Medine Vesikasına Anayasa Gözüyle Bakmak Yanlıştır

Medine vesikasına 'anayasa' gözüyle bakmak yanlıştır

Medine vesikasına bir anayasa gözüyle bakmak, aslında anayasal sistemi sorgulanmaz bir üst konuma çıkardıktan sonra Medine vesikasına onun üzerinden bir değer biçmektir.

Her pazartesi TV111 ekranlarında izleyicisiyle buluşan Alternatif Bakış programında bu hafta, araştırmacı-yazar Metin Karabaşoğlu, Şener Boztaş'ın "İslam nasıl bir yönetim biçimi istiyor?" temalı sorularını yanıtladı.

Programda özellikle 'Medine vesikası' ve günümüz siyasetindeki karşılığı üzerine sorular soran Boztaş; "Medine vesikasını bir 'ilk anayasa' olarak düşünebilir miyiz?" sualini yönlendirdiğinde; Karabaşoğlu, Medine vesikasına bir 'anayasa' anlamının yüklenmesini doğru bulmadığını ifade etti.

Bunun aslında bugünkü anayasal düzeni yücelttikten, kusurlarını görmez bir hale getirdikten sonra; onun üzerinden Medine vesikasına bir değer biçme çabası olduğuna dikkat çeken Karabaşoğlu; halbuki özünde anayasal düzenin de sınanmaya muhtaç birşey olduğunu belirtti.

Bugün Türkiye toplumunun geldiği konuma göre 82 Anayasası'nın nasıl geride kalan bir yapıda olduğunu ve sorgulanmasının  ve değiştirilmesinin de bir dönem için nasıl bir tabu haline getirildiğini hatırlatan Karabaşoğlu; toplumun gelişmişlik düzeyine göre ayakbağı haline de gelebilen birşey üzerinden Medine vesikasını değerlendirmenin eksik bir değerlendirme olacağını ifade etti.

Bir kere Medine vesikasının bir toplum mühendisliği çabası değil, toplumun etrafında ve toplumla şekillenen bir yapısı olduğuna vurgu yapan Karabaşoğlu; vesikanın, önce kalıplarını oluşturup sonra insanları bu kalıpların içine girmeye zorlayan ulus-devlet anayasalarından bu ve benzeri pekçok yönden ayrıldığını sözlerine ekledi.

 

Tüm Haberler

Tümü için tıklayın...