Suriye Sorununun Çözümüne 'Vicdan' Yeter mi?

 

Akıl nedir? Fonksiyonları nelerdir? Tek başına mı bir 'düşünme' ameliyesi üretir? Yoksa bu düşünme ameliyesini üretirken yardım aldığı başka insanî yanlar ve yönler de var mıdır? İnsanda kaç çeşit akıl vardır? Bu akılların çalışma sistemleri nasıldır? Vicdan da aklın bir parçası olarak kabul edilebilir mi? Vicdandan başka da parçaları var mı aklın? Peki, bu akıllar nerelerde ve ne şekilde kullanılmalıdırlar? Doğru akıl doğru yerde kullanılmazsa neler olur?

Prof. Dr. Ensar Nişancı, TV111'de katıldığı Suriye'yi Stratejik Akılla Düşünmek temalı programda, dördüncü yılını yaşayan Suriye devriminin ve Suriyeli sığınmacılar/misafirler konusunun böylesi bir yanlış akıl seçimi sorununa kurban edilmemesi gerektiğine dikkat çekiyor. 

Türkiye'nin, özellikle içsavaşın ilk üç yılı boyunca vicdanî bir tavır sergileyerek 'açık kapı politikası' izlediğini belirten Nişancı; fakat bundan sonra, hem Suriyeli sığınmacıların selameti hem de Türkiye'nin geleceği adına vicdanî akıldan stratejik bir akıla geçmek gerektiğini vurguluyor.

Vicdanî aklın doğrudan sorunun kendisine ve bunun karşısında takınılması gereken insanî tavra odaklandığını belirten Nişancı; bir sorunun ilk anlarında bu akılla hareket etmenin yanlış olmadığını, ancak yıllara yayılmış büyük problemlerin ise sadece böylesi bir tavırla çözülemeyeceğini dile getirirken; bundan sonrası için Suriyeli kardeşlerimizin de hayatlarını yarın hakkında daha çok endişe duymadan yaşabilmeleri yönünde adımlar atılması gerektiğine dikkat çekti. Sunumu sırasında vicdanî aklın da tarifini yapan Nişancı; vicdanî akıl ile vicdanı hesaba katmayan (pragmatik) akıl arasında 'stratejik akıl'a bir kapı açmamız gerektiğini sözlerine ekledi.

Tüm Haberler

Tümü için tıklayın...