'Edebiyat' ve 'Belagat' Aynı Şeyler mi?

'Edebiyat' ve 'belagat' aynı şeyler mi?

Edebiyat ve belagat, birbirine çok karıştırılan iki kavram. Halbuki belagat, muhatabı dikkate alışıyla ve mananın doğru nakline konsantre oluşuyla edebiyattan daha üst bir konumdadır.

TV111 ekranlarında her perşembe izleyicisiyle buluşan Nur Penceresi programında bu hafta, İlahiyatçı Kenan Demirtaş, Bediüzzaman Said Nursî'nin 25. Söz (Mucizat-ı Kur'aniye Risalesi) isimli eserinden hareketle; "Eğer kulumuz Muhammed'e indirdiğimiz Kur'ân'dan bir şüpheniz varsa, haydi, onun benzeri bir sûre getirin. Allah'tan başka bütün yardımcılarınızı da çağırın-eğer iddiânızda doğru iseniz...”(Bakara Sûresi, 23) ayetini analiz etti. Aslında ayetin, katman katman insanlığa, 'Kur'an'ın benzerini getirme hususunda' meydan okuduğunu dile getiren Demirtaş; Bediüzzaman Said Nursî'nin de, Mucizat-ı Kur'aniye Risalesi'nde ayetin bu vechine dikkat çektiğini belirtti.

Ayet-i kerimenin,  geçmiş ve gelecek tüm belagatçılara yaptığı meydan okumayı önemli bulan ve altını çizen Demirtaş; bu noktada bir ayrıma dikkat çekmenin kıymetli olduğunu, bizde çok karıştırılan 'belagatin' ve 'edebiyatın' aslında aynı şey olmadığını ifade etti. Belagatin, 'muhatabın seviyesini dikkate alan bir güzel söz söyleme sanatı' olduğuna vurgu yapan Demirtaş, edebiyatın ise sadece 'sözü güzel söylemeye' konsantre olduğunu dile getirdi. Bu açıdan Risale-i Nur'da veya başka metinlerde geçen belagat ve edebiyat kelimelerine bakışta dikkatli olunmasını gerektiğini belirten Demirtaş, Kur'an'ın belagati açısından da mucize olduğunu, bunun edebiyat olarak anlaşılmasının ise yanlış olacağını sözlerine ekledi.

 

 

Tüm Haberler

Tümü için tıklayın...