Kıssaların Arkasında Evrensel Kanunlar Var

Şehr-i Ramazan'ın ikinci gününde “Biz hangi buzağılarla sınanıyoruz?” başlığı altında Samiri kıssası müzakere edildi.

Kenan Demirtaş, Taha sûresinde, Samiri ile Hz. Musa’nın arasında geçen hâdiselerin uzunca anlatıldığını ifade etti.

Samiri’nin, Hz. Musa'nın (a.s.) İsrailoğullarının yanından 40 günlüğüne ayrılmasını fırsat bildiğini söyleyen Metin Karabaşoğlu ise bu boşlukta halkın Samiri’nin yaptığı buzağıya inanmaya başladıklarını söyledi. Ve bu durumdan hareketle “Burada o kavmin aklını kullanmadıklarını görüyoruz” dedi.

Kenan Demirtaş, Samiri’nin, daha önceleri ineğe tapan bir topluluğu buzağıya inandırdığını dile getirerek, Hz. Musa’nın (a.s.) kavminin en ufak bir hâdise karşısında inançlarını kaybetme eğiliminde olduklarını ve Samiri’nin de onlarda ki bu boşluğu kullandığını söyledi.

 

“Samiri, Bâtılı Pazarlamak İçin Kutsalı Kullandı”

Samiri’nin bâtılı pazarlamak için kutsalı kullandığını ifade eden Demirtaş, “Samiri, Hz. Musa’nın (a.s.) kavmine, 'Buzağının içine Cebrail’in (a.s) bastığı topraktan kattım!' diyor ve inekperestlik damarlarına işlemiş insanları kendisine inandırıyor” dedi.

Demirtaş, Kur’an’daki kıssaların külli kanunlardan haber verdiğini ve bütün zamanlara hitap ettiğini ifade ederek, günümüz insanının da sınandığı buzağılar olduğunu söyledi. Ve “Bizim buzağılarımız, şöhret, para ve ideolojilerdir. Bunların mağlup edilmesi için onların içlerinde yatan asıl sebepleri görmek ve bizzat kıymetli olmadıklarını bilmek gerekiyor” dedi.

 

Haber: Hatice Meryem AKOVALI

 

 

Tüm Haberler

Tümü için tıklayın...