Allah Bize Özel Elma Yaratır mı?

Allah 'bize özel' elma yaratır mı?

Her elma bir diğerine benzese de Ehadiyet iki elmanın aynı olmasına izin vermiyor.

Her salı TV111 ekranlarında izleyicisiyle buluşan Düşünce Okulu programında, Mesnevî-i Nuriye'den bir bölüm, müzakereli okumalar eşliğinde İstanbul Düşünce Okulu ekibince masaya yatırılıyor. Bu haftaki bölümde de programcılar Yunus Emre Orhan, Yunus Emre Memmi, Ceylan Morgül ve Halil Kiracı, Mesnevî-i Nuriye'de geçen;

"Allah'ın nimetleri vakıf malı veya nehir suyu gibi umumî olup, in'âmında şahıslar kast edilmemiş değildir. Ancak o umumiyette hususiyet de maksuddur. Binaenaleyh, eşhas o umumî in'âmda kast edilmediklerinden, o nimetlere karşı şükretmeye mükellef olmadıklarına zehab etmek hatâdır."

Metninden hareketle insanın şükrü ve bu şükrün kapsamı üzerine konuştular.

Metnin özellikle Ehadiyet vurgusuna dikkat etmemiz gerektiğini belirten Orhan; Allah'ın nimetlendiriş şeklinin 'açık büfe' gibi, 'ortaya saçmak' gibi olmadığının bir müminin sürekli aklında/kalbinde tutması gereken birşey olması gerektiğini dile getirirken; bu farkındalıkla birlikte o nimetle ve o nimet üzerinden Rabbimizle muhatap oluşumuzun da değişeceğinin altını çizdi.

Normalde, insanların genelinde aynı şekilde varolan, başta varlık olmak üzere, 'standart' saydığımız nimetler hususunda 'şükretme fakirliği' çektiğimizi belirten Orhan; fakat her birimize ulaşan nimetin, her ne kadar zâhiren yanımızdakine benzese de 'bize özel' bir yanı olduğunu, bu 'bize özel' yanın farkındalığı arttıkça Ehadiyet farkındalığımızın da artacağını sözlerine ekledi.

 

Tüm Haberler

Tümü için tıklayın...