Herkes Hadisten Anlar mı?

Herkes hadisten anlar mı?

Bediüzzaman, İslamî ilimlere dair konuşulurken, değil herkese ve aklımıza, o ilim dalının uzmanına itimat edilmesinin altını çiziyor.

TV111 ekranlarında izleyicisiyle buluşan, hukukçu Ahmet Özkılınç ve yazar Metin Karabaşoğlu'nun hazırlayıp sunduğu Bediüzzaman'dan Mektup Var programında, her hafta Bediüzzaman'ın bir mektubu, geçmişten günümüze izleri de takip edilerek 'derinlikli' analizlere tâbi tutuluyor.

Bu hafta analiz edilen kısma dair Bediüzzaman'ın bir hassasiyetine özellikle dikkat edilmesi gerektiğini belirten Karabaşoğlu; bu hassasiyetin eskiden İslam ulemasına ve İslamî ilimlere hâkim bir hassasiyet olduğunu, fakat ne büyük teessüftür ki bugünlerde kendisine 'ilahiyatçı' diyen kimi isimlerde bu hassasiyetin yitirildiğinin görüldüğünü ifade etti.

İslamî ilimlerin çok sayıda altkollara ayrıldığını belirten Karabaşoğlu; fıkıh, tefsir, hadis gibi birbirinden çok farklı uzmanlıklar ve hassasiyetler gerektiren ilimlerde eskiden ulemanın kendi alanına ve başkasının alanına büyük saygı ve hürmet gösterdiğini; fakat günümüzde kendisine 'ilahiyatçı' ismi veren herkesin her alanda söz sözlemeye kendinde hak gördüğünü dile getirdi.

Herkesin herşeyden biraz anlamakla, o ilim dalının her detayına hâkim olamayacağını belirten Karabaşoğlu; örneğin; siyaset ve hukukun birbirine benzer yönleri olsa bile yine de hukuka dair konuşurken bir siyasetbilimcinin ihtisas sahibine yüzünü dönmek zorunda kalacağını, aynı şekilde bir hukukçunun da siyasetbilimciye 'ilgili noktalarda' danışmaya mecbur olduğunu; fakat ne hazindir ki, bugün tefsir, hadis, fıkıh gibi her birisi başlıbaşına bir eğitim ve odaklanma isteyen alanlarda azıcık dinî bilgi sahibi herkesin hüküm bildirmeye cüret edebildiğini sözlerine ekledi.

 

Tüm Haberler

Tümü için tıklayın...