İslam'da 'Muhalefet' Olur mu?

İslam'da 'muhalefet' olur mu?

'İslam'da muhalefet' başlığı altındaki bütün tartışmalar Bediüzzaman'ın dikkatimizi çektiği bir ayrımı yapamamaktan kaynaklanıyor: Daire-i itikat ve daire-i muamelat ayrımı.

TV111 ekranında her pazartesi izleyicisiyle buluşan Alternatif Bakış programında, araştırmacı-yazar Metin Karabaşoğlu ve hukukçu Ömer Faruk Uysal;  Şener Boztaş'ın 'İslam'da muhalefet ve sınırları' hakkındaki sorularını yanıtladılar.

Boztaş'ın; "İslam, yapısı itibariyle 'muhalefet' kavramına nasıl bakar?" sorusu üzerine Uysal; İslam'ın, ona iman edenler açısından, daire-i itikat bağlamında elbette bir bütünlüğü ve bu bütünlükten kaynaklanan totaliter bir yapısı olduğunu; ancak daire-i itikada girmeyen hususlarda, yani Bediüzzaman'ın da ifade ettiği şekilde 'daire-i muamelata' dair hususlarda 'farklı olana' hakk-ı hayat ve muhalefet şansı tanıdığını ifade etti.

Hz. Ömer ve Hz. Ali gibi emire'l-mü'minin ve halife-i Resulullah olan şahısların dahi başka din mensuplarıyla mahkemeye çıktığını belirten Uysal; bu anlamda böylesi yüksek konumlara sahip müslümanların bile, farklı olanlarla hukuk karşısında bir eşitliği kabul ettiklerini, bunun da doğal olarak İslam'ın 'muhalif fikre hakk-ı hayat vermede' beis görmediğinin delilini oluşturduğunu dile getirdi.

Burada kritik hatanın, 'daire-i itikat' ile 'daire-i muamelatın' karıştırılması olduğuna dikkat çeken Uysal; içerisinde ehl-i zımme hukuku gibi bir hukuk alanı bulunan ve ehl-i kitap kadınlardan eşler almaya bile müsaade eden bir dinin, hiçbir muhalefete müsamaha göstermediğini ve gösteremeyeceğini söylemenin yanlış olduğunu sözlerine ekledi.

 

Tüm Haberler

Tümü için tıklayın...