Risale-i Nur neden alıştığımız tefsirlere benzemiyor?

Her hafta eğitimci Said Gayberî'nin sorularına ilahiyatçı Kenan Demirtaş'ın cevaplar verdiği program Nur Penceresi'nde "Risale-i Nur'un İslam geleneğindeki yeri" konuşuldu. Programın hemen başlarında "Risale-i Nur'un bazılarınca neden tefsir olarak kabullenilemediğini" soran Gayberî'ye, Demirtaş, 'bunun alışkanlıklarla ilgili bir durum olduğunu' ifade etti.

İslam'ın ilk dönemlerindeki tefsirler ile sonraki dönemlerde yazılan tefsirler arasında tarz farkları olduğuna dikkat çeken Demirtaş, ilk dönemlerde yazılan tefsirlerin de, tıpkı Risale-i Nur'da olduğu gibi, 'konu bazlı şekilde yapıldığını' dile getirdi.

Kur'an'ın ayetlerinin baştan sonra tefsir edilmesinin ise daha sonraki asırlarda ortaya çıktığını belirten Demirtaş, ileride yaygın hale gelen bu yöntemin 'tek yöntem' sanılmasından dolayı bazılarının Risale-i Nur'u bir tefsir olarak kabullenmekte zorlandığını, ancak bu tutumun haklı bir gerekçeye yaslanmadığının tefsir geleneği üzerinden açıkça görüldüğünü sözlerine ekledi.

 

 

Tüm Haberler

Tümü için tıklayın...