Nur Talebeleri Ümmete Tâbi Olurlar, Fettullahçılar Kendilerine Tâbi Olunsun İsterler

TV111'de izleyicisiyle buluşan Alternatif Bakış Özel programında yazar Metin Karabaşoğlu ve Şener Boztaş, Fethullahçılık ve Risale-i Nur mesleği arasındaki farkları konuştular. Bu farklardan birisinin de 'tâbiiyet-metbuiyet' üzerinden okunabildiğini belirten Karabaşoğlu; Nur mesleğinden gidenlerin ümmet bütünlüğü içinde arkaplanda kalmayı öne geçmeye tercih edeceklerini ifade etti:

"Üstadın İhlas Risalesi'nde koyduğu ölçülerden birisi nedir? 'Tâbiiyeti metbuiyete tercih etmek...' Nur talebesi hizmet-i imaniye ile uğraşır. Bunun karşılığında birşey beklemez. 

Hizmet yayıldı ve birilerinin önemli pozisyonlara gelebileceği bir ortam oluştu diyelim. Bu pozisyonları nur talebesi kendisi için düşünmez. Müslümanların geniş toplumsallığı içerisinde nur talebesi geride olmayı, ensar ruhlu olmayı tercih eder.  Bediüzzaman'ın bize bıraktığı ölçü ve ders bu:  Tâbiiyeti, yani tâbi olmayı, biz, kendisine tâbi olunan olmaya, yani metbuiyete tercih ederiz."

Fettullahçılıkta ise durumun tam tersi olduğunu belirten Karabaşoğlu; oradaki hegemonik yapının, kendi içindeki farklı seslere müsaade etmediği gibi, ümmet bütünlüğü içindeki diğer renkleri de kendine tâbi olmaya mecbur bildiğinin altını çizdi:

"Fettullahçılıkta ise hegemonik bir söylem, yani 'Dediğimize geleceksiniz. Dediğimizi yapacaksınız. Biz şunu yapıyor ve size 'Çekilin!' diyorsak çekileceksiniz...' demek vardı. Bediüzzaman'ın mirasının tam tersi birşey. Bediüzzaman 'Tâbiiyeti metbuiyete tercih ederiz!' diyor. 'Mesleğimizin esası budur...' diyor. Fettullahçılık ise 'Metbuiyet bizde asıldır. Başka herkesin bize tâbi olması gerekir!' diyor. Yine yüzdeyüz bir farklılık görüyoruz."

 

Tüm Haberler

Tümü için tıklayın...