:129.

      On İkinci Âyet

         Bakara Sûresi, 2:151.

      On Üçüncü Âyet

         Âl-i İmran Sûresi, 3:7.

      On Dördüncü Âyet

         Nisa Sûresi, 4:162.

      On Beşinci Âyet

         Nisa Sûresi, 4:174.

      On Altıncı Âyet

         Fussilet Sûresi, 41:44.

      On Yedinci Âyet

         Tevbe Sûresi, 9:129.

      On Sekizinci Âyet

         Mâide Sûresi, 5:56.

      On Dokuzuncu Âyet

         Tahrim Sûresi, 66:8.

      Yirminci Âyet

         İsra Sûresi, 17:82.

      Yirmi Birinci Âyet veya Âyetler

         Nahl Sûresi, 16:121. En'âm Sûresi, 6:161

      Yirmi İkinci Âyet ve Âyetler

         Yûnus, Yusuf, Ra'd, Hicr, Şuarâ, Kasas ve Lokman sûrelerinin başlarındaki âyetler.

      Yirmi Üçüncü Âyet

         Kalem Sûresi, 68:32.

      Yirmi Dördüncü Âyet veya Âyetler

         Zümer Sûresi, 39:1.

      Yirmi Beşinci Âyet

         Fussilet Sûresi, 41:1-2.

      Yirmi Altıncı Âyet

         Hûd Sûresi, 11:105. Hûd Sûresi, 11:108.

      Yirmi Yedinci Âyet

         Saf Sûresi, 61:8.

      Yirmi Sekizinci Âyet

         Tevbe Sûresi, 9:32.

      Yirmi Dokuzuncu Âyet

         İbrahim Sûresi, 14:1.

      Yirmi Dokuzuncu âyetin sehvine dair tafsilât

  Sekizinci Şuâ

   Hz.Ali'nin (r.a.) Risâle-i Nur'a dair kerâmetkârâne müjdelerinden üçüncüsünü açıklayan bir risaledir. Bu arada, Bediüzzaman, Risâle-i Nur'un kıymet ve önemini gösteren hakikatleri açıklamasının sebep ve hikmetlerini de burada belirtmektedir.

  Yirmi Sekizinci Lem'anın Birinci Meselesi

   Risale-i Nurdan haber veren İkinci Keramet-i Aleviye Risalesidir.

  On Sekizinci Lem'a

   Gizli kalmış mühim bir Peygamber (a.s.m.) mu'cizesini açıklayan ve evliyânın kerametlerinin hak olduğuna kesin bir delil teşkil eden Hz. Ali'nin (r.a.) gaybî bir kerametini açıklayan Birinci Keramet-i Aleviye Risâlesi isminde bir lem'adır.

  Sekizinci Lem'a

   Hûd Sûresi 105. ve 112. âyetlerinin tefsiri mâhiyetinde olan bu risâle, Gavs-ı Âzam Abdülkadir Geylanî'nin kerâmet-i gaybiyesiyle Kur'ân'ın esrârına âit olan Risale-i Nur'un makbuliyetini gösterir ve bu zamanın Kur'ân hizmetkârlarına işaretle beraber onların mânevî güçlerini ve şevklerini artıran, sıkıntılarını gideren lem'adır.

  Risale-i Nur'dan Parlak Fıkralar ve Bir Kısım Güzel Mektuplar

  Hüve Nüktesi

   Hava zerrelerindeki İlâhî ilim, irade ve kudret tecellîsini anlatır.

  Yirmi Dokuzuncu Mektubun Beşinci Risale olan Beşinci Kısmı

   "Allah göklerin ve yerin nurudur." (Nur Sûresi, 24:35.) âyetine dair.

  Na'büdü Nüktesi

  "Risale-i Nur nedir ve hakikatler muvacehesinde Risale-i Nur ve tercümanı ne mahiyettedirler?" diye bir takriznâmedir.

  Mukaddeme

  Birinci Makale (Unsuru'l-Hakikat)

    Birinci Mukaddeme

      Kur'ân'ın esas maksatları sayılmakta ve bu maksatlardan ayrı olan ay, güneş, yıldızlar gibi kâinatla alâkalı bahislerin, Kur'ân'da ne gibi gayelerle zikredildiği anlatılmaktadır.

    İkinci Mukaddeme:

      İnsanların maddî bilgilerinde telâhuk-u efkâr ve tedricî tecrübeler sayesinde bir meylü't-terakki olduğu izah edilmekte; ayrıca maddî ilimlerle mânevî ilimler arasındaki fark ortaya konmaktadır.

    Üçüncü Mukaddeme

      İsrailiyat ve Yunan felsefesinin bir kısmının, bazı İslâmî ilimlerin içine nasıl girdiği ve din süsüyle görünerek fikirleri nasıl ihtilale verdiği gayet mânidar bir şekilde tahlil edilmiştir.

    Dördüncü Mukaddeme

      Şöhretin insanın malı olmayan şeyi insana nasıl mal ettiği; bu yüzden de ne gibi hurâfât kapıları açıldığı etraflıca izah edilmektedir.

    Beşinci Mukaddeme

      Mecaz ve teşbihlerin zamanla hakikate inkılap edip hurâfâta nasıl kapı açtığı ve bunun sebepleri beyan edilmektedir.

    Altıncı Mukaddeme

      Tefsirde zikredilen her bir meselenin ve malûmatın tefsirden olması lâzım gelmediği; bir tefsir kitabında tefsir veya âyetin asıl mânâsından başka, sair fenlere ait bazı meselelerin de olabileceği, o fenlere ait malûmatın yanlış olmasının, âyetin veya tefsirin yanlışlığına delil sayılamayacağı izah edilmektedir.

    Yedinci Mukaddeme

      İnsanların muzır seciyelerinden olan tezayüd, mücazefe ve mübalağa meyilleri ve bu meyillerin ne gibi zararlara sebep olduğu beyan edilmektedir.

    Sekizinci Mukaddeme

      Müellifin ifadesiyle "Her kemâli mahveden ye'si öldürmek ve her saadetin mâyesi olan ümidi canlandırmak" için yazılmıştır. Mazinin insanları ile hâl ve istikbalin insanlarının mukayesesi yapılmaktadır.

    Dokuzuncu Mukaddeme

      Hilkat-ı âlemde maksud-u bizzat ve galib-i mutlak yalnız hüsün, hayır, hak ve kemâl olduğu; şer ve kubh ve batılın ise tebeiyye ve mağlube oldukları, hakka galip gelseler bile muvakkat olduğu anlatılmaktadır.

    Onuncu Mukaddeme

      Mütekellimin, söylediği sözünde muaheze edilip edilemeyeceği noktaların neler olduğu anlatılmaktadır.

    On Birinci Mukaddeme

      Tek bir kelâmda ve sözde birden fazla hükümler olabileceği misallerle anlatılmaktadır.

    On İkinci Mukaddeme

      Zahirperestleri aldatan noktalarla mübalağalı netice veren sebepler üzerinde durulmuş; ayrıca mübalağa meylinin ne gibi gariplikleri netice verdiği izah edilmiştir.

    Birinci Mesele

      Küre-i arzın yuvarlak olduğunu ispata dairdir. Bu meselede sükutî icma olduğu bildirilmekte ve bazı muhakkikînin eser ve sözlerine havaleler yapılmaktadır.

    İkinci Mesele

      "Arz, öküz ile balık üzerindedir" şeklinde rivayet edilen hadisin tahkiki yapılmakta ve tazammun ettiği mânâlar mânidar bir şekilde anlatılmaktadır.

    Üçüncü Mesele

      Kaf Dağı hakkındadır. Bu güne kadar bu hususta ileri sürülen görüşlerin tenkit ve tahkiki yapılmaktadır.

    Dördüncü Mesele

      Zülkarneyn ve Seddi, Ye'cüc–Mecüc ve Seddin harabiyeti hususları üzerinde durulmaktadır.

    Beşinci Mesele

      Cehennemin yerinin nerede olduğuna dairdir.

    Altıncı Mesele

      Kur'ân'ın irşad mesleğinin ne gibi hususiyetler taşıdığı, ehl-i tefsire bu bakımdan düşen vazifelerin neler olduğu beyan edilmektedir.

    Yedinci Mesele

      Sadece âyeti kerimelerin zahirine bakarak menfî şekilde hüküm veren inkârcıların iddialarının doğru olmadığına dair izahlar vardır..

    Sekizinci Mesele

      Ehl-i zahiri, ulûm-u âdiyede bile tereddüde sevkeden hususlar anlatılmaktadır.

  Unsuru'l-Belâgat

    İkinci Makale

      Belâgatın ruhuna taalluk eden on iki meseledir.

    Birinci Mesele

      Arap olmayanların, Arapçanın belâgatıyla meşgul olmaya başlamalarıyla zevk-i belâgatı, fikrin mecra-yı tabiîsi olan nazm-ı maânîden nazm-ı lâfza nasıl çevirdikleri anlatılıyor.

      Tenbih

         Lâfız, üslûp, teşbih, hayal ve kafiye gibi unsurların kelâm içinde ne kadar yer alması lâzım geldiği anlatılıyor.

    İkinci Mesele

      Kelâmın canlılık ve hareket kazanmasının nasıl mümkün olacağı anlatılıyor.

    Üçüncü Mesele

      Bir mânâyı herkesin kendi sanat ve mesleğine uygun üslûplarla ifade etmesinin sırrı izah ediliyor.

    Dördüncü Mesele

      Bir kelâmı meydana getiren harf ve kelimelerin, o kelâmın umumî maksadına müteveccih olup yardım etmesi için nasıl tanzim edilmesi gerektiği anlatılıyor.

    Beşinci Mesele

      Kelâmın müstetbeatındaki telmihlerin ve üslûbundaki işaretlerin insanın duygularını nasıl ihtizaza getirip coşturduğu anlatılıyor.

    Altıncı Mesele

      Bu meselede, bir memurun hükûmet işinde kendi kabiliyetine göre bir vazife alması gibi kelâmın meyvedar olması için kelâm içinde mânâların nasıl tanzim edilmesi gerektiği anlatılıyor.

    Yedinci Mesele

      Bu meselede, Beyan'ın felsefesinin ne olduğu ve bunun belâgata olan büyük tesiri anlatılıyor.

    Sekizinci Mesele

      Bu meselede, Beyan ilmindeki mânâların tesiriyle bir tek kelimenin nasıl müteaddid mânâlar ifade ettiği anlatılıyor.

    Dokuzuncu Mesele

      Bu meselede, kelâmı en yüksek derece-i belâgata çıkaran dört husus gayet ilmî ve yüksek bir ifade ile izah ediliyor.

    Onuncu Mesele

      Bu meselede, bir kelâmın selîs ve akıcı olması için hangi hususiyetlere sahip olması lâzım geldiği anlatılıyor.

    On Birinci Mesele

      Bu meselede, kelâmın dörtbaşı mâmur ve hiçbir itiraza mahal kalmayacak şekilde selâmetli ve sıhhatli olması için dikkat edilmesi icab eden hususlar anlatılıyor.

    On İkinci Mesele

      Kelâmın tam kıvamında ve mutedil olması için, kelâmın kayıtlarına nasıl bir nizam vermek icap ettiği anlatılıyor. Sonra, üslûpların çeşitleri, hususiyetleri ve kullanılacağı yerler izah ediliyor. Bir Hatime ve İşaret'le belâgatın çok mühim iki noktasına işaret ediliyor. Tenbih'te de bir şeyin âlimi olmakla, sanatkârı olmak arasındaki ince fark anlatılıyor.

  Unsuru'l Akîde (Üçüncü Makale)

    İşaret

      Kelime-i şehadetin iki kelâmının birbirinin doğruluğuna nasıl şehadet ettiği anlatılıyor.

    Mukaddeme

      Kur'ân'ın esas maksadı dörttür: Sâni-i vâhidin ispatı, nübüvvet, haşr-i cismânî ve adalet

    Birinci Maksat

      Cenâb-ı Hakkın vücud ve vahdetini ispat eden delillerin kâ­inattaki zer­relerden kat kat fazla olduğu halde neden herkesin aklıyla göremediği hususu izah e­di­liyor.

      İşaret

         Nokta-i istinat ve nokta-i istimdadın Sâniin vücud ve vahdetini ispat vecihleri be­yan ediliyor.

      Tenbih

         Mârifetullaha ulaşmanın yolları sayılıyor. Bilhassa mirac-ı Kur'ânî yolu üze­rin­de durulup bunun iki nevi olan delil-i inayet ve delil-i ihtira' anlatılıyor.

      Vehim ve Tenbih

         Tabiat, kavanin ve kuvanın mahiyetleri anlatılıyor.

      Vehim ve Tenbih

         Burada, tabîiyyûnun, Mu'tezile'nin, felsefecilerin ve Mecûsîler'in Ce­nâb-ı Hak hakkında İslâm akaidine muhalif olan batıl itikatlara niçin saptıkları bil­di­ri­li­yor

      İşaret

         Delil-i ihtira' hakkında akla gelebilecek bazı vehimleri izale edici i­zahlar ya­pı­lı­yor ve cevaplar veriliyor.

      İşaret

         Mutasavvıfın mesleğiyle maddiyunun mesleğinin mukayesesi ya­pılıyor.

    İkinci Maksat

      Mukaddeme

         Kelime-i şahadetin iki rüknünden biri olan Hazret-i Muhammed'in (a.s.m) Cenâb-ı Hakkın vücud ve vahdetine delil oluşu anlatılıyor. Bunun için evvelâ Re­sûl-i Ekremin (a.s.m.) doğruluğu, nübüvvet-i mut­la­ka­nın zarureti ispat ediliyor.

      İşaret

         Burada, burhanın suğrası olan nübüvvet-i mutlakanın insanlık için neden za­rurî olduğu izah ve isbat ediliyor.

      İşaret ve İrşad

         Burada da, burhanın kübrası olan nübüvvet-i Muhammed'in (s.a.v.) sıd­kının isbatı yapılıyor.

    Mukaddeme

      Resûl-i Ekremin (s.a.v.) doğruluğuna ve Peygamber oluşuna delil o­lan bazı hususların beş "meslek" halinde ispat olunacağı beyan edilmektedir.

      Birinci Meslek

         Resûl-i Ekremin (a.s.m.) güzel ahlâk ve seciyelerinin Onun nü­büv­ve­tine nasıl delil olduğu izah ediliyor.

      İkinci Meslek

         Mazinin, yani Asr-ı Saadetten evvelki zamanın Resûl-i Ek­re­min (a.s.m.) sıdk-ı nübüvvetine nasıl delil olduğu anlatılmaktadır.

      Üçüncü Meslek

         Hâlin, yani Asr-ı Saadetteki icraatının nübüvvetinin hak­ka­niyetine na­­sıl delil olduğu anlatılmaktadır.

      Dördüncü Meslek

         Burada da, istikbalin Resûl-i Ekremin (a.s.m.) doğruluk ve hak­lılığına nasıl delil olduğu izah edilmektedir.

      Hâtime

         İslâm düşmanlarının Kur'ân-ı Kerim hakkında yaydıkları üç itiraza fevkalâde muk­nî cevaplar verilmektedir.

      Beşinci Meslek

         Resûlullahın (a.s.m.) mu'cizeleri hakkında mühim bir ölçü zik­re­di­lerek bu ölçü dahilinde altı nevi mu'cize sıralanmaktadır.

      Tenbih

         Şakk-ı Kamer mu'cizesine yöneltilen bir itiraza cevap verilmektedir.

    Üçüncü Maksat

      Kur'ân'ın dört maksadından haşr-i cismaniye dairdir.

      Mukaddeme

         Haşr-i cismanî hakkındaki deliller on bir madde halinde hülâsa e­dil­mek­tedir.

  1. Nur'un İlk Kapısı

    Birinci ders

    İkinci ders

    Üçüncü ders

    Üçüncü dersin zeyli

    Dördüncü ders

    Beşinci ders

    Altıncı ders

    Yedinci ders

    Sekizinci ders

    Dokuzuncu ders

    Onuncu ders

    On birinci ders

    On ikinci ders

    On üçüncü ders

    On dördüncü ders

    Maraz-ı Vesveseye Müptelâ Olanlara Bir Ders

    On üçüncü lem'anın on ikinci işaretinden

    On üçüncü lem'anın on üçüncü işaretinin üçüncü noktasından

    Bir nur talebesinin Üstad hazretlerinin dâr-ı bekaya irtihallerinden evvel Risale-i Nur ve Üstad hakkındaki bir takrizi

    Ankara Üniversitesinde okunan bir konferans

    Ecnebî Filozofların Kur'ân'ı Tasdiklerine Dair Şehadetleri

  2. Nokta Risalesi

    Birinci Burhan

    İkinci Burhan

    Üçüncü Burhan

    Dördüncü Burhan

    Tenvir

    İfade

    Melâike Tasdiki, İmanın Bir Rünküdür

    Birinci Nükte

    İkinci Nükte

    Üçüncü Nükte

    Dördüncü Nükte

    Haşir

    Birinci Makam

    Birinci Kıyasın Hülâsası

    İkinci Kıyasın Hülâsası

    İkinci Makam

    Üçüncü Makam

    Dördüncü Makam

  3. Şuaat (Marifetü'n-Nebi)

    Birinci Şuâ

    İkinci Şuâ

    Üçüncü Şuâ

    Dördüncü Şuâ

    Beşinci Şuâ

    Şeriatın Ferde, Neve, Medeniyete Karşı Birkaç Nüktesi

    Altıncı Şuâ

    Tevhidin Tenviri

  4. Rumuz

    Birinci Sual

      Kur'ân'ın i'câzını icaz ile beyan et

    İkinci Sual

      Burhanlarda meydana gelen şüpheler imana zarar vermez mi?

    Yüksekten bakmak isteyen dessas bir papaza cevap

    Mücahid bir hayvan mersiyesi

    Mühim bir nokta

  5. İşârât

    Kur'ân'ın veciz olan İ'câzı

    Misleyn telâkki edilen zıddeyn

    Nefisperestlerin nazar-ı dikkatine

    Lezzetperestlerin nazar-ı dikkatine

    Evlenmeli

    Zulmet-i münevvere

  6. Sünuhat

    Kur'ân sâlihatı mutlak bırakıyor

    Kur'ân'ın hâkimiyet-i mutlakası

    Rüyada bir hitabe

    Rüyanın zeyli

    Birkaç vecizeler

    Bundan yedi sene evvel bir risaleme yazdığım zeyl (Devaü'l-Ye's)

  7. Tuluât

    İslâm âlimleri arasındaki ihtilaflar

    Nasraniyet, İslâmiyetin inkişafına bundan sonra mâni olmayacak mıdır?

    Cerbeze nedir?

    Zamandan şikayet Allah'ın san'atına itiraz olmaz mı?

    Zulmün şedit bir nev'i

    Müstehak bir ceza

    Hadsî bir hakikat

  8. Hutuvat-ı Sitte

    Takdim

    Birinci Hatve

    İkinci Hatve

    Üçüncü Hatve

    Dördüncü Hatve

    Beşinci Hatve

    Altıncı Hatve

  9. Divan-ı Harb-i Örfi

    İfade-i Nâşir

    İki Mekteb-i Musibetin Şehadetnamesi

    Mukaddime

    Hâtime

    Yaşasın Şeriat-ı Ahmedî (a.s.m.)

    Hakikat

    Sadâ-yı Hakikat

    Yaşasın Kur'ân-ı Kerîmin Kanûn-u Esasîleri

    Hürriyete Hitap

  10. Münâzarat

    İfade-i Meram ve Uzunca Bir Mazeret

    Sualler ve cevaplar

    Zindan-ı atâlete düştüğümüzün sebebi nedir?

    Münâzarat'la ilgili bir mektup

    Hulûsi Beyin Fıkraları

  11. Hutbe-i Şamiye

    Arabî Hutbe-i Şâmiye'nin Mukaddemesi

    Arabî Hutbe-i Şâmiye eserinin tercümesi

    Birinci Kelime

    İkinci Kelime

    Üçüncü Kelime

    Dördüncü Kelime

    Beşinci Kelime

    Altıncı Kelime

    Arabî Hutbe-i Şâmiye'nin zeylinin kısa bir tercümesi

    Hutbe-i Şâmiye'nin Zeylinin Zeyli

    Yaşasın Şeriat-ı Garrâ

    Yaşasın Şeriat-ı Ahmedî (a.s.m.)

    Hakikat

    Sadâ-yı Hakikat

    Reddü'l-Evham

    Hutbe-i Şâmiye'nin birinci zeylinin zeylinden son parçadır

    Kahraman askerlerimize

    Asakire hitap

    Cemiyetlere ihtar-ı mühim

    Hakikat Çekirdekleri

    Hutbe-i Şâmiye'nin ikinci zeylinin ikinci kısmı

    Sûre-i İhlâs'ın bir remzi