Nietzsche Neden Delirdi?

 

Holografik Bakış'ta bu hafta Zübeyir Tercan ve Abdurreşid Şahin, Bediüzzaman'ın İkinci Söz isimli eserinden hareketle 'bencilliğin neden acı çektiren birşey olduğunu' konuştular.

İnsanın fıtratına ve 'bu fıtratın ihtiyaçlarıyla bencilliğin uyuşmazlığına' dikkat çeken ikili; kendi mutluluğu için ilgili olduğu herşeyin mutluluğuna muhtaç olan insanın, aynı zamanda bencilliğin getirdiği 'ben merkezci' bakışla yaşayamayacağını; çünkü bu ben merkezci bakışın getirisinin 'menfaati olmayan hiçbir şeye dost bakmamak' olduğunu dile getirdiler.

Menfaati olmayan herşeye küsen insanın, bu yönüyle kendisi dışındaki âlemin tamamına en azından bir küskünlük hissedeceğini belirten ikili; bu küskünlük ve hatta düşmanlıktan dolayı iç dünyasının da bu karanlık eksende şekilleneceğine vurgu yaptılar.

Aynı zamanda âlemde varolan, fakat kendilerine menfaati dokunmayan herşeyin onların nazarında 'cenaze' veya 'ölü' hükmünde olacağının altını çizen ikili, Bediüzzaman'ın İkinci Söz'de kullandığı:

 "Ey nefsim! Bil ki, evvelki adam, kâfirdir. Veya fâsık, gafildir. Şu dünya, onun nazarında bir matemhane-i umumiyedir. Bütün zîhayat, firak ve zevâl sillesiyle ağlayan yetimlerdir. Hayvan ve insan ise, ecel pençesiyle parçalanan kimsesiz başıbozuklardır. Dağlar ve denizler gibi büyük mevcudat, ruhsuz, müthiş cenazeler hükmündedirler. Daha bunun gibi çok elîm, ezici, dehşetli evham, küfründen ve dalâletinden neş'et edip onu mânen tâzip eder."

ifadelerinin de böylesi bir mana dünyasına karşılık geldiğini belirttiler. Analizlerinin devamında Alman filozof Friedrich Nietzsche'nin (1844-1900) ömrünün son kısımlarında delirmesini de irdeleyen ikili; onun uğradığı bu akıl oynatmanın da 'küfrünü bilinçli bir şekilde sürdürmeye çalışmasından' doğan acılarının bir getirisi olduğunu ifade ettiler.

Tüm Haberler

Tümü için tıklayın...