Önemsiz Sünnet Olur mu?

Sünnet-i seniyyenin 'önemsizi' olur mu? Efendimiz aleyhissalatuvesselamın yaptığı/eylediği işlerden bugünün mü'minleri için ders çıkarılmayacak bir tanesi olabilir mi? Sünnet-i seniyyeyi 'önemliler' ve 'önemsizler' gibi bir tasnife tâbi tutabilmek mümkün mü? Risale Ayracı'nda bu hafta İkram Arslan ve Ahmet Ay, 11. Lem'a üzerinden, sünnet-i seniyyenin mü'minler için 'olmazsa olmazlığını' ve ehl-i sünnet ve'l-cemaatin sünnet-i seniyye tasnifini konuştular.

Tasnif hakkında müzakerelere başlarken; vacib olsun, nevafil olsun, âdât olsun, Efendimiz aleyhissalatuvesselamın her davranışının 'önemli' olduğuna dikkat çeken İkram Arslan; ehl-i sünnet ve'l-cemaatin sünnet-i seniyye içinde yaptığı tasnifin 'bir kısmını önemli bulup diğer bir kısmını önemsizleştirmek' anlamına gelmediğinin altını çizdi. Allah Resulü aleyhissalatuvesselamın nümune-i imtisal olma anlamında her açıdan mü'minleri bağlayıcı olduğuna vurgu yapan Arslan; onun örnekliğinin kıymetli olmadığı bir alan tayin etmenin mü'minin asla dünyasına sokmaması gereken bir yanlış olduğunu dile getirdi.

Sünnet-i seniyyenin, her ne kadar hepsini yapmak veya hepsine uymak elimizden gelmese de, öneminin ve özenilmesinin kalbimizde bir iman olarak bulunması gerektiğini belirten Arslan; onu önemsizleştirmenin ise nübüvvet makamının ehemmiyetini ve hikmetini anlamamak olacağını sözlerine ekledi.

 

Tüm Haberler

Tümü için tıklayın...