Ölümden Sonra Bir Hayat Var mı?

Ölümden sonra bir hayat var mı?

Bediüzzaman Said Nursî, Rum sûresinin 50. ayetinden hareketle, ölümden sonraki hayatı herkesin görebileceğin bir netlikte isbat edebiliyor.

TV111 ekranlarında izleyicisiyle buluşan Nur Penceresi programında Kenan Demirtaş, Bediüzzaman Said Nursî'nin 10. Söz (Haşir Risalesi) isimli eserinde, "Şimdi bak Allah’ın rahmet eserlerine: Yeryüzünü ölümünün ardından nasıl diriltiyor? Bunu yapan, elbette ölüleri de öylece diriltecektir; O herşeye hakkıyla kàdirdir...” (Rum Sûresi, 30:50) ayetinden hareketle ölümden sonraki hayatın varlığını 'iki kere iki dört eder derecesinde' bir kolaylıkla isbat edebildiğini ifade etti.

Bunu yaparken isbat için kullandığı yöntemin, ayette olduğu gibi, önce kainattaki fiilleri bize göstermek ve sonra oradan hareketle isbata girişmek olduğunu belirten Demirtaş, baharda yaşanan binlerce dirilişe şahit olan insanın daha sonra ister istemez bir 'dirilticiyi' kabul etmek zorunda kalacağını, çünkü her fiilin bir fail istediğini, bunun ardından da aynı kişinin o failin 'bütün bunları yapmaya muktedir olduğunu' kabul etmek zorunda kalacağını ifade etti.

Bu kabul edişin peşisıra "Bütün bunları yeniden yaratabilen bir fail, beni neden yaratamasın?" sorgulamasına götüreceğini belirten Demirtaş, bu isbat yöntemiyle Bediüzzaman'ın bütün esmaü'l-hüsnayı ve onlarla bağlantılı fiilleri delil olarak kullanabildiğini vurguladı.

Programı sırasında Cenab-ı Hakkın Rabb oluşu üzerinden de ahireti isbat eden Demirtaş, kainatta görmezden gelinemeyecek şekilde görünen 'terbiye' fiillerinin elbette bir terbiye ediciye işaret ettiğini, bu terbiye edicinin ise elbette bu dünyada ettiği terbiyesizliklerle, girdiği kul haklarıyla ceza görmeyen insanları veya ettiği iyiliklerin mükafaatını görememiş müslümanları, bir ahiret yaratarak mutlaka terbiye edeceğini, yoksa terbiye ediciliğine nakise geleceğini dile getirdi.

Programı sırasında Cenab-ı Hakkın pekçok ismini daha bu gözle analiz eden Demirtaş, her birinden Allah'ın varlığını ve ayrıca ahiretin gerekliliğine delil getirebileceğimizi, bunun da Bediüzzaman'ın Rum sûresindeki ilgili ayetten aldığı bir ders, bir isbat metodu olduğunu ifade etti.

 

 

 

 

Tüm Haberler

Tümü için tıklayın...